Hocaefendi’ye göre, “Dünyanın dört bir tarafında insanlar belki en az 40 yıl Hizmet insanının öncülük ettiği faaliyetleri seyredecek, beklentisiz ve sadece Allah’ın rızası için yapıldığını göreceklerdir. Çünkü güven, emniyet ve istikamet Hizmet’e gönül vermiş insanların en büyük kredilerdir.”
SAFVET SENİH
Allah Yolunda Bir Ömür kitabının yazarı Faruk Mercan, Doğu’yla Batı’nın Gerçek İmanda Buluşması Hayatımın En Büyük Gayesi Oldu başlığı altındaki yazısında şunları ifade ediyor: “Bugün Fethullah Gülen’in öğrencileri ve onun hayat felsefesinden ilham alan binlerce insan, dünyanın her köşesinde artık gerçek İslâm’ın sesi olarak kabul görüyorlar. Hocaefendi şöyle diyor:
“Doğu ile Batı’nın gerçek iman konusunda kaynaşıp kader birliğine ulaşması, hayatımın en büyük gaye ve emellerinden biri olmuştur. Bütün dünyanın Allah’a inandığı günü hayal ediyorum ve bu hayalin cihanlara değdiğine inanıyorum… (Mesela: Tam Cennete girmenin eşiğinde olduğum bir sırada bana gelip Doğu ile Batı’nın bütünleştiğini, kendi değerlerini koruyarak ve birbirlerine saygı içinde bu iki dünyanın iç içe girdiğini söyleseler, bunu hayatımda bana verilmiş müjdelerin en büyüklerinden biri kabul ederim.”
Gülen’e göre, dünyanın dört bir tarafında açılan okullar, kültür ve diyalog merkezleriyle yapılan hizmetler, Doğu ile Batı’nın buluşma mekânlarıdır. Gülen, ‘Keşke bugün sayıları yüzlerce olan okullar, binlerce olsaydı.’ sözlerini kullanıyor ve şöyle devam ediyor: “Eğer gerçekten Samuel Huntigton’ın iddia ettiği gibi geleceğin dünyasında bir medeniyetler çatışması yaşanacaksa, eğer böyle bir dalga kabarmış geliyorsa, yapılacak şey, bu çatışmayı yaşamadan önce, önüne daha büyük bir dalgakıran koyarak o dalgayı parçalamaktır. Bunun için seferberlik ilan edilmelidir.
Bu gün dünyanın dört bir tarafında değişik millete mensup binlerce kişi, Hizmet insanına ‘Müslümanlığı bize siz tanıttınız ve sevdirdiniz.’ diyor. Çünkü bu insanlar, Müslümanın kan dökücü, kavgacı ve fesat çıkarıcı olmadığını somut örneklerle gördüler. 2006 başında Hocaefendiyi ziyaret eden Chicago Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Scott Aleksandr, üzerinde Hz. Peygamber’in isminin yazılı olduğu bir kristal hediye etti. Profesör Aleksandr, Hocaefendi’ye bu hediyesini verirken, ‘Bana Hz. Muhammed’i siz sevdirdiniz. Ben hediye olarak size O’nun adını getirdim. Arkadaşlarınızı gördüğüm zaman, sahabeyi görüyor gibi oluyorum.’ dedi.
Hocaefendi’ye göre, “Dünyanın dört bir tarafında insanlar belki en az 40 yıl Hizmet insanının öncülük ettiği faaliyetleri seyredecek, beklentisiz ve sadece Allah’ın rızası için yapıldığını göreceklerdir. Çünkü güven, emniyet ve istikamet Hizmet’e gönül vermiş insanların en büyük kredilerdir.”
26-27 Nisan 2001 tarihinde Washington’da Georgetown Üniversitesi’nin Müslüman Hıristiyan Karşılıklı Anlayış Merkezi’nce Hizmet Hareketi üzerine yapılan sempozyumun organizasyon heyeti başkanı Prof. Dr. John Esposito şöyle diyordu: “Objektif konuşacak olursak, Gülen ile ilgili mühim olan şey, sadece fikirleri üzerine konuşmak değil, fakat, ‘İşte size müesseseleşmiş fikirler’ deme meselesidir. Yani insanlar ona fikirlerinin ne denli etkili olduğunu tartışmak zorunda değil; tek yapmaları gereken tüm dünyada kurulmuş okullara, üniversitelere ve bunların nasıl kayda değer başarılara imza attığına bakmak. Ve Gülen’in İslam ile modernliğin bağdaşabileceği ve nasıl dönüşüm sağlanabileceği hususundaki düşüncelerinin Türkiye’de, Orta Asya’da ve şimdi de Avrupa ve Amerika’da ne tür etkilere yol açtığını görmek. Hem İslam dünyasındaki, hem de Batı’daki insanların Gülen’i fikirlerini ve bunların yansımalarını bilmeleri önem taşıyor.”
Suzy Hansen’in 2010 yılı Aralık ayında The New Republic dergisinde yayınlanan ‘Global İmam’ başlıklı makalesinde ifade ettiği gibi, Hocaefendi’den ilham alan Hizmet Hareketi, Müslümanlar modern hayatla bütünleşmeli diyen, bilim diyen, eğitim diyen bir harekettir. Gülen, Türkiye’de insanları yurtdışında bilim alanında doktora yapmaya teşvik etti ve cesaretlendirdi.
İslâm âleminin en eski ve köklü eğitim kurumlarından olan Mısır’ın başkent Kâhire’deki Ezher Üniversitesi’nde hazırlanan Fethullah Gülen’in Hizmet Modeli: Toplum ve Ümmetin Yeniden Dirilişinde Bir Model Analizi” tezinin danışmanı Prof. Dr. Mecdi Abdülgaffar şöyle diyor: “Fethullah Gülen’i ve Hizmet Hareketi’ni yakından tanıma fırsatı buldum. Müslümanlar olarak ihmal ettiğimiz iki noktayı ciddi bir şekilde eğilmiş: Eğitim ve ilim…”
En geç geri dönen yatırımlar ilme ve eğitime yapılan yatırımlardır, ama buna değer… Bir Afrika atasözü şöyle der: ‘Eğitim pahalı diyorsun ama cehâletin mâliyetini düşün.’ En zor yetişen ve değişen insandır. Bir ağaca aşı yaparsanız ona göre meyve verir ama insan öyle değildir. Bir ülkeye ve millete en hayırlı hizmet ancak eğitim yoluyla yapabilir. Zihniyet değişimini eğitim sağlar. Zihniyet baş kesecek değişmez. Nesiller süren bir çaba gerektirir toplumun geneline mal olmuş bir zihniyet değişimi…M. Fethullah Gülen Hocaefendi diyor ki: “Bizim eğitim alanında faaliyet göstermemizin sebebi barış, sükûnet ve huzurlu bir dünya arayışıdır. (…) Herkes için sevgi ve saygı dolu bir nesil yetiştirmeliyiz; barışı inşa etmeye ve başkalarıyla birlikte yaşamaya açık bir nesil…”
Gül’ü (S.A.S.) sevenler ne kadar çok olursa, o zaman cihan Gülistan’a döner. Bütün gayretler de hep bunun için olur inşaallah…