O fotoğrafın hikayesini anlattı

Kılıçdaroğlu’nun Adalet Mitingi'nde kürsüden selam gönderdiği Veysel Kılıç yol boyunca yaşadıklarını ve CHP lideriyle geçirdiği anları anlattı: Artık ölsem de gam yemem.
artigercek.com sitesinden Sibel Hürtaş'a konuşan Veysel Kılıç mitinge katılanlara teşekkür etti, “Bizi çöpe atmışlardı, çöpten çıkardınız. Artık ölsem de gam yemem” 

İşte sitede yayınlanan o röportaj...

65 yaşındaki Veysel Kılıç, bir yıldır cezaevinde tutulan hava harp okulu öğrencisi oğlunun özgürlüğü için yollara düşen bir baba.

Dört çocuğuyla İstanbul’da oturan Kılıç’ın hayatı, 15 Temmuz 2016’da değişti. 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, “sokağa çıkın” çağrılarına kulak vermiş, ilahiyat fakültesi öğrencisi kızı ile birlikte İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne gitmişti. Orada neler yaşadığını anlatırken, “Ölümden döndüm, tam önümden bir kurşun geçti. O kurşunun sıcaklığını hissettim” diyordu. Kendisi oradayken, 19 yaşındaki Hava Harp Okulu öğrencisi oğlu Selahattin Kılıç ise komutanın emriyle Boğaz Köprüsü’ne gitmişti. Kılıç, “Tatbikat var diye kandırdı komutan, gitmek istemeyen iki kişiyi bacağından vurmuştu. Gidenler ise orada linç edildiler. Oğlumun bir arkadaşının boğazını kestiler” diye anlatıyor, “Ben o gece oğlumun Boğaz’da olduğunu bilsem ne yapar ne eder gider onu oradan alırdım” diyor.

BİR YILDIR EYLEM YAPIYOR

Sabah saatlerinde oğlunun gözaltına alındığını oradan da 262 öğrenci ile birlikte tutuklandığını anlatıyor. Veysel Kılıç, tam bir yıldır yollarda. Ankara’da Meclis’te, Adalet Bakanlığı önünde hatta Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde onu oğlunun serbest bırakılması için eylem yaparken görebilirsiniz. Bu eylemlerden geriye kalan günlerde ise Çağlayan Adliyesi önünde sessiz eylemde.

Veysel Kılıç’la, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Adalet Yürüyüşü’nü başlattığı Kızılay Meydanı’nda ilk kez karşılaşmıştık. Kılıçdaroğlu’nun yürüyüş çağrısını duyunca, ilk otobüse atlayıp gelmiş, sabah 6’da indiği Ankara’da yürüyüşün başlamasını beklemişti. Elinde büyük bir dev bayrağı, ceketinin üzerinde de oğlunun resmi vardı.

25 GÜNLÜK YÜRÜYÜŞ

Veysel Kılıç, Kılıçdaroğlu ile birlikte tam 420 kilometre yürüdü. Yürüyüş bitiminde konuştuğumuzda ise hemen sağlık durumunu sordum, “Sağlığımda hiçbir sorun yok” diyor. Eyleme katılırken Ramazan ayı olduğunu anımsatan Kılıç, “Hanıma, ‘ben bu orucu bitiremem’ demiştim. Kendimi halsiz hissediyordum. Sonra Kılıçdaroğlu’nun çağrısını duydum, İstanbul’dan Ankara’ya geldim. Doğru düzgün sahur yok, iftar yok. Sıcaklar da çok arttı. Seferi olduğum için orucumu bozabilirdim, sakıncası yok dinimizde. Bozduğum günleri borç tutmam gerekirdi. Ama bana bu yürüyüşte bir güç geldi, bu güç nereden geldi, kelime bulamıyorum. Baktım ki hiç ihtiyaç görmedim bozmak için, sonuna kadar orucumu tuttum” diyor.

"GECE KALDIRIMDA KALDIM"

Veysel Kılıç, gecelerinin nasıl geçtiğini şöyle anlatıyor: “Mitinge katıldığım ilk gün kimseyi tanımıyordum. İlk akşam bir karton buldum ve kaldırımda üzerinde yattım, beni görmüş fotoğrafımı çekmişler. ‘Veysel amca oğlu için yollara düştü kaldırımda yatıyor’ demişler. Sonraki günler mola yerlerine çadırlar kuruyorlardı, havalı yataklar vardı, onlarda yattım. Düzce’ye geldiğimde, oğlumun arkadaşlarının babaları geldi. Beni evlerinde iki üç gün misafir ettiler. Gece orada kalıyordum, sabah beni yürüyüşe bırakıyorlardı. Çamaşırlarımı da orada yıkattım. İzmit’te de oğlumun arkadaşlarının babaları misafir etti. Bazı günler de milletvekilleri otele götürdü.”

"KILIÇDAROĞLU’NA FIKRALAR ANLATIYORDUM"

Veysel Kılıç, yürüyüş boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine çok yakın davrandığını anlatıyor. Zaman zaman beraber yürüdüklerini, uzun süreler de sohbet ettiklerini söyleyen Kılıç, “Ben sürekli Karadeniz fıkraları anlatıyordum, gülüyorduk” diyor. Kılıçdaroğlu’nun tempolu yürüyüşü Kılıç’ın da dikkatini çekmiş, bir gün Genel Başkan'a, “Sayın Genel Başkanım siz çok tempolu yürüyorsunuz, arkadaki hacı dayılar gelemiyor” demiş. Başka bir anısı da “Bir gün Kemal Bey’in yanındayken, yanında eşi de vardı. Merak ettim sordum. ‘Siz hanımla tartışıyor musunuz?’ diye. ‘Benim hanım benden maaş kartımı bile aldı, ara sıra 10 lira harçlık veriyor bana’ diye şikayet ettim, gülüştük” diyor.

"BANA ‘DARBECİ’ DEDİLER"

Yürüyüş boyunca her kesimden yoğun ilgi aldığını, insanların gelip kendisiyle fotoğraf çektirdiğini ve çok mutlu olduğunu anlatıyor Veysel Kılıç. Bu sırada Kılıçdaroğlu ile birlikte yürürken çekilen fotoğrafların bazı gazetelerde “Kılıçdaroğlu darbecilerle yürüyor” şeklinde yayınlandığını anımsatırken, “Onlara bir sözüm olacak: Bu hacı dede sizin bildiğiniz gibi hacı dede değil. Onunla gidin bir tanışın, tanıyın ondan sonra yazın” diyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN SELAMI

Bu zorlu yürüyüşün son etabında Maltepe’de gördüğü kalabalıktan çok etkilenmiş Veysel Kılıç. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kürsüden kendisine selam gönderdiğini anımsatınca, “Size duygularımı anlatamam” diyor. Kılıç, “Kemal Bey’in mazlumların yanında olduğunu ve Adalet Yürüyüşü'nün mazlumların yanında olduğunun zaferini Allah, Kemal Bey’e nasip etti. Kemal Bey’e bu zaferi bütün cezaevinde olan mağdurların duaları da kazandırttı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında kitle katmerli katmerli yürüdü, bu olay anlatılacak gibi değildi” diyor.

"BİZİ ÇÖPTEN ÇIKARDILAR"

Miting alanındaki kalabalığa da dikkat çeken Kılıç, “Bizi çöpe atmışlardı. O insanlar miting alanındaki üç milyon insan ülkesine sahip çıktı. Bu insanlar bizi çöpten aldı onurumuzu verdi. Bu insanlara ne kadar teşekkür etsem yetmez. Artık ölsem de gam yemem” diyor.

BUGÜN YİNE EYLEMDE

Adalet yürüyüşü bitti ama Veysel Kılıç’ın oğlu ve tutuklu harp okulu öğrencileri için mücadelesi bitmedi. Kılıç, “Ben sadece oğlum için değil şu an cezaevinde olan 263 harp okulu öğrencisi için eylemdeydim. Onlara adalet için mücadeleye devam edeceğim. Adalet Yürüyüşü’nden önce her gün Çağlayan’da sessiz eylem yapıyordum. Yarından (11 Temmuz Pazartesi) itibaren yine Çağlayan’dayım. Sabah 9’da sessiz nöbetime devam edeceğim” diyor.

artigercek.com
10 Temmuz 2017 15:27
DİĞER HABERLER