Ege ve Marmara bölgelerindeki illerin baro başkanları, yargı bağımsızlığı konusunda iktidar temsilcilerinin açıklamalarının dehşet verici olduğunu belirtti. Yüksek yargı başkanlarının çay toplama gezilerine katılmasına tepki gösterilen ortak açıklamada, “Fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına alışmayacağız.” denildi.
Genişletilmiş Ege ve Marmara Baro Başkanları Toplantısı, Aydın Barosu’nun ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıda meslek sorunlarının yanı sıra yargıda on gelişmeler, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hukuk devleti ve demokrasi sorunları görüşüldü. Toplantı sonunda hazırlanan sonuç bildirgesinin ilk maddesinde Alman Federal Parlamentosu’nun sözde Ermeni soykırımıyla ilgili aldığı kararın tanınmadığı vurgulandı.
Yüksek yargı mensupları sorumlu davranmalı
Baroların sonuç bildirgesinde yüksek yargı başkanlarının, tarafsız olmadığı kendi eylem ve söylemleri ile sabit olan, anayasa ve yargı ile ilgili olumsuz tutumu belli olduğu öne sürülen Cumhurbaşkanı ile ‘yurt gezilerine’ çıkmaları eleştirildi. Yüksek yargı başkanlarının bu tür gezilere çıkmasına tepki gösterildi: “Anayasal konumlarına, yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına uygun olmayan, yargının saygınlığını zedeleyen, yargı ile ilgili kaygı ve kuşkuları haklı kılan bir tutumdur, kabul edilemez. Bu nedenle anayasamızın 6, 9, 11 ve 138’inci maddelerinin ışığında yüksek yargı başkanlarını ve tüm yargı mensuplarını hem görüntüde hem de özde yargı bağımsızlığına ve saygınlığına, anayasal konumlarına, Türk milletine olan sorumluluklarına uygun davranmaya davet ediyoruz.”
Yargı kimseye bağlı değildir
Sonuç bildirgesinde, yargı bağımsızlığı konusunda iktidar cephesinin açıklamaları ise ‘dehşet verici’ olarak nitelendirildi: “Demokrasi ve hukuk devletinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ilkesi kapsamında ve anayasaya göre yargı kimseye ‘bağlı’, ‘bağımlı’ olmayıp sadece Türk Milleti adına, hukuka, kanuna ve vicdanına göre karar verir, kimseden emir, talimat almaz. Hukuk güvenliği herkes için bir gerekliliktir. Bunun için de yargının bağımsız ve tarafsız olması şarttır. Bu nedenle siyasi iktidar dahil hiçbir gücün yargıya egemen olmasına izin verilmemelidir.”
Bu davranışlar suçtur
“Konum ve sıfatı ne olursa olsun ülkeyi yönetenlerin ve herkesin anayasaya, hukuka uygun davranması bir zorunluluktur. Hiç kimse kaynağını anayasadan almayan bir yetkiyi kullanamaz. Anayasayı askıya alıp çiğneyemez. Bu tür davranışlar suçtur. Anayasanın fiilen askıya alınıp çiğnenmesine, hukuksuzluğa, bilinçli ve sistematik olarak yaratılan fiili duruma hukuki kılıf oluşturulmasına alışmayacağız. Bu tür oldubittileri kabul etmeyeceğiz.”
Kaynak: Yeni Hayat Gazetesi