Kayhan, okumanın önemine dikkat çekmek için, öğrencileriyle beraber kampüste okuma eylemi gerçekleştirdi. Okuma konusunda ülkenin gerilerde olduğunu belirten Kayhan, bunu rakamlarla ortaya koydu. Yrd. Doç. Dr. Necati Kayhan, "Ülkemiz ekonomik, sosyal ve siyasal alanda birçok önemli gelişmeler kaydetmesine rağmen kitap, dergi, gazete okuma konusunda hala son sıralarda yer almakta. Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporu'nun kitap okuma değerlendirmesinde, Türkiye hala 173 ülke arasında 86'ncı sırada yer alıyor. Yine bu konudaki son araştırmalara göre gelişmiş ülkelerde kişi başına düşen yıllık kitap alımı ortalama 100 dolar iken Türkiye'de ise bu rakam 10 doların altındadır. İnsanlarımız, uyutan ve uyuşturan televizyon programlarına daha çok ilgi duymakta. Ülkemizde, dergi okuma oranı yüzde 4, kitap okuma oranı yüzde 4,5, gazete okuma oranı yüzde 22, radyo dinleme oranı yüzde 25, televizyon izleme oranı da yüzde 94. Görülüyor ki zamanımızın büyük bir kısmını televizyon izleyerek adeta öldürüyoruz. Hızlı değişen ve gelişen küreselleşen dünyamız şartlarında başarı için meslek sahibi olmak yetmemekte, o meslekte bir numara olmak önem kazanmaktadır. Hayatta olduğu gibi meslekte de başarılı olmanın, arayan değil aranan kişi olmanın en önemli yolu, mesleki bilgileri, günlük bilgileri ve pratik bilgileri edinmeyi gerektirmektedir." ifadelerini kullandı. Gaziantep Hasan Kalyoncu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Necati Kayhan, uzmanların bu konuda engellerden ve çağın tuzaklarından olan bilinçsiz televizyon ve internet kullanımına dikkat çektiğini hatırlattı. Kayhan, şunları söyledi: "Halbuki uygar insanlar her fırsatı okumakla değerlendirmektedir. Bu bağlamda otobüs, tren, taksi ve uçak gibi ulaşım araçlarında seyahat ederken zorunlu olarak geçen boş zamanlarda kitap okumayı alışkanlık hale getirmek önem arz etmektedir. Özellikle günümüz şehir hayatında bekleme yapılan yerlerde kitap okumak, geçirilen zamanı hem zevkli hale getirecek hem de kişinin yeni bir şey daha öğrenmesine vesile olacaktır. Bu konuda gelişmiş ülkelerin çizdiği tablo oldukça etkilidir. Sahip olunan her boş anda yanlarında bulunan kitabı okuyan Batılılar, kitap okuma alışkanlığının en güzel örneklerini sergilemektedirler. Halbuki Allah'ın ilk emri olan okumak, insanı mutlu, huzurlu, saadetli, sükunetli, sade, derin, ince, zarif, nazik ve pozitif yapar. Bu güzelliklerle donanımlı insan, kendini bütün kötülüklerden korur ve iyiliklere yelken açar. Ayrıca okumak, ruhun manevi gıdasıdır. Nasıl ki insan üç günden fazla aç ve susuz kalamaz, beslenmeye ihtiyacı vardır. Bu yüzden insandaki ruhun da beslenmeye, gıdaya ihtiyacı vardır. Ruhun temel ve manevi gıdası da yalnızca okumak, okutmak ve okutturmaktır." (CİHAN)