Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın 12. celsesine, darbe girişimi sırasında ÖKK'da Albay olan Eyüp Coşkun dinlendi. Coşkun darbe gecesi görev gereği Hatay'da bulunduğunu ve o gece saat 21.35 arasında Semih Terzi'nin kendisini aradığını ve göreviyle ilgili konuştuğunu söyledi. ÖKK davasında sanık olan eski Albay Ümit Bak ile de saat 21.50 sıralarında görüştüğünü ancak görüşmenin Hatay'daki intikal ile ilgili olduğunu belirtti.

Tanık Coşkun, Genelkurmaydan gelen faks emrinden saat 23.32 sıralarında haberi olduğunu belirterek, "Bu saatlerde Yarbay Yıldıray Yılmaz cep telefonundan bana mesaj atarak, 'Semih Terzi güvenilir adamlarını topla Ankara'ya intikal et emri verdi. Bu ne demek oluyor?' diye sordu. Bunun üzerine ben Yıldıray Albay'a, 'Bana güveniyor musun' diye sordum. 'Evet' cevabını alınca, 'Semih Terzi sistemin dışında, hainlik ediyor. Sen ona birlik kaptırma ve Hatay'a gel' emrini verdim. Ertesi gün kendisi de Hatay'a geldi" dedi. 

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Bayram Kınık, tanığa "Semih Terzi'nin hain olduğunu nasıl anladınız" sorusunu yöneltti. Tanık Coşkun da, "O gece çok ilginç şeyler yaşadım. Komutanın nerede olduğu konusunda nöbetçi astsubay ile nöbetçi subay farklı cevaplar veriyordu. Televizyonda İstanbul'da köprülerin kapatıldığını gördüm. Gelen emirde Osman Kardal imzası vardı. Birinci komutanın imzası gerekiyordu. Bu imzada komutanın devrildiği anlaşılıyor" cevabını verdi. 

Davanın sanıklarından Semih Terzi'nin emir astsubayı Ahmet Kara, tanık Coşkun'a, "O gece Diyarbakır'dan Ankara'ya geldik. Siz ÖKK'da önemli komutanlardan biriydiniz. Madem Semih Terzi'nin hain olduğunu anladınız bu süre içinde neden bizim birlikte hiç kimseye bilgi vermediniz. Görevin darbe girişimi olduğunu yönünde neden kimseyi uyarmadınız. Bu konuda bir tek Fatih Şahin'in telefonuna gönderilen bir mesaj olduğu söyleniyor. Böyle bir durumda prosedür bu mu dur" diye sordu. Bunu üzerine Fatih Şahin'in avukatı, "Fatih Şahin'in telefonuna mesaj gelmemiş. Biz 14 aydır bu mesajı görmedik" diye çıkıştı. Bu sözler üzerine salondaki müştekilerden bazıları avukata tepki gösterdi. Avukatın da karşılık vermesiyle bir anda salon karıştı. Bir kişi salondaki güvenlik görevlilerini aşarak avukatların bulunduğu bölüme inmek istedi. Diğer müştekiler de, "Hainleri savunmayın. Bizi tehdit ediyor, küfür ediyor" diyerek avukatların bulunduğu bölüme yöneldi. Sanık yakınlarının bulunduğu bölümden de müştekilere tepki gösterilince olaylar büyüdü. Bunun üzerine mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını isteyerek, duruşmaya ara verdi.