CHP İstanbul Milletvekili ve PM Üyesi Sezgin Tanrıkulu, temmuz ve ekim ayları arasında yaşananlara ilişkin hazırladığı İnsan Hakkı ve İhlalleri Raporu’nu açıkladı. Raporda, OHAL ve KHK’lerin demokrasinin gidişatını belirlediği dile getirildi.
OHAL Türkiyesi'nin karnesi: İşkence, yaşam hakkı ihlali, ölüm
Yaşam hakkı ihlalleri, kişi güvenliği ve sağlığına zarar veren yaralama olayları, işkence ve kötü muamelenin temel ihlal alanları olarak ele alındığı raporda, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Gülen Hareketi ile mücadele adı altında yaşanan hak ihlallerine de yer verildi.
Tanrıkulu, 15 Temmuz’un ardından OHAL ilanı ve KHK’lerle Türkiye’de siyasetin ve demokrasinin gidişatının belirlendiğini, raporunda Türkiye’nin içine düşürüldüğü kötü halin rakamlarla ortaya konulduğunu söyledi.
15 intihar, dört kuşkulu ölüm
Tanrıkulu’nun hazırladığı temmuz ve ekim ayları İnsan Hakkı İhlalleri Raporu’nda ihlaller şu şekilde sıralandı:
»15 Temmuz gecesi yaşanan olaylarda, 179 sivil, 62 polis, 29 asker olmak üzere 270 kişi yaşamını kaybetti. 2 bin 195 kişi de yaralandı.
»Gülen yapılanmasına ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan üç kişi temmuz ayında, yaşanan olaylar ve cezaevi yönetiminin ihmalleri sonucu bir kişi ağustos ayında yaşamını yitirdi. Bu kapsamda, darbe girişimi ile doğrudan ve dolaylı biçimde bağlantılı olarak yaşamını kaybettiği tespit edilebilen toplam kişi sayısı en az 274 oldu.
CADI AVI, İNTİHARLAR, ŞÜPHELİ ÖLÜMLER...
»15 Temmuz sonrası başlayan cadı avı sürecinde 15 kişi intihar ederek yaşamına son verdi. Soruşturma ile bağlantılı olarak 6 kişi de kuşkulu biçimde yaşamını yitirdi.
İfade özgürlüğüne yönelik ihlaller
»Darbe girişimine katılma gibi gerekçelerle, Gülen ile hiçbir ilgisi olmayan sosyalist muhaliflerin de aralarında bulunduğu çoğu gazeteci 74 kişi gözaltına alındı, 47 kişi tutuklandı. Gözaltına alınan kişi sayısı toplamda 50 bin, tutuklananların sayısı ise 25 bin.
»Eğitim ve bilim emekçilerine yönelik baskılar, OHAL ve KHK’lerle birlikte kitlesel hak ihlali ve hukuksuz uygulamalara dönüştü. Bu süreçte 4 bin 225 akademisyen üniversitelerde görevden uzaklaştırıldı. 2 bin 341 akademisyen görevden ihraç edildi. Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atan 44 kişi de görevden ihraç edilenler arasında bulunuyor.
»Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında istihdam edilen 15 bine yakın araştırma görevlisi, güvencesiz çalışmanın cisimleştiği, akademisyenlerin iş güvencesini rektörlerin keyfiyetine terk eden 50/d statüsüne geçirildi. 9 bini aşkını Eğitim Sen’li olmak üzere 11 binden fazla öğretmen açığa alındı.
BirGün