Örgü ören eller artık gümüşe şekil

Örgü ören eller artık gümüşe şekil veriyor -Trabzonda önemli el sanatlarından olmasına rağmen ilgisizlikten unutulmaya yüz tutan kazaziye, son yıllarda açılan kurslarla ev kadınları için gelir kapısı oldu -Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü
TRABZON (A.A) - Meltem Yılmaz - Trabzonda önemli el sanatları arasında yer alan kazaziye, son yıllarda altın çağını yaşıyor.
     Trabzon Olgunlaşma Enstitüsü kuyumculuk teknolojisi öğretmeni Serpil Doruk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yörenin en tanınmış el sanatlarından olan kazaziyenin, Osmanlı İmparatorluğu zamanında Anadolunun önemli yerlerinde yaşatıldığını ancak Cumhuriyet kurulduktan sonra bu sanatın sadece Trabzonda devam ettirildiği söyledi.
     Kazaziyenin, altın ve gümüş tellerin inceltilmesiyle yapıldığını anlatan Doruk, "Önce 24 ayar saf altın ve bin ayar saf gümüş, 0.08 mikron kalınlığında ince tel haline getiriliyor. Saç teli kalınlığındaki bu tel, bir çıkrık yardımıyla ipek iplik üzerine sıkı bir yay gibi sarılarak belli bir esneklik ve kalınlığa ulaşıyor. Bu kalınlığa getirilen tel, kazaziye sanatının ana maddesini oluşturuyor" dedi.
     Bu telden tamamen tel örgü teknikleri kullanılarak değişik parçalar üretildiğini ifade eden Doruk, "Tasarlanan ürüne göre bu parçacıklar birleştirilerek takıya dönüştürülüyor. Eskiden sadece tespih püskülü olarak kullanılan kazaziye işinde artık modern ve klasik kolyeler, küpeler, bileklikler, kolye uçları, kol düğmeleri gibi değişik ürünler üretiliyor" diye konuştu.
    
     -"Trabzonda kazaziye altın dönemini yaşıyor"-
    
     Doruk, unutulmaya yüz tutmuş kazaziye sanatının son yıllarda yeniden canlandığına dikkati çekerek Doruk, şöyle devam etti:
     "Trabzonda kazaziye 5-6 yıldır altın dönemini yaşıyor. Kazazlık sayesinde bir çok kadınımız para kazanarak aile bütçesine katkıda bulunuyor. Bizim amacımız yöresel el sanatlarımızı yaşatarak geçmişten geleceğe taşımak. Okulumuzdaki kazazlık kursları aşırı ilgi görüyor. Şu anda 20 kursiyerimiz var. Bireysel ve toplu siparişler alıyoruz. Birçok kadınımız bu sayede hem meslek sahibi oluyor hem de para kazanarak aile bütçesine katkıda bulunuyor."
     Kadın istihdamını artırmayı da amaçladıklarını vurgulayan Doruk, "Kadın istihdamına yönelik Avrupa Birliği projemiz oldu. Projeden sonra birkaç kursiyerimiz kendi atölyesini açarak çalışıyor. Bunun dışında İŞKURdan üç proje, Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansından (DOKA) ise 2 projemiz oldu. Kadınlarımız bu sayede istihdam edilerek para kazanıyor" ifadelerini kullandı.
     Doruk, kazaziye ürünlerinin yurt içi ve yurt dışından büyük talep gördüğünü belirterek, "Ürünlerimizi, sergilerimizde ve fuarlarda satışa sunuyoruz. Özellikle Arap ve Japon turistler, el sanatına çok fazla ilgi gösteriyor. Gerek yurt içi gerekse yurt dışından aşırı talep alıyoruz ve bu talepler doğrultusunda üretim yapıyoruz. Bu da Trabzon ve çevresine kazanç getiriyor" dedi.
    
     -"Kadınlar için güzel bir alternatif"-
    
     Trabzonlu ev hanımı Gülten Ertem, ev kadınları için bu işin güzel bir alternatif olduğunu kaydederek, şunları kaydetti:
     "Bu mesleğe 15 yıl önce başladım. Evime ve çocuklarıma katkıda bulunmak için hasır takı örüyordum. Daha sonra kazaziye örmeye başladım ve usta öğretici olarak görev yaptım. Kazaziye sanatı, ev hanımları için artık yeni geçim kaynağı oldu."
     Ukrayna uyruklu Olena Vural ise 5 aydır bu işi yaptığını ifade ederek, "Aile bütçesine katkıda bulunmak istedim ve bu iş aklıma geldi. Sipariş alarak ürettiğim ürünleri evimde yapıyorum ve para kazanıyorum. Artık bir işim var ve severek yapıyorum" diye konuştu.
     İki çocuk annesi Nurten Başocak, önceden dikiş nakış öğretmenliği yaptığını anlatarak, "Evimde sipariş üzerine iğne oyası yapıyordum, artık hasır ve kazaz örüyorum. Sekiz aydır bu işi yaparak 2 çocuğum ve aileme katkıda bulunmaya çalışıyorum" dedi.
    
     Yayıncı: Murat Kaban
03 Mayıs 2013 11:40
DİĞER HABERLER