"Önce hedefinizi belirleyin sonra, bunun için çok çalışın"

NBA'nin güçlü takımlarından Oklahoma City Thunder'da (OKC) oynayan milli basketbolcu Enes Kanter (23), oyunda az süre almasına rağmen en iyi performansla oynamaya çalıştığını söyledi.

Oklahoma City'deki evinde Cihan Haber Ajansı'nı (Cihan) ağırlayan Kanter, gündeme ilişkin sorulara cevap verdi. Milli oyuncu, genç sporculara "Önce hedefinizi belirleyin sonra, bunun için çok çalışın" tavsiyesinde bulundu.

2.11'lik genç pivot, takımdaki az oyun süresinden, genç sporculara tavsiyelerine kadar birçok konuda Cihan'ın sorularına cevap verdi. Takımda oynama süresinin az, bunun aksine istatistiklerinin iyi olmasının hatırlatılarak bu durumun performansını nasıl etkilediğinin sorulmasına, "Koçun tercihi." diyerek, şöyle devam etti:

"Her oyuncu oynamak ister. Bu oyuncuların elinde olan birşey değil. Tabii oyuncuların performası da etkiliyor. Benim bu konuda bir müdahelem yok. Koçların karar verdiği birşey. Oyuncular ister 1 dakika oynasın ister 48 dakika oynasın. Oyuncunun görevi her saniye oyunda kaldığı zaman kendini işe verip, performanslarının en iyisini yansıtmalarını isterim. Tek görevim sahaya her girdiğimde en iyi performansı ortaya koymak. İnsanın kendini yüzde 100 vermesi gerekiyor. Ben de bunu yapmaya çalışıyorum."

Basketbolda Enes stilinin oluştuğu, örnek aldığı bir oyuncunun olup olmadığı da sorulan Enes Kanter, pota altındaki çabukluğun ve hareketlerin kendine has özel çalışma mı yapıp yapmadığına da cevap verirken, "Kendime has bir stilim var doğru. Tarzım biraz Pau Gasol ve Dirk Nowitzki'nin karışımı gibi. İkisi de çok saydığım basketbolcular. Ribaund ve post uplarda adam okumayı severim. Daha önce ne yapacağını sezmek. Daha önce Allah vergisi bir yetenek. Yetenekle bir yere kadar bu çok çalışmayla üzerine çok katabiliyorsunuz. Kimse yok. Her zaman kendim olmaya çalıştım." diye konuştu.

Oklahoma City Thunder'da ilk beşe giremediği için takas ile gitme düşüncesinin olup olmadığı sorusuna ise Enes Kanter, "Şuan Oklahoma City Thunder ile şampiyonluk hedeflerimiz var. Ama öyle bir gelişme yaşanırsa yapacak bir şey yok. Bizimle alakalı bir şey değil." diye cevap verdi.

"FENERBAHÇE GİBİ TÜRK TAKIMLARININ AVRUPA'DAKİ BAŞARISI BİZİ GURURLANDIRIYOR"

Eski kulubü Fenerbahçe'nin, Euroleague'de geçen sene dörtlü finale kalması, bu yılda Euroleague'de en büyük aday olarak gösterilmesini değerlendiren, Enes Kanter, Türkiye Ligi ve Türk basketbolu hakkında da önemli açıklamalar yaptı. Enes Kanter, NBA'deki yoğunluk nedeniyle detaylı takip yapamadığını belirterek, şunları söyledi:

"NBA'de maçlar çok yoğun olduğu için Avrupa ve Türkiye'yi çok takip edemiyorum. Ama Fenerbahçe gibi Türk takımlarının Avrupa'da başarı sağlaması bizi gururlandırıyor. Fenerbahçe finale kaldığında çok sevindim. Sadece Fenerbahçe için değil Türk basketbolu için çok özel ve önemli bir adımdı. Umarım sadece Fenerbahçe değil, diğer Türk takımları da Euroleague'de final four'a kalır. Hatta ilerideki senelerde şampiyonluk yaşayıp bizi de sevindirirler. Türkiye'yi temsil etmesi bütün Türkleri çok gururlandırdı. Türkiye'de basketbola yapılan yatırımı gösterdi. Türkiye'de spor denince akla futbol geliyordu artık, basketbolda var. 2010 Basketbol Dünya Şampiyonası Türkiye'de basketbolu biraz daha sevdirdi ve yatırım yapıldı."

Türkiye A Milli Basketbol Takımı'ndaki basketbolculardan NBA'de oynayan Ersan İlyasova ile Ömer Aşık'la ilgili de konuşan Enes Kanter, "NBA'deki Türklerle diyaloğumuz var. Programlarımız yoğun olduğu için çok sık görüşemiyoruz. Ama her ikisi de NBA'de Türkiye'yi başarılı şekilde temsil ediyor. Her ikisinin oynadığı takımlarda iyi. Ömer de Ersan da ilk 5'te oyuna giriyor. Gün geçtikçe performansları da artıyor. Maçlara gittiğimizde her ne kadar rakipte olsa kendi kültüründen, aynı dinden birini görmek insanı çok mutlu ediyor. Her ne kadar da rakip olsa, maç öncesi birbirimizi sahada görmek çok güzel duygu. Bu Türk basketbolcular rakip bile olsa insana moral veriyor. Ama sahaya çıktığımızda bu değişiyor." dedi.

Türkiye'de genç oyunculara maçlarda çok süre verilmemesinin basketbolcuları nasıl etkilediği, basketbolda ekstra çalışmanın önemi ile ilgili de görüşlerini açıklayan Enes Kanter, "Her dakikalarını basketbol oynayarak geçirmeleri önemli. Ne yapmalıyım da basketbolumu biraz daha geliştirmeliyim düşüncesinde olmaları önemli. Her oynayan genç oyuncunun hedefi NBA'de oynamaktır. Genç oyuncularda özellikle Türklerde çalışma aşkını çok görmedim. Takımlardaki yabancı artışı üzdü beni. Genç yetenekler her ne kadar kendilerini geliştirip, gösterseler de bir yabancı oyuncu onların önüne geçebiliyor. Hem kulüplere, hem de altyapılara seslenmek istiyorum. Onlardan temennim günü kurtarmak değil de uzun süreli düşünüp, genç yetenekli basketbolcular yetiştirmeleri. İlerde bu cümleleri koçların da anlayacağını umuyorum." diye konuştu.

Türkiye'de çok yabancı oynatma kuralının getirilmesinden sonra genç oyuncuların oynama süresinin düştüğünü gördüğünü de belirten Enes Kanter, "Günü kurtarmak yerine ileriye dönük kalitedeki Türk basketbolcular yetiştirmek gerekiyor. Bu kural beni çok üzmüştü. Bu Türkiye lehine olan bir şey değil. Ben bile küçükken saatlerce, sahada oynardık. Her zaman aklımda rakiplerimden nasıl bir adım önde olurum diye düşünürdüm. Ekstra çalışman, her zaman seni bir adım öne çıkarır." dedi.

"HEDEFLERİNE DUA İLE BAŞLAMALILAR, YETENEK BİR YERE KADAR, SONRA ÇOK ÇALIŞMAK LAZIM"

Enes Kanter, süre alamamaktan şikayet eden genç basketbolculara neler yapması gerektiğini de belirtirken, "Rotasız bir gemiye rüzgar bile yardım etmez. Önce hedeflerini koymaları gerekiyor, Euroleague'se, Avrupa veya NBA, hangisini seçeceklerse ona göre hedeflerini belirmeleri lazım." diyerek, şöyle devam etti:

"Benim hedefim her zaman NBA'di. Hedeflerine dua ile başlamalarını tavsiye ederim. Yetenekli olmak bir yere kadar, sonra çalışmak hem de usanmadan çok çalışmak lazım. NBA'de gördüğümüz en güzel şey herkesin işlerine saygı duyarak ve severek yapmaları. Çok çalışmalarını ve her zaman takım oyuncusu olarak kalmalarını tavsiye ederim. Yaptıkları işe kendilerini yüzde yüz vermelerini söylüyorum. Hedefinizi her zaman en yüksekte tutmalısınız. Ben hedeflerime dualarımla ulaştım. En büyük tavsiyem, çıktıkları yola o yolu yaratandan yardım isteyerek başlamaları."

Bu kadar genç yaşta bu üst seviyeye çıkışını da anlatan Enes Kanter, şu an yaşadığı duyguları ise "Ne kadar zevk verse de büyük bir sorumluluk. İsminden önce dilini, değerlerini ve bayrağı temsil ediyorsun. Aileni temsil ediyorsun. Her maç bunları anlatman için sana verilmiş bir lütuftur. Bu şuurda olursan Allah yardımcın olur. Herkesin gelmek istediği yer NBA'dir. Ben hedeflerimi en yükseğe koydum. Hedefleri için yola çıkarken dua ile başlamalarını tavsiye derim. Sonra çalışmak lazım. Yetenek bir yere kadar getirir. Sonra çok çalışmak lazım. İşini severek yapacaksın. NBA'dekiler işlerini severek yapıyorlar." diye anlattı.

NBA'deki en büyük hedefini de anlatan Enes Kanter, "Yeteneğimi ve başarıyı kendimden bilmiyorum. Bütün bunların Allah'ın bana lütfettiği bir nimet olduğunu düşünüyorum. Başarıyı kendime bağlamadım. Her zaman en yükseğe çıkıp, değer verdiğim, ülkemi bayrağımı, değerlerimi, dilimi, herkese en iyi bir şekilde anlatabilmekti. Bana verilen yetenekleri Allah'ın yolunda kullanmaya çalıştım ve kullanmaya çalışıyorum." diyerek, şunları söyledi:

"Benim daha çok takımla ilgili hedeflerim var. En başta NBA şampiyonluğu var. Daha önce Mehmet Okur yaşamıştı. Hem Türkiye olsun hem değerlerin olsun bunları en üst düzeyde anlatma imkanın var. Sayı, ribound ve blok yapmak bu alanlarda kendimi geliştirmek. 3. hedefim 1000 maç barajını geçmek, daha önce bir Türk yaklaşmıştı. Allah nasip ederse 1000 maçlık o barajı geçip Türkiye'yi temsil etmek istiyorum."

2011'de 3. sırada draft edildiğinin hatırlatılarak, Avrupa basketbol tarihine geçtiğinin belirtilmesi ve Avrupa basketboluyla NBA'yi kıyaslaması istenen Enes Kanter, "Uzun zamandır Avrupa basketbolu oynamıyorum. Son bıraktığım halinden çok daha gelişti. Şuanda Avrupa'da daha çok yarı sahada set yavaş oyun oynanıyor." diyerek, şunları söyledi:

"ABD'de NBA'de çok yıldız oyuncu olduğu için daha çok bireysel oyunlar ortaya çıkar. NBA'de savunma yok diye anlayış vardı. Bu kesinlikle doğru değildir. Avrupa'dan daha iyi savunmayı yapan oyuncular vardır. Birçok NBA koçu savunmayı hucümdan önde tutar. Buraya geldikten sonra bunun doğru olmadığına inandım. Koçların yüzde 96'sı savunmayı hücumun önüne çeker. Çok şaşırmıştım zamanla alıştım. Avrupa basketbolcuları NBA'ye alışma süreleri çok uzun. Avrupa basketbolu ve özellikle Türk basketbolu da her geçen gün daha da gelişiyor. İnşallah, Türk basketbolu da hem dünyada hem de bir gün NBA'ye yaklaşan kalite de olur."

Enes Kanter, son olarak sporculara vermek istediği mesajı açıklarken de "Babam Van'ın Erçiş ilçesinden 9 çocuklu bir ailenin çocuğuydu. İsviçre'ye gidip master yaptı. Bugün Profesör. Babam bana her zaman boğulacaksan büyük denizde boğul diyordu. Bu beni çok etkiledi, ben bunu hayatıma yansıttım. Bunun için hedeflerimi her zaman en yükseğe koydum. Van'dan çıkma bir garibim. Basketbolcu olacağımı söylediğim zaman kimse inanmamıştı. Ama kimse size inanmıyorsa siz kendinize inanın. Türkiye'den beni destekleyen ve dualarını esirgemeyen herkese teşekkür ederim." ifadelerini kullandı.
CİHAN
25 Ocak 2016 12:18
DİĞER HABERLER