Türkiye ekonomisinin, 2018 yılında iflas ve konkordato ilan eden şirketlerle içine girdiği depresyon giderek derinleşirken, JLL Türkiye'nin 'Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü Raporu', iflas ve konkordatoların neden olduğu olumsuzlukları net bir biçimde ortaya koydu.

Rapora göre, ödeme zorluğu yaşayan ya da konkordato ilan eden tedarikçiler ile perakendeciler nedeniyle perakende pazarındaki tedarik zinciri olumsuz etkilendi.

Tedarik zincirindeki aksamalar hem fiyat artışlarını beraberinde getirdi hem de şirketlerin cirosu gitgide düştü.

Özellikle giyim sektörü ile deri-ayakkabı markaları, tedarik zinciri konusunda sorunlar yaşadı ve bu da reel bazda cirolarının düşmeye devam etmesine neden oldu. 

Yine 2018 yılında kira kontratları TL'ye çevrilmişti. Ancak artan enerji ve işgücü maliyetleri nedeniyle alışveriş merkezi yatırımcılarının giderleri gelirlerinden daha yüksek oldu. 

2018'de giyim ve deri-ayakkabı sektörleri reel bazda ciro düşüşü yaşarken, outlet konseptli ve hipermarketli AVM'ler öne çıktı.

Yine aynı yıl içinde ofisler de boş kaldı. Rapora göre, ofis piyasasındaki boşluk oranı 2018'de yüzde 21,3 olurken, lojistik pazarında satış taleplerinin arttığı bir yıl geride kaldı.

Hipermarketler ise, kayda değer bir ciro seviyesi yakaladı ve 2018'in en iyi performans gösteren sektörü oldu.

Rapora göre, ofis kirasını azaltmak isteyen şirketler özellikle Ataşehir'deki yeni ve modern ofis binalarını tercih etti. Uzak Asya menşeli şirketlerin İstanbul'a olan ilgisinde artış gözlendi. Makroekonomik belirsizliklerin etkisiyle piyasayı öngöremeyen yabancı şirketler genellikle hazır ofisler aracılığıyla Türkiye'ye giriş yapmayı tercih etti.

JLL'nin raporundaki ofis verilerine göre Avrupa Yakası'nda yeni ve modern ofis arzı ile Seyrantepe ve Ayazağa alt pazarları önem kazandı. A Sınıfı ofis stokunun yanı sıra yüksek miktarda perakende alanı ve modern konut alanı sunulan bu bölgenin 2019'da önemini artırarak talep görmesi bekleniyor. Geçtiğimiz yıllarda tercih edilen ve dekorasyonu hazır olmayan (Shell&core) ofislerin yerine yarı dekorasyonlu ya da tam dekorasyonlu ofislere yönelik bir eğilim gözlemlenmeye başlandı.