Suriye tarafından uluslararası sularda düşürülen keşif uçağının enkazına ulaşıldı.
Uçağın enkazı içerisinde bulunan şehit pilotların naaşları da denizin dibinden çıkartıldı. Şimdi herkes kask ve botların nasıl sağlam kaldığını merak ediyor. Bazı uzmanlar pilotların daha önce kaskları ve botlarının bulunduğuna dikkat çekerek pilotlar çıkarmadıkça kask ve botların çıkmasının çok güç olduğunu belirtti. Uzmanların bazıları ise böyle büyük bir patlama ve çarpmanın etkisiyle bu durumun mümkün olduğunu savundu.
- Emekli F5 uçağı pilotu Binbaşı Celal Cingöz: Uçağın vurulmasının ardından suya temas esnasında ne gibi bir durum oldu bunu bilmek gerekir.
Yani uçak nasıl bir açıyla ve hangi hızla suya çakıldı. Önce bunu anlamak lazım. Ancak tüm bunların yayında kask ve botların pilotların vücudu parçalanmadan çıkması ve su üstünde bulunması ihtimali zor. Kask belki çarpmanın etkisiyle çıkabilir ama botlar çıkamaz. Kask suya vuruş esnasında sert vuruş yaptıysa çıkmış olabilir. Botların kendiliğinden çıkabileceğini düşünmüyorum.
- Emekli Savaş Pilotu Faruk Sayılır: Savaş ve keşif jetlerinde kokpitin içinde bulunan ve oldukça ağır metalden yapılan koltuğa, pilotlar ciddi olarak bağlıdırlar. Diyelim ki uçak bir yara aldı ve havada infilak etti. Uçağın büyük parçaları da suyun dibine gömüldü.
Pilotlar eğer patlama öncesi roket sistemiyle fırlatma yapmadıysa, uçaktan çıkma ihtimalleri yok. Burada havada bu işler yapılmadan suya çakılmışlar maalesef. Çarpma anında vücutlarından parçalar kopabilir. Kask ve botlar da bu esnada kokpitten ayrılmış olabilir. Ancak pilotların vücut bütünlüğünün korunup korunmadığının kontrol edilmesi lazım. Yani botlar pilotların bir uzvu ile mi vücuttan ayrıldı yoksa sadece botlar mı vücuttan ayrıldı. Bu belirlenmeli.
- Emekli F4 Pilotu Gürcan Mantı: Füze atılma sistemini gösteren bir cihaz yok bu uçaklarda. Yani uçağı vuran füzenin nereden geldiğini bile görememişlerdir. Dolayısıyla manevra yapma veya kurtulma şansları olmamış hiç. Böyle bir patlamanın etkisiyle her şey olabilir. Kask da fırlar, bot da...
- Hava pilot emekli Tümgeneral Şirin Ünal: Deniz dibinde sekiz ayrı parçanın bulunması bu uçağın başından beri söylediğimiz gibi füze ile vurulduğunun göstergesidir. Bu şekilde bir tahribat uçaksavarla değil füze ile olur. Şehitlerimizin naaşlarının Suriye sahilinden 8,6 deniz mili mesafede bulunması da Dışişleri'nin bu konudaki açıklamalarındaki haklılığını gösteriyor. Uçak uluslararası karasularda füze ile vurulmuş ve Suriye karasuları içinde düşmüştür.
Vatan