Kayyım atanan belediyelerle ilgili seçim kanunu gereği yeniden seçim yapma zorunluluğu olabilir. Ancak OHAL olduğu için AKP bu seçimi engelleme yoluna gidebilir. O yüzden siyasetçilerde AKP'nin OHAL'i kolay kolay kaldırmayacağı görüşü hakim.
OHAL ilan edilirken 3 ay süre ile geçerli olacağı açıklanmış ve AKP yetkilileri tarafından 1-2 ay içerisinde kaldırılacağı söylenmişti. Ancak AKP OHAL'e o kadar alıştı ki devletin bütün kodlarını hiç bir denetim olmadan değiştiriyor. Peki OHAL kaldırılır mı? AKP'nin böyle bir adım atacağından herkes kuşkulu
Cumhuriyet Gazetesi'nden Ayşe Yıldırım'ın değerlendirmesinde AKP'nin seçim tehdidi yüzünden OHAL'i kaldırmayacağı görüşü hakim
İşte Yıldırım'ın analizi
Evet, kaldırırsa en azından yerel ara seçim yapmak zorunda kalabilir. Neden mi?
Mahalli İdareler Seçimi Hakkındaki Kanun’un 29. Maddesi’nin b fıkrasına göre “Belediye meclisi veya il genel meclisinin yetkili organlarca feshi” halinde, c fıkrasına göre de “Belediye meclisi veya il genel meclisi üyeliklerinin herhangi bir sebeple boşalması ve meclis üye sayısının yedeklerinin de getirilmesinden sonra üye tam sayısının yarısından aşağıya düşmesi” halinde mülki amir bu durumu 30 gün içersinde ilçe seçim kuruluna bildirir. İlçe seçim kurulu da söz konusu organ için yeniden seçim yapılmasına karar verir. Ve bu ilandan sonra gelen altımışıncı (60) günü takip eden ilk pazar günü oy verme günü olur.
İşte onun için AKP, zaten 24’ü de daha önce görevden uzaklaştırılmış ve birçoğu tutuklanmış olmasına rağmen DBP’li belediyelerdeki vekillerin yerine kayyım atadı ama belediye meclislerine dokunmadı. Onları da görevden alırsa seçim yolu açılacaktı. Ama başka bir şey yaptı. Belediye meclislerini işlevsizleştirdi:
“Belediyelerin bütçe, muhasebe iş ve işlemleri valilik onayıyla mal müdürlüğünde görülecek. Belediye meclisi, başkanın çağrısı olmadıkça toplanamayacak.”
Yani belediye meclislerinin kayyımı çalıştırmama riskine karşı kayyıma meclissiz çalışma yetkisi verdi. Fiilen var gibi görünen belediye meclislerini hukuken boşa çıkardı.
Bu durumda 29. maddenin c fıkrası akla gelebilir. Belediye meclis üyelerinin istifa etmesi. O olursa ara seçimi yapmak durumunda kalır.
CHP’li hukukçu milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Seçim yasasının 29. maddesi var. Eğer belediye meclis üyeleri istifa ederse seçim kuruluna götürülür ve seçim yapılır. O zaman bakın halkın ne dediğine” diyor. Ve AKP’nin neden OHAL’den vazgeçmeyeceğini düşündüren cümleyi sarf ediyor: “Tabii eğer hükümet seçimi bir KHK ile askıya almazsa.”
DBP Eşgenel Başkanı Sebahat Tuncel de KHK’nin belediye meclislerini de yok hükmünde saydığını söylüyor.
Meselenin hukuki boyutunu incelediklerini belirten Tuncel, geniş perspektifli siyasi bir kampanya hazırlığı içinde olduklarını anlatıyor. Hukuksuzluğun aslında son bir yıldır sürdüğünü; Silopi, Cizre gibi birçok ilçede belediyelerin ortadan kaldırıldığını, eşbaşkanların görevden alındığını, kentlerin yıkıldığını anımsatıyor.
Halkın iradesine darbe yapılarak atanan kayyımları kabul etmeyeceklerini ilan ettiklerini belirten Tuncel, bu hafta sonuna kadar izleyecekleri süreci netleştireceklerini ve bayramdan sonra kamuoyu ile paylaşacaklarını anlatıyor: “İzleyeceğimiz hukuki sürecin yanında bir de bu hukuksuzluğa dikkat çekmek konusunda bir çalışmamız var. Mesele Türkiye’de halk iradesinin ortadan kaldırılması. Yani seçim sisteminin ortadan kaldırılması gibi vahim bir tablo var. Siyasal, toplumsal ve hukuksal tüm boyutlarıyla ele alınması gereken bir durum bu.”
DBP’nin yol haritasını birkaç gün sonra öğreneceğiz. Belediye meclis üyelerinin istifası gündeme gelir mi, siyaseten böyle bir hamle yapar mı henüz bilmiyoruz. Ama eğer yaparsa normal şartlarda AKP bal gibi yerel ara seçimi yapmak zorunda kalır. İşte onun için de OHAL’den vazgeçmez.