Oktay Vural: Terör grupları sınırımızda cirit atıyor

Oktay Vural: Terör grupları sınırımızda cirit atıyor
MHP Grup Başkanvekili Vural, Türkiye'nin sınırlarının terör guruplarının cirit attığı bir sınır haline geldiğini söyledi

  • Suriye'de uygulanan politika sonrası Türkiye'nin sınırları terör gurupların cirit attığı bir sınır olmuştur
  • Savcıya, polise, adli kolluğa, hukuka, herkese saldırdığı gibi camialara saldırıyor
  • Milli iradeyle gelen milli iradeyle gidecektir
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümetin dış politikada başarısızlığının komşularla ilişkileri bitirdiğini Suriye'de uygulanan politika sonrası Türkiye'nin sınırlarının terör gurupların cirit attığı bir sınır haline geldiğini söyledi.

İç karışıklığın sürdüğü Suriye'de yeni bir Kürdistan kurulduğunu, bunun Türkiye'de de uygulanmaya çalışıldığını ileri süren Vural, "Türkiye komşuları ile yürüttüğü politikada önce kendi birlik ve beraberliğinin menfaatini düşünmelidir. Suriye'de uygulanan politika sonrası Türkiye'nin sınırları terör gurupların cirit attığı bir sınır olmuştur" dedi.

Pazar günü Adıyaman ve ilçelerinde temaslarda bulunan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Vural, yolsuzluk ve rüşvet iddialarının somut delillerle ortaya konulmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın herkese saldırdığını, düşmanlık ürettiğini ileri sürdü ve bunun Başbakan'ın suçluluk kompleksinden kaynaklandığını ifade etti. Başbakan Erdoğan'ın yaşanan süreçle birlikte hırçınlaştığını, milletin ise bunun karşılığını yerel seçimlerde desteklemeyerek vereceğini ifade eden Vural şöyle konuştu:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde özellikle rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ve bu iddiaların somut deliller ile ortaya konulması gerçeği karşısında büyük bir telaşa kapılmış durumda maalesef ali kıran baş kesen şekilde düşmanlık üretiyor. Herkese saldırıyor. Savcıya, polise, adli kolluğa, hukuka, herkese saldırdığı gibi camialara saldırıyor. Camiaları suçluyor. Düşmanlık besliyor. Kendisine oy vermiş insanları diğer insanlara da düşman kılmak suretiyle bu yapılanların hesabını vermekten kaçınıyor. Dolayısıyla Başbakanın bu tavırları aslında bir suçluluk kompleksidir. Bütün bu tavırların amacı ve hedefi içine düştüğü rüşvet ve yolsuzluk bataklığıyla ilgilidir. Başbakan bu tavrını Gezi Parkı olaylarında ortaya koydu. Şimdi de aynı şekilde ortaya koyuyor. Başbakan bundan önce yine raflardaki darbe planları üzerinden milletin oyunu alıp mağduriyet edebiyatıyla oy almak isteyenler, bu sefer kumpas kuruldu demek suretiyle dün darbe çığırtkanlığı, darbe planlarıyla milletin oyunu çalanlar, bugünde bu sefer yargıya hesap vermemek için bu sefer başka bahaneler oluşturuyor. Zannederim ki; artık millet bu yalanları kabul etmesi mümkün değil. Başbakan çok hırçınlaştı, MHP'ye yönelik üslubu, millete yönelik üslubu, camialara yönelik üslubu, yargıya üslubu sertleşti. Bu bir meseleyi anlatıyor, yavuz hırsız ev sahibini bastırmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu vırvırlarla bu gerçeğin üstünü örtebilecektir. Milletimizde inşallah bu yalanlarla açıkçası Türkiye'nin yönetilemeyeceğini kendisine iletecektir. 30 Mart seçimleri bu bakımdan önemlidir. Bu telaş rüşvet ve yolsuzluk uyguladığı ekonomik politikalardan dolayı milletimizin tercihinin Adalet ve Kalkınma Partisi'nden kaydığını görenlerin telaşıdır. Görülmektedir ki; milletimiz Adalet ve Kalkınma Partisi'ne güçlü ihtarı bu seçimlerde gösterecektir, Başbakanın telaşı bundandır."

'MİLLETİN İRADESİYLE GELEN MİLLETİN İRADESİYLE GİDECEKTİR'

Oktay Vural, seçimlerin sonuçlarını tahmin etmenin zor olduğunu ancak milletin gerçekleri değerlendirerek sandıkta gerekli cevabı vereceğine inandığını dile getirdi. Medyanın da baskı altında olduğunu savunan Vural, vatandaşların iktidara gerekli cevabı vermek için 30 Mart'ı beklediğini ifade ederek, "Bunda bir tahmin yapmamız mümkün değildir ama görülmektedir ki; medya üzerinde baskı var. Tehditler var. Maalesef gerçekleri milletimizin gerçeklerin üstünü örtmek için birçok yalanlar uyduruluyor. Düşmanlıklar üretiliyor. Şüphesiz demokrasinin kuralları işlemiyor. Maalesef bu yönüyle bakıldığı zaman medya üzerinde de baskılarla gerçeklerin ve tercihlerin üstü örtülmek isteniyor. Ama bütün bunlara rağmen vatandaşlarımızın gören gözleri, duyan kulakları, bir iradeye dönüşeceğine inanıyoruz. Bu süreçten kendisi önemli bir ders alacaktır. Bu dersi vermek için de vatandaşlarımızın 30 Mart'ı beklediğine inanıyoruz. Bu bakımdan seçimlerde vatandaş oyuyla yanlış yapanın yanlışını bildireceğine eminiz. Oy oranıyla bir tahmin yapmamız mümkün değil ama şunu söyleyebilirim ki; milletin iradesiyle gelen milletin iradesiyle gidecektir" diye konuştu.

'SURİYE'DE YENİ BİR KÜRDİSTAN İNŞA EDİLİYOR'

Hükümetin, dış politikada başarısız kaldığını ve Suriye'deki savaşa taraf olduğunu belirten Vural, Türkiye'nin beslediği terör örgütleri tarafından tehdit edilmeye başladığını iddia ederek şunları kaydetti:

"Maalesef, hükümet dış politikada çok başarısız kalmıştır. Maalesef, Irak'taki tablo ortada, İran'la ilişkiler ortada, komşularımız ile ilişkimiz kalmadı. Suriye'de maalesef yanı başımızdaki atışmanın tarafı haline geldik. Hükümet bu coğrafyada kanlı çatışmayı, ayrışmayı teşvik etmek yerine oradaki insanların iradesinin ortaya çıkacağı, demokrasiyi benimseyecek siyasi muhalefeti desteklemelidir. Hükümet maalesef adeta silahlı muhalefeti destekleme noktasına gelmiştir. MHP olarak söylediğimiz şudur; Türkiye'nin milli menfaatine uygun bir politika oluşturması gerekiyor. Suriye'deki uygulanan politikalar, Türkiye'ye yönelik bir tehdit oluşturmuştur. Suriye'nin kuzeyinde maalesef özerklik ilan edilmiştir. Türkiye'nin beslediği terör örgütleri terör gurupları Türkiye'yi tehdit etmeye devam etmektedir. Komşunun kapısını yumruklamış, şimdi birileri de bizim kapımızı açıkçası tokmaklıyor. O bakımdan Türkiye komşuları ile yürüttüğü politikada önce Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin menfaatini düşünmelidir. Suriye'de uygulanan politikayı görmüştük. Türkiye'nin sınırları terör gurupların cirit attığı bir sınır olmuştur. Maalesef Suriye'de yeni bir Kürdistan inşa ediliyor. Irak'taki gibi aynı şey Türkiye'de uygulanmak isteniyor. Dolayısı ile MHP olarak Suriye'de uygulanan politikanın Türkiye'ye büyük risk ve tehditler doğurduğunu görüyoruz. O bakımdan hükümet; silahlı bir muhalefet yerine siyasi bir anlayışa oradaki insanların kendi kaderlerini tayin edeceği uygun bir ortamı temin etmesi, çatışmadan uzak durarak katliamcı Esad zihniyetinin Suriyeliler tarafından demokrasiye dönüştürülmesini temin etmeye yönelik adımlara öncelik vermelidir."

DHA

17 Şubat 2014 11:25
DİĞER HABERLER