İnternete düşen Balyoz darbe planına ilişkin ses kayıtları, dava klasörlerine girdi.
1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger'e ait olduğu ileri sürülen ses kayıtları da dosya kapsamına alındı. Münger olduğu ileri sürülen kişi söz konusu kayıtta, "1. Ordu ve kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Daha bu buzdağının görünen yüzü" diyordu.
Geçtiğimiz aylarda internete düşen Balyoz darbe planına ilişkin ses kayıtlarının çözümleri tamamlandı. İstanbul Terörle Mücadele Şubesi görevlileri, söz konusu dosyaları davaya bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. Dava dosyasına giren kayıtlar arasında 1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger'in Balyoz planını doğrulayan ifadeleri, Gölcük'te Balyoz belgelerinin çıktığı şubede görevli iki astsubayın konuşmaları ve bir albayın tutuklu yakınlarının protesto eylemlerini yönlendirmesi gibi konuşmalar yer alıyor. Emniyet'in, mahkemeye gönderdiği yazıda, "Yürütülen soruşturmalar ile ilgisi olduğu değerlendirilen ve internet sitelerine düşen ve çeşitli haberlere konu ses kayıtlarının olduğu tespit edilmiştir. Ses kayıtlarının muhteviyatının hem mahkemenizde devam eden kovuşturmayı hem de bu kapsamda devam eden 2010/1439 sayılı soruşturmayı ilgilendirdiğinin anlaşılması üzerine çözüm haline getirilmiş, anılan dosyalara eklenmek üzere yazımız ekinde gönderilmiştir" denildi.
1. Ordu Başsavcısı Albay Bülent Münger'e ait olduğu ileri sürülen ses kaydı mart ayında internete düşmüştü. Kayıttaki ses, Balyoz CD'lerini incelediğini ve siviller tarafından hazırlanmasının imkansız olduğunu anlatıyordu. Münger, şu ifadeleri kullanıyordu: "1. Ordu ve kolordular arası yazışmalar ve emirler darbe planlandığının delili. Sivil savcılar literatürü bilmediği için daha anlayamadılar. Her şey ellerinin altında ama askeri yazışma usullerini bilmedikleri için anormalliği fark edemiyorlar. Bak, normal bütün o emirleri, emirlerin götürülüş tarzını, hangi nelerin gizli olduğunu hepsini ben çok iyi biliyorum. Bunlar daha ortaya çıkmadı. İlerde bunlar da ortaya çıkınca olayın normal (plan semineri) olmadığı ortaya çıkacak. (...) Ya şimdi şöyle. Bütün o emirler var ya, mesaj emirleri, komutanlık emirleri taralı vaziyette.(...) Emir, resmen emir. Hiçbir şeylik yok yani. CD'ye taranmış emir. Balyoz ile 12 Eylül planları örtüşüyor, üzerinden çalışmışlar. 12 Eylül darbe planının bütün şeyleri CD'ye taranmış vaziyette. Hepsi uyuşuyor. (...) Süha Tanyeri 12 Eylül planlarını, diğer plan subaylarının haberi olmadan arşivden kendisinin çıkardığını itiraf etti. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Daha bu buzdağının görünen yüzü. Süha Tanyeri'ye sorduk onu. Adam diyor biz çıkarttık gittik arşivden. (...) Ben size Balyoz CD'lerini vereyim. Hiçbirisine yalan diyemiyorsunuz. Yapamaz siviller, mümkün değil ve bütünlüğü bozan bir şey yok. Hepsi, mesaj emirleri, KKK emirleri. (...) Bak en temel soru o. Nedir yani böyle İstanbul'la alıp veremediğin. Al Yunanistan'ı incele. Tamam yani."
O BELGELER 2008'DEN BERİ GÖLCÜK'TE
Kayıtlara giren bir diğer konuşma ise Donanma Komutanlığı'nda görevli Deniz Astsubay Başçavuş Erdinç Yıldız ile Deniz Astsubay Ertunç Yıldız arasında geçiyor. Gölcük'teki Balyoz belgelerinin bulunduğu İstihbarat Şube'de görevli astsubaylara ait kayıtta, belgelerin 2008 yılından bu yana Donanma'da olduğu aktarılıyor. Deniz Astsubay Başçavuş Erdinç Yıldız olduğu iddia edilen kişi, çuvalların defalarca yer değiştirdiğini anlatıyor. Ertunç Yıldız ise belgelerin bulunmasıyla, "Asıl bomba şimdi patlayacak" diyor.
Mahkeme dosyasına giren bir başka ses kaydı ise tutuklu yakınlarının protestolarının arka planına ışık tutuyor. 11 Mart 2011'de internete düşen ses kaydında Albay Murat Özenalp, komutan eşlerini kürklü, güneş gözlüklü şekilde kokonalar gibi gelinmemesi konusunda uyarıyor. Özenalp, komutan eşlerine halktan uzak görünmemek için etek, pantolon veya ceket pantolon giyilmesi gerektiğini anlatıyor.