Mahkeme, KHK ile yapılan ihraçlara karşı oluşturulan OHAL Komisyonu’nun ret kararının, hem de ihracına neden olan KHK’nin iptalini ve görevine iadesini isteyen kişinin başvurusunu beğenmedi.
KHK ile yapılan ihraçlara karşı oluşturulan OHAL Komisyonu’nun ret kararlarına bakması için görevlendirilen Ankara 20. İdare Mahkemesi’nin ilk kararı ortaya çıktı. Mahkeme, hem komisyonun ret kararının, hem de ihracına neden olan KHK’nin iptalini ve görevine iadesini isteyen kişinin başvurusunu beğenmedi. KHK’lerin incelenemeyeceğini, sadece komisyon kararına karşı dava açılabileceğini belirterek davayı reddeden mahkeme, davacıya da “KHK’nin iptalini istediği bölümlerini çıkar, dilekçeni düzelt gel” diyerek 30 günlük ek süre verdi.
OHAL KHK’lerinden doğan adaletsizlik iddiaları karşısında yine KHK ile kurulan Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu 22 Aralık 2017’de, son açıklamaya göre 6 bin 400 dosya üzerinde inceleme yaptı. Bunlardan 1984’ü daha sonra çıkarılan KHK’lerle zaten iade edildi. Adalet beklemeye devam eden 4 bin 416 başvurudan sadece 100’ü kabul edildi, 4 bin 36’sı ise reddedildi. Kuruluş KHK’sine göre OHAL Komisyonu’nun aldığı ret kararlarına karşı açılacak davalar için Ankara 19. ve 20. idare mahkemeleri görevlendirildi. Komisyon kararlarına karşı açılan iptal davalarından ilkinin de ret yönünde sonuçlandığı ortaya çıktı. Ankara 20. İdare Mahkemesi, OHAL Komisyonun ret kararlarına karşı açılan bir iptal davasında 7 Mart 2018’de kararını verdi. Dava, 29 Ekim 2016 tarihinde çıkarılan KHK ile ihraç edilen bir kamu görevlisinin OHAL Komisyonu’ndan aldığı ret kararının iptali istemiyle açılmıştı.
İdare mahkemesinin kararına göre, ihraç edilen kamu görevlisi; hem kamu görevinden ihraç edilmesine ilişkin KHK’nin, hem de OHAL Komisyonu’nun kendisine yönelik ret kararının iptalini ve kamu görevine iadesini istedi. Mahkeme ise “OHAL KHK’sinde kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin işlemin, idari davaya konu olabilecek bir idari işlem niteliğinde olmadığına” karar verdi ve “iki işlemin birlikte incelenmesi mümkün değildir” değerlendirmesini yaptı. Mahkeme, komisyonun kuruluş KHK’si ile sadece komisyon kararlarına karşı dava açılabileceğinin düzenlendiğini anımsattı.
İhraç edilen kamu görevlisi, idare mahkemesine açtığı davanın dilekçesinde, KHK ile ihraç işlemi için “yoksun kalınan maddi haklarının meslekten çıkarma tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek banka mevduatı faizi ile birlikte tahsiline, yaşanan insan hakları ihlallerinin tanınması, devam eden ihlallere son verilmesi, eski hale getirilmesi mümkün olanların eski hale getirilmesi, gerektiğinde insan hakları ihlallerini gidermek için adil bir tazminata hükmedilmesi” talebinde bulundu. İhraç edilen kamu görevlisi dilekçesinde ayrıca manevi tazminat olarak 300 bin TL istedi.
Takipsizlik yok
Ancak mahkeme, “insan hakları ihlallerinin tanınması, son verilmesi” gibi talepler için, idari dava türleri dışında idare mahkemelerinde dava açılamayacağı, idari işlem veya eylem tesisine yol açabilecek nitelikteki taleplerin karşılanmasının mümkün olmadığına karar verdi. Davacının “adil tazminat” talebi için de mahkeme, “Bu tazminatın kamu görevinden çıkarılması sebebiyle yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarından kaynaklanan zararlar mı olduğu, yoksa bundan ayrı bir tazminat mı olduğu dava dilekçesinden anlaşılmadığından bu hususların açıklığa kavuşturulması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.
Ankara 20. İdare Mahkemesi, sıraladığı gerekçeler nedeniyle, dosyada takipsizlik kararı verilmesi yolunu tercih etmedi. Bunun yerine davacının dilekçesini nasıl yenileyebileceğinin yolunu gösterdi. Kararda, “Davacı tarafından yenilenmek istenildiği takdirde, kamu görevinden çıkarılmasına ilişkin KHK dava konusu edilmeden, idari dava türleri niteliğinde, idari yargı yerlerince idari işlem veya eylem tesisine yol açmayacak şekilde, tazminat talebi açık ve somut olarak ortaya konularak dava açılması gerektiğinden, ret kararından da bahsedilmesi suretiyle yeniden düzenlenecek dilekçe ile dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verilmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Düzeltme için 30 gün
Mahkeme dava dilekçesini, bu nedenlerle reddetti ancak, “Uygun bulunmayan dava dilekçesinin bildirim tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlar tamamlanarak yeniden dava açmakta serbest olmak üzere reddine” karar vermiş oldu. Yeniden dilekçe düzenlenerek açılacak dava için ayrıca harç alınmamasına da hükmetti. Mahkeme, yeniden düzenlenecek dilekçede aynı yanlışlıkların yapılması durumunda davanın reddedileceğine karar verdi.