Okul müdürlüğü mülakat sınavında suistimal yapanlarla ilgili dava başladı

Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile 2 şube müdürünün 'okul müdürlüğü mülakat sınavında' görevi kötüye kullandıkları iddiası ile açılan davada yargılanmalarına başlandı. Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık sıfatıyla yargılanan şube müdürü Necla Çağlayan, herkese olumlu not verdiği halde sisteme olumsuz not vermiş gibi giriş yapıldığını söyledi.

Türk Eğitim Sen İstanbul 3 nolu şubesi, Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay ile şube müdürleri Necla Çağlayan ve Ahmet Güner'in okul müdürlerinin performans değerlendirmeleri sırasında objektif davranmadıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulmuştu. Konu üzerine harekete geçen Beykoz Kaymakamlığı yargılama izni vermemiş, sendika da konuyu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi'ne götürmüştü. Bölge İdare Mahkemesi'nin sendikayı haklı bulması nedeniyle Beykoz Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay, Necla Çağlayan ve Ahmet Güner'e görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle dava açılmıştı. Bugün Beykoz 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Kazım Bozbay, Necla Çağlayan, Ahmet Güner ile Türk Eğitim Sen üyesi mağdur okul müdürleri katıldı. Yaklaşık 2 saat süren duruşma sırasında Kazım Bozbay ile Ahmet Güner savunma yapmak için ek süre istedi.

SANIK ŞUBE MÜDÜRESİ: ŞİFREM KULLANILDI

Sanıklardan Necla Çağlayan ise savunma yapmak için hazır olduğunu söyledi. Hakime müşteki olarak hazır bulunan Ayhan Özgün, Ramazan Aygün, Aslan Kadıoğlu ve Ali Rıdvan Çakır'ı tanıdığını söyleyerek başlayan Çağlayan, olumlu not verdiği halde sisteme olumsuz not vermiş gibi giriş yapıldığını anlattı. Çağlayan, "Bu formları biz fiziki olarak imzalamadık. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı'nın elektronik programı kapsamında kendi şifremizle giriş yapıp formları doldurduk. Ben kendi kanaatimi bildirdim. Ancak formları diğer sanıklar Kazım Bozbay ve Ahmet Güner doldurdular. Formları akşam 17.00'den sonra tanzim ettik. Hakkımda form tanzim ettiğim okul müdürü sayısı 37'dir. Ben gerek müştekiler gerekçe diğer çalışma arkadaşlarım hakkında olumsuz düşünce belirtmedim. Okul müdürü olarak görevlendirileceklere ilişkin düzenlenen formlarda olumsuz görüşler yazıldığını idari soruşturma aşamasında müfettişin bana sorması üzerine haberdar oldum. Planlama sonuçları belli olduktan sonra yanıma gelen müştekiler bunu haketmediklerini, neden böyle yaptığımı sorduklarında kendilerine böyle bişey yapmış olamayacağımı ifade ettim." dedi. Dava müştekilerin ifadelerinin alınmasından sonra 26 Nisan 2016'ya ertelendi.

9 BİN İDARECİ İÇİN EMSAL DAVA

Beykoz Adliyesi'ne gelerek davayı takip eden Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan davanın emsal ve önemli bir aşama olduğunu mağdur edilen bütün idarecileri yakından ilgilendirdiğini söyledi. Hanefi Bostan, Bu dava çok önemli bir dava. İstanbul Valiliği'ne ve kaymakamlıklara şikayet etmemize rağmen şuana kadar özellikle puanlamayı yapan milli eğitim müdürleri hakkında soruşturma yapılması engellenmiştir. Bu taraflı bir tavırdır. Doğru birşey değildir. Hak ve hukukun valiler ve kaymakamlar tarafından gasp edilmesinin resmidir. Ama Allah'a şükür biz idare mahkemeye giderek bu yargılama kararını çıkardık. Şu anda Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürü ve 2 şube müdürü yargılanıyor. Önemli bir aşamadır. Yapılan haksızlığın ve zulmün nasıl büyük bir zulme ulaştığının mahkeme nezdinde delilleriyle ortaya koymaya devam edeceğiz.

NAMAZ ARASINDA KUL HAKKI YEDİLER

Müşteki sıfatıyla duruşma salonunda hazır bulunan Türk Eğitim Sen İstanbul 3. nolu Şube Başkanı Ali İhsan Hasanpaşaoğlu, haksızlık yapan İlçe Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay'ın İmam Hatip Lisesi ve İlahiyat Fakültesi mezunu olmasının kendilerine acı verdiğini söyledi. Hasanpaşaoğlu, "Necla Hanım'ın ifadesi Kazım Bozbay puanlamaya başladı. Daha sonra o namaz kılmaya gitti. Onun yerine Ahmet Güner puanlamaya devam etti dedi. Bunu içerde hakime de söyledi. Yani kul hakkı yerken bile sözüm ona sözde ibadet ediyorlar. Bu yapılan haksızlıkları hem kamuoyu hem de Cenabı Allah değerlendirecek. İnsanların kul hakkına böyle giriyorlar. Biz bunun peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar takip edeceğiz. Haksızlık ve hukuksuzluk yapanlara bu bir ders olsun. Yargılanmayacaklarını düşünenler bir daha düşünsünler."

AVUKAT: SANIK İTİRAF ETTİ

Müşteki vekili Avukat Alparslan Gırgıç, son dört yılda kamuda eziyet gören, zulme uğrayan memurlar için önemli bir dava olduğunu ifade etti. Sanıklardan Necla Çağlayan'ın suçunu hakim huzurunda itiraf ettiğini ve samimi ifadelerde bulunduğunu belirten Gırgıç, " Son dört yıldır kamuda çalışan memurlar zulüm görmektedir. Özellikle Eğitim Bir Sen kamuda görev yapan memurlara ve öğretmelere zulüm yapmaktadır. Türkiye 4483 Sayılı Kanun kamu görevlisinin göreviyle ilgili yargılanmasına büyük engel oluşturmaktadır. Beykoz Milli Eğitim Müdürü Kazım Bozbay da 4483 sayılı kanunun kendisini koruyacağını sanmıştır. Ancak dosyanın diğer sanığı Necla Çağlayan'ın suçunu itiraf etmesi ve samimi itirafta bulunması özelde Eğitim Bir Sen'i genelde ise AKP iktidarını yıkıma sürükleyecektir. Kamuda zulüm gören, eziyet gören tüm kamu görevlileri için çok önemli bir davadır. Sanıklar Kazım Bozbay ve diğer sanıklar savunma yapamadılar. Savunacak birşey bulamadılar." diye konuştu.

PARALEL DEĞİLİM

Çavuşbaşı Çok Programlı Lisesi'nin Müdürü olduğu sırada görevde alındığını belirten Türkan Demirbozan, uyduruk bir soruşturmayla hakkının yendiğini söyledi. Adliye çıkışanda açıklama yapan Bozan şunları söyledi : "Paralel değilim. Paralele denk geldim. Ben eğitimciyim. 30 yıldır eğitimciyim. Siyasetin eğitime girmemesini düşünen bir eğitimciyim. Okuldaki birtakım yanlışları düzeltmeye çalıştım. İstedikleri şeyleri yapmadım. Öğrencileri haksız yere geçirmedim. Okulun parasını başka insanların yemesine izin vermedim. 48 derslik okulu 120 tane imam hatip öğrencisine teslim etmemi istediler etmedim. Benden önceki bütün müdürlerin eksikliklerini bana yıkarak uydurma bir soruşturmayla görevden alındım."

KANTİNİ OLMAYAN OKULA HİJYEN OLMAYAN KATİN PUANI

Beykoz Elmalı İlk ve Ortaokulu Müdürü olarak görev yaptı sırada haksızlığa uğradığını söyleyen Aslan Kadıoğlu'nun ise, "Okulumda kantin yok. Kantin olmadığı halde kantini hijyen değil diye not verilmiş. Bütün toplantılara gittiğim halde gelmedi diye notlar verilmiş. Türk Eğitim Sen üyesi olduğum için görevden alındım." diye konuştu.
CİHAN
15 Aralık 2015 15:32
DİĞER HABERLER