Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, "OHAL, hukuksuzluk hali değildir, olağanüstü durumlarda yapılacakların çerçevesi yasalar kapsamında belirlenmiştir. Temennimiz olağanüstü duruma yönelik tehditlerin bertaraf edilerek normal hale dönülmesidir" dedi.
Anayasa Mahkemesi üyeliklerine seçilen Recai Akyel ve Yusuf Şevki Hakyemez’in ant içme törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bakanlar, yüksek mahkeme başkanları katıldı.
Törenin açılışında konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan 15 Temmuz darbe girişimine değinerek, TSK içinde örgütlenmiş cuntanın Türkiye’ye zilleti yaşattığını kaydetti.
"Olağanüstü hal hukuksuzluk hali değildir"
Anayasaların toplum sözleşmesi olduğunu söyleyen Arslan hiçbir anayasanın demokratik anayasal düzeni ortadan kaldırmaya kast eden eylemler karşısında kayıtsız kalamayacağını belirtti.
"Olağanüstü hal hukuksuzluk hali değildir" ifadelerini kullanan Arslan olağanüstü hal hukukunun anayasada detaylı bir şekilde düzenlendiğini söyledi. Arslan "Amaç, demokratik anayasal düzene, temel hak ve özgürlüklere yönelik tehdidin mümkün olan en kısa sürede bertaraf edilerek olağan duruma dönülmesidir" şeklinde konuştu.
Ancak Zühtü Arslan iki yeni üyenin neden ve nasıl seçildiğine değinmedi. 15 Temmuz sonrası başlayan cadı avı AYM'ye uzanmış ve 2 yüksek mahkeme üyesi skandal gerekçelerle ihraç edilip tutuklanmıştı. İşte o süreç:
AYM Türk hukuk tarihine geçecek skandal gerekçeler sunmuştu!
Anayasa Mahkemesi'nin, üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın ihracına ilişkin kararının gerekçesinde, "15 Temmuz darbe teşebbüsünün, demokratik anayasal düzene, bireylerin temel hak ve hürriyetlerine ve milli güvenliğe yönelik en ağır saldırılardan biri, belki de en ağırı olduğu sonucuna varmak gerekir." ifadelerine yer verildi.
Cemaat'le bağlarının olduğu değerlendirilmiş!
Üyeler Altan ve Tercan hiç bir soruşturma yapmadan görevden alınmıştı.
AYM yaptığı açıklamada ihraçların fişleme yoluyla yapıldığını itiraf etti.
Gerekçede: "Somut olayın özellikleri, anılan yapı ile ilgileri olduğuna dair sosyal çevre bilgisi ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin zaman içinde oluşan ortak kanaatleri birlikte dikkate alınarak, üyeler Alparslan Altan ve Erdal Tercan'ın KHK kapsamında, söz konusu yapı ile meslekte kalmalarıyla bağdaşmayacak nitelikte bağlarının olduğu değerlendirilmiştir. Durumları bu şekilde değerlendirilen üyelerin, temel görevi demokratik anayasal düzen ile temel hak ve hürriyetleri korumak olan Anayasa Mahkemesi'nde görev yapmaya devam etmesinin yargının güvenilirliğini ve saygınlığını da zedeleyeceği açıktır." denildi.
2 AYM üyesi 15 Temmuz'un ardından meslekten ihraç edilip tutuklanmıştı.