AKP'nin yandaş firması 600 milyon dolar koyup dünyanın parasını toplayacak milletten. Ama sorsa yine “Hazine'den tek kuruş çıkmadan” diyecekler.
Sabah'ın patronlarına, finansörlerine ormanın ortasına beton döktürüp bunu da “Yüzyılın projesi, muhalefet engellemeye çalıştı. Almanlar düşman oldu” hamasetiyle savunmayı bir kenara bırakalım.
Gerçeklere gelelim. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Devletin kasasından kuruş çıkmayacak” sözünden yola çıkalım. Üçüncü havalimanı projesinde kimin cebinden para çıktı, kimin çıkmadı daha iyi anlayalım.
Bugüne kadar devlet üçüncü havalimanını yapan firmalara 6.3 milyar Euro garanti para taahhüt etti. Tek bir uçak inmese de bu parayı ödeyecek.
Diğer taraftan 3.5 milyar Euro'su kamu bankalarından sağlanan 4.6 milyar Euro'luk kredinin tamamına da kefil oldu.
Firmalar ödemezse Devlet Hava Meydanları yani devlet, Hazine ve doğal olarak vatandaşlar ödeyecek. Eder sana 10.9 milyar Euro. Bununla da bitmiyor.
Bankacılar devlet garantisi olmasaydı pazartesi günü verilen kredinin faizinin yüzde 4.25 değil, 6.5 olacağını söylüyor.
Bu da 16 yıl boyunca inşaatı yapan şirketlerin faizden 1.7 milyar Euro kâr etmesini sağlar. Bunu da ekle, etti mi sana 12.6 milyar Euro.
Zaten havalimanının kot farkı düşürüldü, 1.5 milyar Euro'luk imar kıyağı yapıldı. Toplayınca hepsi 14.1 milyar Euro devlet kredisi, garantisi, kıyağı, maliyet avantajı vs.
Bütün bunlara karşın, üçüncü havalimanını yapacak havuzcu firmaların proje için koyduğu tüm özsermaye ne kadar? Tüm proje için 2 milyar Euro. Onun da hepsini peşin koymak zorunda değil. İnşaatın ilk etabı için 1 milyar Euro yetiyor.
Matematik bu...
Rakamları yan yana koyunca bir yanda devletin verdiği 14.1 milyar Euro, bir yanda inşaat firmalarının ödediği 1 milyar Euro. Topla çıkar ve sor: Acaba kimin kasasından kuruş çıkmıyor? Devletin mi, Mehmet Cengiz'in mi?
Sonra bunun üzerine “Almanlar kıskanıyor, onlar laf ediyor” demenin anlamı var mı? Bu şartlarda peşkeş çekilen bir rantı kim kıskanmaz, kim bedavadan ballı börek yemek istemez?
Mesele sadece üçüncü havalimanı da değil. Yaşananların üçüncü havalimanına has bir peşkeş meselesi olmadığını da gayet net görüyoruz.
Mesela üçüncü Boğaz köprüsünde de aynı garabet var. 2.9 milyar dolarlık inşaat maliyetinin 2.3 milyar doları Hazine tarafından bulunup verilmiş. Üstüne üstlük, tek bir araç geçmese dahi 2 milyar dolar garanti para taahhüt edilmiş bir köprü.
AKP'nin yandaş firması 600 milyon dolar koyup dünyanın parasını toplayacak milletten. Ama sorsa yine “Hazine'den tek kuruş çıkmadan” diyecekler.
Uzatmadan. Ortada cebinden tek kuruş çıkmayan bir Hazine var. Ama bu devletin Hazinesi mi, devleti yönetenler ve çevresinin hazinesi mi siz yanıtlayın?
Benim cevabım belli.