Onlar sustu konuşma sırası bizde

Onlar sustu konuşma sırası bizde
Hizmet Hareketi yurt dışındaki ilk Türk okulunu 1991 yılında Nahcivan'da açtı.

Fethullah Gülen'in teşvik ve yönlendirmesi ile eğitim açılımını başlatan gönüllüler, aradan geçen 25 yılda hizmet faaliyetlerini dünyanın 160 ülkesine taşıdı. Anadolu'nun bağrından çıkarak bütün dünyayı kucaklayan bu sivil hareketin sadece Türkiye'nin değil dünyanın da dikkatini çekmemesi düşünülemezdi.

Nitekim farklı kıtalardan farklı dil, din ve siyasî düşüncelere sahip entelektüeller, din adamları ve akademisyenler Hizmet Hareketi'ni mercek altına alarak inceleme gereği duydu. Dünyanın Hizmet Hareketi'ne bakışını ortaya koyan bu görüşler, aynı zamanda Türk okullarının nasıl yankı bulduğunu gösteriyor.

Beraberce dünyayı güzelleştirme çabası
İsmim Elliot Gershenson. Houston Büyükşehir merkezinde bulunan ve büyük çaplı bir sosyal hizmetler ve dinlerarası diyalog organizasyonu olan, Dinlerarası Hizmetler Kurumu'nun Başkanı ve Genel Müdürüyüm. Dinlerarası Diyalog Enstitüsü aracılığı ile buradaki yerel Türk toplumuna mensup kişilerle birlikte Türkiye'ye gitme şansım oldu.

Fethullah Gülen alternatif bir yol sunuyor; inancına sadık ol, kendi hayatında onu bir rehber edin, fakat diğer insanların inanca dair bakışlarının da hayatlarına şekil vermesini kabullenmeye açık ol, diyor. Buna saygı duy ve beraberce dünyayı daha güzel bir yer haline getirin, diyor. Hizmet Hareketi'nin bir parçası olan kişilerle bizzat tanışıp, onlardaki hakiki sevgi ve saygıyı müşahede ettikleri vakit, zamanla, bunun bir maske olmadığını, hakikaten öyle olduklarını anlıyorlar. İnancınızı ve İslamiyet anlayışınızı çok yerinde bir yaşam biçimiyle ifade ediyorsunuz.

Hizmet Hareketi'nin var olmasının en temel sebebinin ve mantıklı gerekçenin, bütün insanların toplanıp, diyalog içerisinde birbirinden bir şeyler öğrenebileceği bir ortam oluşturmak olduğunu düşünüyorum. Bence Hizmet bunu çok iyi başarıyor. Burada, Houston şehrinde, Hizmet Hareketi kurumları, her türlü dinlerarası diyalog faaliyetine katılıyor ve bunu teşvik ediyor. Hizmet Hareketi'nin bağlantıları kurma ve bariyerleri indirmeye doğru yol aldığına gerçekten inanıyorum ve bundan ötürü herkesi takdir ediyorum. Hizmet Hareketi ve benzeri hareketler, din ve inancın aslında bizi birleştirmesi gerektiğine inanıyorlar. Gülen, cehaletin nefretin ön habercisi olduğu, insanların eğitimsiz oldukları zaman bağnazlığa ve normalde yapmayacakları işleri yapma konusunda kandırılmaya daha meyilli olduğu gerçeğinin farkında olan bir insan. 70'li 80'li yıllarda, insanlara okul açmanın cami yaptırmaktan daha önemli olduğunu anlatıyordu ve bu muhtemelen diğer imamların verdiği mesajlardan çok farklı bir mesajdı.

O, onu dinleyenleri, yalnızca Müslümanlar için değil tüm insanlar için iyi bir dünya oluşturabilmek için, daha geniş düşünmeye teşvik ediyordu.

Hareketin evrensel bir yapısı var
1989 yılında Bosna'daki Müslüman toplumunun lideri, beni, burada, Northbrook'ta, Chicago Büyükşehir İslam ve Kültür Merkezi'nde imam olarak görevlendirdi. Daha sonra, savaşın devam ettiği sıralarda, 1994 yılında Amerika'da yaşayan Boşnakların baş imamı odum. 16 yılı aşkın bir süredir bu vazifeyi yapıyorum.

Fethullah Gülen'in şahsı, bu büyük ve devasa İslam vücudunun beyni, aklı ve kafası mesabesindedir. İki ayrı vesile ile Hocaefendi'yi Pennsylvania'da ziyaret etme imkânım oldu ve böylelikle Sayın Fethullah Gülen'i de Hizmet'i de yakından tanıma ayrıcalığını elde etmiş oldum. Fethullah Gülen'in takip ettiği yol, Kur'an-ı Kerîm ve hadis ile aynı çizgidedir. İnsanların yalnızca kendileri için yaratılmadığını idrak etmiştir. Örnek alınması gereken bir hayat yaşıyor ve onu tamamıyla taklit edebilmek imkânsız çünkü çıtayı o kadar yükseltmiş ki sıradan bir insan kolaylıkla o noktaya erişemez.

O, gerçek manada fedakâr bir insan. Bütün zamanını, enerjisini, bütün insanî kaynaklarını başkalarının iyiliğine adayan biri. Geride bırakacağı miras, çoğu insandakine benzer şekilde maddî bir surette olmayacak. Geride evler, arabalar, arsalar bırakmayacak. Onun mirası peygamberâne bir miras olacak. Peygamberler geriye maddî bir zenginlik bırakmadılar; onlar geriye irfan bıraktılar. Dolayısıyla, bu açıdan bakınca, Fethullah Gülen de peygamberlerin, özellikle de Hz. Muhammed'in (sas) yolundan gidiyor. Gülen'in ve öncülük ettiği hareketin dünyaya evrensel bir anlam taşıyan, evrensel bir çağrışım oluşturan en önemli katkısı, vazife alanını tek bir grubun sınırlarına hapsetmemesidir. Yürüttüğü çalışmalarını, yalnızca Müslüman dairesi ile sınırlandırmıyor, Türkiye ile kısıtlamıyor, aksine, evrensel bir vazife alanı geliştiriyor. Dünyanın yaklaşık 160 ülkesinde bulunan eğitim kurumları bu hareketin ne kadar büyük bir başarıyı yakalamış olduğunu anlatmaya yetiyor.

Barış için yeni çözümler öneriyor
Fethullah Gülen yazılarında, farklı toplumların, dinî ve etnik grupların, nasıl bir araya gelerek diyalog kurabileceklerine dair bize güçlü fikirler sunuyor. Barış ve hoşgörü değerlerini temin etmesi bakımından Hizmet Hareketi'ni önemli buluyorum. Gülen'in yazılarını ve faaliyetlerini tanıdıkça çok etkilendim. Diyalog ve barışı engelleyen unsurlar, insanların birbirlerinden nefret etme nedenleri ve buna nasıl bir çözüm gerektiği gibi noktalarda fikir yürütme noktasında çok başarılı çalıştığını düşünüyorum.

Onun kitaplarını çok seviyorum, onlar hakkında yazılar yazıyor ve bunu konferanslarda sunuyorum çünkü Batı'nın teorik bakış açısı ile Gülen'in yazılarının birleştiği harika bir kaynaşmayı görüyorum. Gülen oldukça dürüst konuşuyor. Negatif algıların her iki tarafta da var olduğunu söylüyor. Dürüst bir şekilde, her iki tarafın da bir araya gelerek nefreti bırakması ve insanları olduğu gibi algılaması gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda, bu negatif algıların insanları ezdiğine inanıyor. İnsanın doğasında sevgi, pozitif algı ve başkalarına karşı hoşgörü anlayışının yattığına inanıyor.

Diyalog, kimi zaman, yanlış anlaşılabilen bir kavramdır. Gülen, diyalog kurmanın illa ki bir anlaşmaya varmak demek olmadığını söylüyor. Ortak bir nokta bulup, bazı meselelerde hemfikir olmak değildir. Diyalog, bakış açını açma ve insanların neleri önemsediklerini öğrenebilme fırsatıdır.

Barışı temin etme söylemine katkısının, başka insanlara ve onların ihtiyaç ve fikirlerine açık olabilme noktasında dinin çok güzel bir temel oluşturacağı anlayışını dünya üzerindeki tüm âlimlerin duyması gerektiği kanaatindeyim. Batılı teoriler ve Gülen'in çalışmaları arasındaki sınırda çalışıp ikisini sentezleyebilme imkânım olduğu için çok memnunum. Birçok güzel fikrin filizlenmesine zemin hazırladığını görüyorum. Manipüle olmayın, dinin temelinde nefret değil sevginin hâkim olduğunu görün, demek istiyor.

Slogan değil iş üretiliyor
Fethullah Gülen'in siyer, tasavvuf ve farklı alanlarda yazdığı birçok eseri Arapça ve Boşnakça tercümelerinden okudum. Gerçekten çok etkilendim. Derin bir birikime sahip. Özellikle Allah sevgisi ve Resulullah muhabbeti üzerinde hassasiyetle duruyor. Eserinde İslami hükümler üzerinde durmaktan çok, genellikle İslam'ın ruhuna İslami değerlere vurgu yapıyor. Ahlaki açıdan, şuur açısından konuya yaklaşıyor.

Onun öğrencileri, Balkanlara, Moritanya'ya, Burkina Faso'ya gidiyor. Ve İstanbul gibi Ankara gibi güzel şehirleri geride bırakıyorlar. Bazen 50 derece sıcağa katlanarak oralarda yaşıyorlar. Beraberlerinde ailelerini götürüyorlar. Bu hicreti gerçekleştirenler, Fethullah Gülen'in imanî terbiyesinden geçmiş insanlardır. Bana sorarsanız, Hocaefendi'nin en önemli özelliği Rabbani olmasıdır. Cenâb-ı Hakk'ın azametini tefekkür etmene vesile oluyor.

İslami hareketlerde birçok metoda şahit oldum. İslam dünyasından Bosna'ya da birçok fikir ve ilim adamı geldi. Ancak çoğunun slogan atmanın ötesine geçemediğini gördüm. Mesela “Hüküm yalnız Allah'ındır” gibi sloganlar. Bosna'da bir atasözü var; “boş tüfekle ava gidilmez”. Sloganlar attığında aslında hedef haline gelmiş oluyorsun. Öyleyse öncelikli olarak temel üzerinde çalışmak gerekiyor. Alt yapıyı oluşturmak gerekiyor. İnsanlara güzel ahlakı öğretmek gerekiyor. İslami terbiyeyi vermek gerekiyor. Birçok alanda mesela medya alanında iyi gazeteciler yetiştirilmek, sinemada iyi yönetmenler yetişmek, filimler yapmak gerekiyor. Hukuk alanında insanlara ihtiyacımız var. Edebiyat alanında, teknoloji alanında ve toplumu ilgilendiren birçok alanda.

İşte Hocaefendi bu geniş alt yapıyı, bu temeli oluşturmuştur. Böyle olunca faaliyetler hayırlara vesile olmaktadır. Aksi halde sloganlar üretmek bu alt yapıyı temeli oluşturmadığımız zaman bir anlam ifade etmeyecek, sorunlarımızı da çözemeyecektir.

Bilimi kabullenen açık ve hoşgörülü bir hareket
Texas İnsan Hakları Projeleri'nin direktörüyüm. Aynı zamanda Texas Üniversitesi'nde ders vermekteyim.

Hizmet Hareketi'yle ilk kez 2008'de tanıştım ve açıkçası fikirlerim zamanla değişti ve gelişti. Hareketin gerçekten bir hizmet hareketi olduğunu gördüm. Burada hizmetten kastım insanlara yemek ya da benzeri şeyler sağlamak değil, daha derin anlamda, topluma hizmet eden, farklı inançlardan, farklı ekonomik altyapıdan insanlarla iş birliği içinde bir toplum inşa etmeye çalışan bir hizmeti kastediyorum.

Fethullah Gülen hakkındaki görüşlerimin oluşumu ve zamanla geçirdiği değişim süreci çok ilginç. Çünkü Türkiye'ye ilk gittiğimde ne Türkiye, ne İslam ne de hareket hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Bilgi edindikçe ki bilirsiniz bir konuda bilgi edindikçe kafanızdaki resim hep değişecektir, 2000 yılında Gülen hakkındaki siyasi davalarla alakalı bir kitap yazarken buldum kendimi.

Kitap basıldıktan sonra da gidip kendisiyle tanıştım. Gördüğüm, insanlara ilham kaynağı sunma, onların dış dünyaları yanında maneviyatlarını da düşünmeye ve aynı zamanda toplumun bir parçası olmaya sevk etme kabiliyeti oldu. Gülen'in bana göre ilginç olan bir diğer yönü de Sûfî gelenekten geliyor olması.

Bu hareket insanlara ulaşan, bilimi kabullenen, açık, hoşgörülü ve yargılamayan bir hareket. Dünyanın dört bir tarafında açılan okullardaki öğretmenlerin adanmışlığına hayranım. Öğretmenlik onlar için 9'dan 5'e ya da 8'den 5'e kadar olan bir iş değil. Öğrencilerle gece beraber kalıyor, onlarla aileleriyle birlikte çalışıyorlar. Bunu görünce bir Hıristiyan olarak size yardımcı olmak vazifem, diyorum. İnsanlara deprem, tayfun, sel ve yakın zamandaki maden faciası gibi durumlarda yardım götüren bir derneğe sahipler. Gidin dünyanın başka yerlerindeki insanlara yardım edin. Hıristiyan ya da başka bir din bu hiç fark etmez değil mi? Bizim görevimiz insanlara hizmet, onlara yardım etmek. Neye inandıkları önemli değil...

Kalıcı değerlere odaklanıyor
Kalifornia Baptist Üniversitesi'nde Hukuk, Ahlak & Beşeri Bilimler Profesörüyüm. Eşim ve ben Fethullah Gülen'i, Allah yolunda yürümeye çalışan bir insan olarak tanıdık.

Allah hepimizin kabul edip tanıdığı, Hz. İbrahim'in de Rabb'i olan ve tüm kullarına -yani bütün bir insanlığa- farklı dinler yoluyla hitap eden Yüce Varlık'tır. Görebildiğimiz kadarıyla, yaşam ve öğretileriyle Ezelî ve Ebedî olana işaret ediyor. Geçici olan oluşumlardan ziyade kalıcı olan şeylere odaklanıyor. Talebelerine ve takipçilerine öğretmiş olduğu ilkelerinin de bu yönde olduğunu anlıyoruz. Yani, talebe ve takipçilerine, Allah-odaklı olmayı, geçici yerine Sonsuz olana odaklanmayı öğretiyor. Dolayısıyla, geçici olan, siyaset gibi, ekonomik tasarı ve projeler gibi, günümüzde hakikaten kısa vadeli olan her türlü oluşumdan uzaklaşarak...

Garip gelebilir ama eşimle beni en çok etkileyen şey, Hizmet insanlarının hayatlarında gördüğümüz mübareklik ve temizlik oldu. Hanımlardaki o samimiyet ve saflık; genç beylerin samimiyeti. Ne inandıkları değerlerden ne de hayatlarını adadıkları Allah'a karşı, hiçbir şekilde, mahcup değiller. Bu denli bir mübareklik, bu denli bir saflık, bu denli bir cesaret, sanırım, bizim gibi çoğu Hıristiyan'ı utandırıyor. Ama aynı zamanda, bizi kendine çekiyor.

En önemli sosyal hareketlerden biri
İslamî Çalışmalar' da, Hıristiyan-Müslüman İlişkileri üzerine çalışan bir profesörüm. Aynı zamanda, Chicago'daki Katolik İlahiyat Birliği'nde Katolik-Müslüman Çalışmaları bölümünün başkanıyım. Hizmet Hareketi günümüzdeki en önemli manevî ve sosyal hareketlerden biri.

Çünkü onlar, kişinin kendi manevî hayatına yoğunlaşması, özümüzde bulunan insanî değerlere olan bağlılık ve insanlığa ve Allah'a hizmet etmeye bağlılık esaslarını güçlü bir şekilde birleştiriyorlar. Bunu da toplumu güçlendirme ve dünya üzerinde yaşayan toplumları geliştirme gibi bir vizyona bağlayarak hareket ediyorlar.

Kendi bakış açım ve tecrübelerime dayanarak diyebilirim ki; Gülen, özellikle manevî ve ahlakî açıdan, günümüzün büyük liderlerinden biri. Öğretilerinde, bilhassa İslam inancının, aynı zamanda diğer bütün inançların, taşıdığı değerler üzerine derinden düşünebilmeyi vurgulamıştır. Bu değerlerin bize nasıl hitap edebileceği, yaşadığımız modern dünyanın taşıdığı demokrasi ve kişisel özgürlükler gibi güçlü değerlerden nasıl faydalanabileceği konusuna önem vermiştir.

Küresel bir bakış açısı sunuyor
Texas'ın Houston şehrinde bulunan, Houston Üniversitesi Sosyal Hizmetler Fakültesi'nin dekanıyım. Fethullah Gülen'in kitaplarını okudukça onun sade bir Müslüman'dan çok daha fazlası olduğunu gördüm; o bir dünya insanıdır.

Bu küresel toplumun çok daha iyi olabileceğine, nerede olursak olalım, Doğu ya da Batı olsun, birbirimizle daha fazla iş birliği içinde olabileceğimize inanıyor. Okulumuzun projelerinden biri de Gülen Enstitüsü'dür. Bu sayede, dinlerarası diyaloglarda bulunabiliyor, öğrencilerimizi Türkiye'ye gönderebiliyor ve küresel topluma dair daha geniş bir anlayış geliştirebiliyoruz. Hizmet Hareketi'nin hem sosyal hizmetler nazarıyla hem de küresel bir bakış açısıyla büyük önem taşıdığını düşünüyorum. Sınır tanımayan bir hareket bu. Amerika'daki bir tabirle “kısasa kısas” politikası yürütmüyorlar; benim için şunu yaparsan senin için bunu yaparım, demiyorlar.

Kendimi Hizmet'ten görüyorum
Elmhurst College'da Dinî Çalışmalar profesörüyüm.

Dinî Çalışmalar alanında verilen Seçkin Baltzer Makamı unvanını taşıyorum. Bağımsız bir Beşerî İlimler okuluyuz fakat kilise ile de bağlantılarımız var. Hizmet insanlara hizmet etmeyi her türlü anlayışın üstünde tutan bir hareket. Özü İslamiyet'tir. Tabandan gelişen bir harekettir ve dinlerarası ilişkilere verdiği önem büyüktür. Müslümanlara hizmet etmenin yanında, Müslüman olmayan kimseleri de bizzat içine alan bir harekettir.
Farz-ı misal, ben Hıristiyan'ım fakat kendimi Hizmet'in bir parçası olarak görüyorum. Dinlerarası diyalog çalışmalarıyla, dinlerarası ilişkiler geliştirmeyle, eğitim, sağlık ve insanî yardım çalışmalarını içeren işlerle meşgul olduğum zaman, görüyorum ki bütün bu işler Hizmet' in işi. Hizmet'i tanımasaydım dahi, ihtiyaç sahiplerine yardım faaliyetlerinde bulunduğumda, Hizmet' in işini yapmış oluyorum.

İslamın yanlış anlaşılan imajını düzeltiyorlar
20 yılı aşkın bir süredir hahamlık yapıyorum. Illinois Chicago'da doğdum. Hikâyesini çok bilmesem de ninem “Türk” lakabı ile bilinen ve Türkiye'den gelen kendi dedesinden söz ederdi. Hizmet Hareketi'ni tanımam, Colorado'da yaşayan kimselerle olan ilişkilerim vasıtasıyla oldu.

Dünyadaki tüm dinler arasında birçok sebepten ötürü, en çok yanlış anlaşılan İslamiyet'tir. Buna medyanın yaklaşımı ve birtakım insanların İslam adına hareket ettiklerini iddia ederek gerçekleştirdikleri fiiller neden oluyor. Bana göre, Gülen'in ve Hizmet Hareketi'nin dünyadaki en büyük katkılarından biri, insanların ayağa kalkıp Müslüman olmak şu anlama gelir, diyor olmasıdır.

Amerika'da bizler, dünyanın geri kalanında olduğu gibi, medya vb. araçlardan servis edilen İslamiyet'e dair birtakım çarpık imajlara maruz kalıyoruz. Ve gönüllüler, İslamiyet'in dünyaya neler sunabileceğini, çok daha hakikatli bir tablo ve hikmetle bunu dünya ile paylaşıyor.

11 Aralık 2015 08:33
DİĞER HABERLER