DW'ye konuşan Birleşik Krallık ve İsrail'den halk sağlığı uzmanları, Omicron varyantının giderek yayıldığı şu günlerde virüsle mücadelede alınması gereken önlemlere ilişkin uyarılarda bulundu.

Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan doktor Martin McKee, Omicron için "Kesinlikle Delta varyantından daha hafif" ifadesini kullanırken "Ancak önemsiz bir hastalık olarak kabul edip gözardı edebileceğiniz bir hastalık da değil" diye de ekledi.

Bu varyant nedeniyle çok sayıda kişinin hastaneye yattığını hatırlatan McKee, "Ayrıca bazı ülkelerde çocukların da hastaneye yatırıldığına ve bazılarının ciddi şekilde hasta olduğuna dair veriler de var" ifadesini kullandı. McKee, bu nedenle hükümetlerin Omicron'un yayılmasını engellemek için sert önlemler almasını doğru bulduğunu belirtti.

Aşının pandemiyi bitirmek için tek başına yeterli olmayacağını da savunan McKee, koronavirüs hakkındaki "temel noktayı" unutmamak gerektiğini belirterek "Öncelikli olarak hava yoluyla yayılıyor. Bu da çok sayıda insanın bulunduğu kapalı alanlarda insanların bir araya gelmesiyle bulaştığı anlamına geliyor. Risk burada ve bizim bu riski asgari düzeye indirmemiz gerekiyor" dedi.

Olası yeni varyantları tespit edebilmek için daha fazla çalışılması gerektiğini söyleyen McKee, "Omicron'un Delta ile yeniden birleşmesi ve başka varyantların ortaya çıkması ihtimali elbette var. Bu yüzden gerçekten Avrupa genelinde tüm ülkelerin dizilim takibi kapasitesini büyük ölçüde artırması gerektiğini düşünüyorum" ifadesini kullandı.

Avrupa'da, daha bulaşıcı olduğu bilinen Omicron varyantının etkisiyle son günlerde birçok ülkede vaka sayılarında rekor seviyelere ulaşıldı. Yılbaşı tatillerinden dönüş nedeniyle test sayılarının artırıldığı bu ülkelerde vaka sayılarında yeni rekorlar kırılmasından endişe ediliyor.

İsrail hükümetinin halk sağlığı danışmanlarından Natan Davidovitch de aşıların yanı sıra başka önlemlerin de olması gerektiğinden yana. Tel Aviv'deki Ben Gurion Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi'nin Halk Sağlığı Okulu'nun başındaki Davidovitch, "Aşılar çok önemli. Ama aşıları diğer önlemlerle tamamlamamız gerekiyor" dedi.

Davidovitch, Omicron varyantı dünya genelinde yayılırken Covid-19'a karşı dördüncü doz aşı uygulayan ilk ülke olan İsrail'in bu kararı alma sürecini şöyle anlattı:

"Daha önce görülmemiş dönemlerden geçiyoruz. Kararlarımızı da bu belirsizlik içinde almamız gerekiyor. Ve bizim gördüğümüz, bağışıklığın azaldığıydı. İkinci dozdan sonra yaşananlara çok benzer şekilde... Yani dört aydan sonra antikorlarda bir azalma olduğunu görüyoruz. Bu nedenle insanlara hatırlatıcı doz uygulamaya karar verdil. Elbette zorunlu değil. Ve elbette ilk, ikinci ve üçüncü dozlar çok daha önemli."

İsrailli uzman, "Sonuç olarak ilk önce bağışıklığı yetersiz olanlardan başlamaya karar verdik. Şimdi de 60 yaşın üstündekiler ve sağlık çalışanları için uyguluyoruz" diye ekledi.

Dünya genelinde aşılanma oranlarının yükselmesi gerektiğinin de altını çizen Davidovitch, "Mevcut durum, varyantlar için mümbit bir zemin oluşturuyor" uyarısında bulundu.

DW'ye konuşan İsviçreli epidemiyoloji uzmanı Marcel Salathe ise yakalanıldığı takdirde hastalığın daha hafif geçirildiği Omicron varyantının hızla yayılmasının olumlu etkileri de olduğu görüşünde.

"Vaka sayılarının Avrupa genelinde aşırı derecede hız bir şekilde arttığını görüyoruz. Keza dünya genelinde de artış var" diyen Salathe, hastaneye yatırılan kişi sayısındaki artışınsa aynı ölçüde olmadığına dikkat çekerek "Hâlen Delta varyantının egemen olduğu bir dünyada olsaydık hastaneye yatışlarda daha yüksek sayılar görecektik" ifadesini kullanıyor.

Omicron'un daha hafif ve "aşırı derecede bulaşıcı" olmasının da Covid'in endemik, yani sadece belli bölgelerde görülen bir hastalık seviyesine dönüşmesine yardımcı olabileceğini iddia eden Salathe, "Bu virüsün bu derece bulaşıcı olmasının uzun vadede iyi bir haber olduğunu düşünüyorum. Daha önce virüs bulaşmamış herkese ulaşacak. Bu, enfeksiyon ya da aşı yoluyla olacak. Yani bu varyantın endemik aşamaya geçişimizi sağlaması mümkün olabilir" dedi.

Salathe buna karşın artan vaka sayılarının her hâlükârda hastaneler üzerinde ağır bir yük oluşturacağı gerçeğinin de unutulmaması gerektiğini belirterek "Herkes aynı anda hasta olursa, bu hastalık hafif de olsa bu durum elbette sadece sağlık sistemlerine değil, tüm altyapıya ağır bir yük bindirir" şeklinde konuştu.