AK Parti sözcülerinin kendilerine oy verin çalışması yapmadığını, HDP’ye oy vermeyin çağrısı yaparak HDP karşıtı kampanya yürüttüğünü belirten Demirtaş, “İşin kolayını buldular, kolayını. Neden yapıyorlar biliyor musunuz? Matematik hesap kitap ortada, AKP gece gündüz çalışsa 1 puan oyunu artıramaz, her gün düşüyor. İnşallah baş üstü düşmeye devam edecek. Ama bir puan bile oy artıramayan AKP, HDP’yi baraj altında bırakırsa, HDP’nin 9,9’luk oyu otomatikman AKP’nin hanesine yazılıyor. Bunun için bu kadar çirkefleşiyorlar. 65-70 milletvekilini bedavadan almak için bedavadan 10 puan almak için. Hesapları bu kadar ucuz, buna da ileri demokrasi diyorlar. Bütün Türkiye’nin bu matematiği iyi hesap etmesi lazım.” dedi. 

HDP, İzmir'deki seçim mitingini Gündoğdu Meydanı'nda yaptı. Miting öncesinde HDP'nin İzmir milletvekili adayları partilileri selamladı. Polis geniş güvenlik önlemi alırken, polis helikopteri de miting boyunca alan üzerinde uçuş yaptı. Sryza Merkez Komite Üyesi Yiannis Bournous da davet üzerine İzmir'e gelerek HDP'ye destek verdi. Mitinge katılan bazı partililerin Abdullah Öcalan posterleri taşıdığı görüldü. HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, yaşanan izdiham nedeniyle alana 15 dakika gecikmeli girdi. Alanda coşkulu bir şekilde karşılanan Selahattin Demirtaş, konuşmasının büyük bölümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti hükümetini eleştirdi. 

Alanı dolduran partilileri, ‘Türkiye’nin barıştan kardeşlikten yana yarınları için bir kez daha Gündoğdu Meydanı’ndayız’ diyerek selamlayan Demirtaş 7 Haziran’ın cumhuriyet tarihinin görüp görebileceği en kritik seçim, en tarihi seçim, sonuçları itibariyle de en büyük kırılmayı yaratacak seçim olacağını söyledi. 

7 Haziran’da kırılmanın özgürlükten yana olacağını, umudun büyüdüğü barış ve kardeşlik duygularının güçlendiği taraftan, HDP'nin tarafından kırılma olacağını ifade eden Demirtaş, “Diktatörlüğü doğru, tek adamlığa doğru kırılmaya asla izin vermeyeceğiz. 7 Haziran seçimleri sadece parlamentoda bizi kim yönetecek, kimler milletvekili olacak seçimi değil, çocuklarımız bu ülkede nasıl yaşayacaklarına dair bir karar vereceğiz. Bu nedenle tarihidir ve önemlidir. 13 yıldır iktidarları döneminde ellerine defalarca fırsat geçmiş olmasına rağmen ülkenin sorunlarını çözmediği gibi sorunları katmerleştirerek, halkları neredeyse birbirine selam vermeyecek duruma getirerek, işçinin, köylünün, çiftinin yükünü artırarak yığınla sorunlar devretmiş AKP’ye şu saatten itibaren ülkeyi teslim edemeyiz. Hele hele başkanlık, tabiri caizse anayasal diktatörlük rejimi altında, ülkemizi felakete sürüklemelerine izin veremeyiz.” dedi. 

7 Haziran’dan itibaren artık parlamentonun da tıpkı Türkiye gibi çok renkli olacağını dile getiren Demirtaş, dayanışma içerisinde birlikte yaşama kültürünü güçlendirmiş, genişletmiş bir ülkeye uyanılacağını söyledi. Demirtaş, 81 ili birbirine benzetmeye, tek bir vilayetmiş gibi tek renge çevirmeye çalışanlara, renkli bahçeyi soldurup gri, karanlık bir Türkiye yaratmaya çalışanlara karşı herkesi HDP’de buluşmaya davet etti. 

Öncelikle ülkenin ekonomisini ayakta tutanlara dayatılan kölelik düzenini, taşeron işçiliği kaldıracaklarını belirten Demirtaş, “Herkes güvenceli, kadrolu olacak. Asgari ücreti en az bin 800 TL yapmalıyız ki insan onuruna yaraşır bir lokma ekmek yesinler. Gençliğin issizlik olarını neredeyse yüzde 50’lerde, resmi rakamlar yüzde 10-11. Gençlere yönelik istihdam politikaları ve sınavsız şekilde istediği üniversiteye girmeli. Sizlere iş bulana kadar 15-25 yaşa ‘genç yaşam kartı’ olacak, aylık 200 TL otomatik olarak karta yatacak.” dedi.  

Asgari ücret ve emekli aylıkları 1.800 olmalı deyince bunu utanmadan meydanlarda yuhalattıklarını da belirten Demirtaş, yuhalayanların çoğunun da asgari ücretle çalışanlar, emekliler olduğuna dikkat çekti. Demirtaş, şöyle devam etti: “Biz bütün Türkiye’ye kendi emeğinizle karnınızın doyacağı, işsiz kalmayacağınız, Soma’da, Ermenek’te olduğu gibi hayatının sudan ucuz olmadığı bir gelecek kurabiliriz. Bunların hiçbiri armağan, HDP’nin hediyesi, lütfu değil. Bunlar sizin gasp edilmiş hakkınızdır. Bunları yapabilmek için ülkemizde acil bir ihtiyaca, barışa bir önce ulaşmamız lazım. Ülkemizin hiçbir yerinde şiddet çatışma olmamalı, barış kalıcı hale gelmeli ki, darbe anayasasından kurtulup sivil ve özgürlükçü bir anayasa ile Türkiye’nin özünü açalım.”

Ülkenin yüzde 1’lik nüfusunun ülkenin bütün kaynaklarını çalıp çırpmamasını istediklerini de belirten Demirtaş, Bursa’da metal işçilerinin başlattığı direnişin ‘kendi emeğine sahip çıkıyorum’ direnişi olduğunu belirtti. İzmir’deki işçilerin de oradaki direnişe ses vermesi gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Gündoğdu Meydanı haykırmalı ki Bursa’daki işçi kardeşlerimiz sesiniz duymalı... Ancak böylesi dayanışmalarla ülkemize düze çıkartabiliriz. İzmir Bursa’ya, Trabzon’a, Edirne’ye ses verecek. Kardeşinin acısını paylaşacak, yürekten hissedecek ki o zaman ülkede birlik beraberlik gerçekleşsin.” dedi. 

Farklı kimliklere sahip olduklarını, bu değiştirilmek istense de değiştirilemeyeceğini dile getiren Demirtaş, “İnançlarımız, mezheplerimiz var, bu farklılıklarımızla büyük cumhuriyeti kuracağız. Birbirimizi değişmeye zorlayarak değil, olduğu gibi kabul ederek güçlü bir toplum inşa edebiliriz. AKP’nin  kışkırtıcı söylemlerine kanmayın, mezheplerimizi inançlarımız yuhalatıyorlar, sakın ola ki bu tuzağa düşmeyin, onlar yuhalattıkça kardeşliğini büyütün, birbirinize sarılın, onları düşman yapmak isterse elinden tutun. Ayrım yapmayın, oy verdiği partiye göre asla ayrım yapmayın. 8 Haziran’da da bu ülkede yaşamaya devam edeceğiz. 7 Haziran’da her şey bitmiyor. 8 Haziran’da uyandığımız birbirimizin yüzene bakacak yüz kalmalı. Biz onun için çabalıyor ve uğraşıyoruz. AKP’li, CHP’li, MHP’li hangi partili olursa olsun asla düşmanlaştırmayın, bu tuzaklara düşmeyin.” çağrısı yaptı. 

HDP’nin iftira ve yalan kampanyasıyla yıpratılmak istendiğinin de altını çizen HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, “Başbakanından, Cumhurbaşkanı kadar büyük bir iftira ve yalan kampanyasıyla HDP’yi saldırarak provoke ederek, baraj altında bırakarak ülkeyi felakete sürüklemeye çalışıyorlar. Allah aşkına cumhurbaşkanı parlamentoda Türkiye'nin 4. partisi yer almasın diye elinden gelen her şeyi yapıyor? Böyle bir demokrasi anlayışı olur mu? Bu halimizle 10 milyonluk nüfusu temsil ediyoruz, HDP parlamento dışındaysa 10 milyonluk nüfus ne olacak. SP var, diğer partiler var, onlar parlamentoya girmesin mi? Parlamento sizin parlamentonuz mu? Madem ismi milletin meclisi, milletin bütün unsurları orada olması lazım. Bir cumhurbaşkanına düşen de ülkede siyasi düşmanlığı kışkırtmak olmamalı. Madem meydan meydan dolaşıp ben 77 milyonun cumhurbaşkanıyım diyorsun, ötekileştirdiğin, baraj altında bırakmak istediğin yurttaşların nasıl cumhurbaşkanı olacaksın, hangi yüzle sizin de cumhurbaşkanınızım diyeceksin. Bu baskıcı rejim anlayışıdır. Ben diktatör değilim diyor, HDP’ye oy vermesin diye ülkeyi adım adım dolaşıp tahrik mitingleri yapıyor.”

HDP’nin baraj altında kalmasının umudun bitmesi anlamına geldiğini savunan Demirtaş, “Biz kendimize oy istemiyoruz, Türkiye’nin geleceğine oy verin, bedavacıları sandığa gömelim ki HDP’nin uzattığı kardeşlik eli tutulsun ki biz nasıl Türkiye’yiz görsünler.” dedi. 

HDP’yi baraj altında bırakmak için kampanyalar yürütüldüğünü, yürütmeye de devam edileceğini de belirten Demirtaş, partililerden kara propagandaları dinlemelerini, Türkiye’de elektriğin çok pahalı olduğunu, onlar televizyona çıktığında elektriği ziyan etmemeleri için televizyonların kapatmalarını istedi. Demirtaş, “Onların hakaretlerini, mikrofonlar önünde sizin ekranlarınızdan size bağırarak çağırarak öfkeyle hareket etmelerini izlemeyin. Hem onlardan kurtulursunuz. İzlemeyin dinlemeyin. Yalandan başka bir şey konuşmuyorlar. İftiradan başka ellerinde malzeme kalmadı.” diye konuştu. 

Demirtaş, seçimlerin en önemli aşamasının da sandıklara, oylara sahip çıkılması olduğunu belirterek, partililerden seçim hilelerine karşı bunun sıkı takipçisi olmalarını istedi. Bir oyun dahi çalınmasına izin verilmemesini isteyen Demirtaş, “Sizin bu konudaki duyarlılığınız ve disiplininiz, sayımlar bitene kadar devam ederse emin olun barajı aşmış oluruz. Düğün bayram olacak inşallah.” diye konuştu.