OHAL kalktı, yurt dışı yasağı kalkmadı

Türkiye’de OHAL kararnameleriyle pasaportlarına el konulanların mağduriyeti sürüyor. Bu mağduriyeti en çok hem Türkiye’de hem de yurt dışında eğitim faaliyetinde bulunamayan akademisyenler yaşıyor.
“İki yıldır yurt dışına çıkamıyorum. Bu neyin cezası anlamış değilim. Bu nasıl bir hukuksuzluk?”

Tezcan Durna, Türkiye’de iki yıl süren OHAL döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) üniversitelerden ihraç edilen 4 bin 500 akademisyenden sadece biri.

İhraç edilmelerinin ardından bu akademisyenler sadece maaşlarını, öğrencilerini, üniversitelerini kaybetmedi.  Hepsinin mevcut pasaportları geçersiz sayılırken kimlik numaralarına bir şerh konularak yeni pasaport almaları da engellendi. Bu işlem hukukçular tarafından "pasaport tahdidi" olarak tanımlanıyor.

KHK’larda "terör örgütlerine üyeliği ya da irtibatı" olduğu gerekçesiyle ihraç edilen kamu personelinin pasaport birimlerince pasaportlarının iptal edileceği belirtilmişti. İhraç edildikten sonra kimi akademisyenler pasaportlarını emniyet birimlerine teslim etti. Teslim etmeyenlerin pasaportlarına da yurt dışına çıkacakları sırada el konuldu.

Durna şimdi "Akademisyen olduğunuz için kamu görevlisi sayılıyorduk. Yeşil pasaportumuz vardı. Üniversiteden ihraç edilince kamudan da ihraç olduk, yeşil pasaportlarımız iptal edildi. Peki benim kamu görevlisi olmayan vatandaşlar gibi bordo pasaport almaya hakkım yok mu?” diyor.

Bilgi edinme hakkından yararlanamadı

Durna, Ankara Üniversitesi'nden ihraç edildikten sonra bu soruyu avukatları aracılığıyla “bilgi edinme hakkı”nı kullanarak emniyet birimlerine yöneltmiş. Emniyet de Tezcan Durna’ya “Talep ettiğiniz bilgiyi veremiyoruz” yanıtı vermiş.

Durna, “Şimdi ben hiçbir şekilde pasaport başvurusu yapamıyorum. Yurt dışında herhangi bir akademik faaliyete katılmam mümkün değil. Bir akademisyen olarak hiçbir yabancı eğitim bursundan yararlanamıyorum” şeklinde sözlerini sürdürüyor.

"Ülkemden kaçmak istemiyorum”

Tezcan Durna, Ocak 2016’da “Bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla yayınlanan ve Güneydoğu’daki çatışmaların sona erdirilmesini isteyen bildiriye imza atan akademisyenlerden biri. Bu bildiriye imza atanlar daha sonra “Barış Akademisyenleri” olarak adlandırıldı. Bu akademisyenlerin bir kısmı KHK’larla üniversitelerden ihraç edildi.

Durna, “Biz demokrasiyi savunduğumuz, özgür bir üniversite ortamı istediğimiz için akademiden atıldık tamam ama” diyor ve nerdeyse her cümlesini “Neden pasaport yasağı” sorusuyla bitiriyor. Durna, “Pasaport yasağı bir mahkeme kararıyla konmadı. Bu yüzden kaldırılamıyor, biz akademisyenler olarak bir mahkeme karşısında bu yasağa karşı kendimizi savunamıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Tıpkı Durna gibi üniversiteden KHK’yla ihraç edilip, yurt dışına çıkış yasağı kapsamına alınmış akademisyenlerin bu durumdan kurtulmalarının tek yolu var: Üniversiteye iade edilip yeniden kamu görevlisi sayılmak ve pasaportlarına yeniden kavuşmak. Bu yüzden OHAL Komisyonu’ndan çıkacak karar onlar için hayati önemde.

Çok umudu olmasa da Durna, OHAL Komisyonu’na yaptığı "üniversiteye iade başvurusuna" yanıt bekliyor. Yayıncılık yaparak hayatını sürdürüyor, öğrencileriyle buluşuyor, üniversiteye geri döneceği günün özlemiyle yaşıyor.


“KHK kanunlaştı”

OHAL döneminde pasaportlarına yurt dışı çıkış yasağı getirilenler, sadece akademisyenler değil. Kendisi de KHK ile doktorluktan ihraç edilen HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, verdiği soru önergeleriyle pasaport tahdidini TBMM gündeminde tutuyor.

OHAL KHK’larıyla kamudan 135 bin kişinin ihraç edildiğini hatırlatan Gergerlioğlu, akademisyenlerin yanında öğretmenlerin, hakim ve savcıların, doktorların yurt dışı çıkış yasağı olduğunu söylüyor. Gergerlioğlu, “Yurt dışına gidemiyorlar, üniversitelerde çalışamıyorlar, avukatlık ruhsatı alamıyorlar. Pasaport yasağının hiçbir hukuki temeli yok” diyor.

Pasaport yasağına aralarında CHP ve Saadet partililerin de olduğu bir grup milletvekili de takıldı. CHP’li İbrahim Kaboğlu, Saadet Partili Cihangir İslam ve HDP’li Sezai Temelli yasakları olmalarına karşın yurt dışına çıkabilmişler. Gergerlioğlu, “Ama her an her şey değişebilir. Çünkü sistemi olmayan bir düzendeyiz. Hukuk yok” eleştirisi getiriyor.

OHAL döneminde bir de haklarında açılan davalar sonucu mahkeme kararlarıyla yurt dışına çıkış yasağı konulanlar var. Onlar için yasağın kaldırılıp kaldırılmayacağı yargılandıkları davaların sonucunda belli olacak.

Tıpkı HDP gibi CHP de KHK’ların iptal edilmesine, pasaport yasağının kaldırılmasına çalışıyor. CHP’nin KHK’ların iptali için Anayasa Mahkemesi’ne yaptığı başvuru iptal edildi. CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “KHK’ların kanunlaştığı bir sistemdeyiz. Pasaport yasaklarında da tam bir keyfilik hakim. Hukuk çalışmıyor ama biz elimizden geldiğince demokratik taleplerinin yinelenmesine öncülük edeceğiz” mesajı veriyor.

KHK’larla kamudan ihraç edilenlerin eş ve yakınlarına da yurt dışına çıkış yasağı getirilmişti. İçişleri Bakanlığı, bir süre sonra bu yasağı kaldırdı. Bakanlık verilerine göre, 155 bin kişi bu kapsamda pasaportlarına yeniden kavuştu.
03 Aralık 2018 16:01
DİĞER HABERLER