Gazeteci Haydar Meriç cinayetinde gizlenen dosyada, soruşturmaya ilişkin önemli ayrıntılar olduğu öğrenildi. Polislerin tutuklandığı dosyadan kaçırılan bilgilere göre Meriç, cinayete kurban gitmeden bir hafta önce cesedinin bulunduğu Akçakoca’da bir MİT mensubunun da içinde olduğu 3 kişi ile define toplantısı yapmış. Ancak bu konu soruşturulmaya bile gerek görülmemiş.
(Video Arşiv)
Edinilen bilgilere göre, Haydar Meriç’in faili meçhul cinayete kurban gitmesine ilişkin Kırklareli Asayişi Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen soruşturma dosyasında cinayetin faillerini işaret eden birçok delil yer alıyor. Ancak geçtiğimiz günlerde operasyon yaparak 9 polisin tutuklatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu dosyayı ısrarla görmezden geliyor. Onlarca delilin yer aldığı dosya ilginç bir şekilde polisler hakkındaki soruşturmaya dahil edilmiyor. Görmezden gelinen dosyada cinayetine ilişkin çok sayıda delil var. Ancak hiçbiri bugüne kadar araştırılmadı.
MİT’çilerle toplantı
Görmezden gelinen hususlardan biri de Meriç’in kaybolmadan bir hafta önce bir MİT mensubun da olduğu bir toplantıya katılmış olması. Meriç, 31 Mayıs 2011 tarihinde kayboldu. Bulunduğu 18 Haziran’dan 1 hafta önce de Akçakoca’ya yakın bir bölgede 3 kişi ile birlikte bir define toplantısı yapılıyor. Bu toplantıya irtibat halinde olduğu MİT mensubu A.D., Tunuslu Doktor Hasan isimli bir şahıs ve kimliği belirlenemeyen bir kişi daha katılıyor. Şahıslar burada biraraya geldiklerinde telefonlarını kapatıyor. Bu bilgiler dosyada var. Ancak cinayetten bir hafta önceki bu toplantı hiçbir şekilde sorgulanmıyor. Emekli öğretmen olan ve yerel gazetecilik yapan Meriç’in, 28 Şubat döneminde MİT’in haber elemanı olarak görev yaptığı biliniyor. Kaybolduğu tarihe kadar MİT mensubu olan A.D. ile irtibatını da sürdürmüş. Bu irtibat Meriç’in ailesi tarafından da biliniyor. Meriç kaybolduktan sonra ailesi MİT’çi A.D.’yi arayarak yardım bile istiyor.
Savcı, Tahşiye’deki gibi hukuk fantezisi peşinde
Tutuklu polislerin avukatı Murat Akkoç, faili meçhul cinayetin asıl dosyasının kendi müvekillerinin tutuklandığı dosyaya dahil edilerek yürütülmesi gerektiğini söylüyor. Akkoç, soruşturmayı yürüten Savcı Hasan Yılmaz’ın Kırklareli Asayiş Şube’de olan ve cinayetin asıl dosyası olan belgeleri polisler hakkındaki dosyaya eklemediğini anlatıyor. Akkoç, “Savcı Yılmaz, Tahşiye’de yaptığı hukuk fantezisini bu dosyada da yapmaya çalışıyor.” dedi. Akkoç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisiz, Kırklareli yada Akçakoca’nın yetkili olduğunu belirtiyor.