İstanbul'da Şişli Adliyesi'ne saldırı hazırlığındaki DHKP/C terör örgütü üyelerine yönelik soruşturma tamamlandı...
Terör örgütü adına eylemlere katıldığını kabul eden Aziz Ermiş, daha sonra JİTEM ile irtibata geçtiğini, JİTEM'in talebi üzerine DHKP/C'ye sızdığını ve örgüt adına eylemler gerçekleştirdiğini söyledi.
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk tarafından hazırlanan iddianamede 17'si tutuklu 20 sanık yer aldı. İddianamede DHKP/C terör örgütü içerisinde Eyüp, Okmeydanı, Çağlayan, Nurtepe ve Sultangazi bölgelerinde faaliyet yürüten şüphelilere yönelik 19 Mart 2009'dan itibaren takip çalışmalarının başlatıldığı anlatıldı. Soruşturmanın devam ettiği 30 Ekim 2009 tarihinde Anıl Osman Çelik isimli örgüt mensubunun, İstanbul Emniyet Müdürlüğüne giderek DHKP/C terör örgütü hakkında bilgi verdiği ve örgütün yapılanmasını anlattığı iddianamede yer aldı.
19 Mart 2010 tarihinde ifade veren Aziz Ermiş adlı örgüt mensubu ise önemli iddialarda bulundu. Ermiş, 1993 yılında Devrimci Sol Güçler yapılanması içerisinde faaliyet yürüttüğünü, 1995 yılında DHKP/C saflarına geçtiğini anlattı. 2001 yılında polis tarafından yakalanarak tutuklandığını, cezaevinden çıktıktan sonra Pendik bölgesinde DSİH örgütü içerisinde faaliyetlere başladığını kaydeden Ermiş, daha sonraları pişman olarak JİTEM ile irtibata geçtiğini öne sürdü. Buradaki görevliler vasıtasıyla DHKP/C örgütüne sızdığını ifade eden Ermiş, Anadolu yakasında Pendik, Kartal, Maltepe bölgelerinde faaliyetlere başladığını, örgüt adına eylemlere katıldığını anlattı.
Örgütün yapılanması hakkında bilgi veren Ermiş, DHKP/C terör örgütü adına faaliyet yürüten kurum ve yapıları da sıraladı. Ermiş'in ifadesine göre, TAYAD, İdil Kültür Merkezi, Karanfiller Kültür Merkezi, Anka Kültür Merkezi, Haklar ve Özgürlükler Dernekleri, Halk Cephesi, www.halkinsesi.tv ve www.dhks.net isimli internet siteleri, Anadolu'nun Sesi Radyosu, Halkın Hukuk Bürosu, Yürüyüş, Tavır ve Devrimci Sol Dergileri, Grup Yorum, Ozan Yayıncılık, Gençlik Dernekleri/ Federasyonu, Devrimci Memur Hareketi ve Devrimci İşçi Hareketi DHKP/C adına faaliyet yürütüyor.
Bu yapılardan Haklar ve Özgürlükler Dernekleri'nin ilçe ve mahallede bulunan sorunları bahane ederek ve bazen de güç gösterisi yaparak gençliği yanına çekip önce mahallenin sorununu dile getiriyormuş gibi örgüt propagandası yaptığını aktaran Ermiş, bu yapılanmanın gençleri kendi safına çektikten sonra bölgede bulunan esnaftan haraç aldığını, bağış adı altında zorla para topladığını, korkuttuğu insanların malına el koyduğunu anlattı.
İstanbul MİT Bölge Başkanlığı'nın 26 Ekim 2010 tarihli aylık değerlendirme raporunda, DHKP/C terör örgütünün üst yönetiminin talimatıyla, mahalli alanlarda milis ekipleri oluşturulduğu bilgisine yer verilen iddianamede, milis ekiplerinin adliye binaları, bazı partilere ait binalara, karakollara, sözde faşist olarak nitelendirdikleri şahıslara ait iş yerleri, Amerikan menşeli şirketlere, banka şubelerine yönelik molotofkokteyli atma, bombalama türü eylemlere yönelmelerinin beklendiği ifade edildi. Ayrıca, İstanbul MİT Bölge Başkanlığı'ndan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne elden verilen bilgi notunda, DHKP/C terör örgütünün milis ekiplerinin Şişli, Beyoğlu, Eyüp, Sultanahmet/İstanbul Adliyeleri, Çağlayan/Yeni Adliye Sarayı ile Levent, Şişli, Sirkeci ve Sultanahmet Mc Donald's şubelerine yönelik eylem hazırladıkları bilgisi yer aldı. Örgütün üst yönetimi tarafından Şişli, Beyoğlu adliye binaları ile Levent Mc Donald's şubesinin ilk etapta eylem yapılacak hedefler arasına konduğu belirtildi.
Şişli Adliyesi civarında görev yapan polis memurlarının, 25 Kasım 2010'da sokak üzerinde bir ticari taksiden inen ve birinin elinde beyaz renkli çanta bulunan iki erkek şahıstan şüphelenerek takibe başladığı, kovalamaca sonunda yakalanan şahısların Baran Furkan Gül ve Mete Diş oldukları vurgulandı. Şüphelilerin üzerinde yapılan aramada kullanılmaya hazır molotofkokteyli ve kar maskesi bulunduğu kaydedildi. Şüphelilerin üst üste iki pantolon ile kazak giydiği ve eylem sonrası üzerlerindekileri çıkartıp atarak altlarına giydikleri elbiselerle olay yerinden kaçacakları, bu sayede eşkal değiştirerek tanıkları ve güvenlik güçlerini yanıltmayı planladıkları ifade edildi.
Şüpheli Baran Furkan Gül, polise verdiği ifadesinde, örgütün bölge sorumlularının Okmeydanı Haklar ve Özgürlükler Derneği'nde sinyal kesici jammer kullanarak toplantı yaptıklarını, bu toplantılarda kendilerine yapılacak eylemlerle ilgili bilgi verildiğini anlattı. Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanmak istediğini de söyleyen şüpheli Gül'ün, Şişli Adliyesi'ne yönelik eylemi de kabul ettiği ancak şüphelilerden Mete Diş'in kabul etmediği de iddianamede yer aldı. Şüphelilerden Ceyhun Bay'ın Şişli Adliyesi'ne yönelik molotoflu saldırı eylemini azmettirdiği belirtilen iddianamede, soruşturma sürecinde dinlenen "Okmeydanı'na Özgürlük" ve "Nurtepeli Esnaf" kod isimli gizli tanıkların da Ceyhun Bay aleyhine ifade verdikleri belirtildi.
MİT'in İstanbul TEM Şube Müdürlüğüne gönderdiği 2. bilgi notunda 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümü nedeniyle sansasyonel eylem hazırlığı içerisinde olan DHKP/C'nin üst sorumlularından Nurhan Yılmaz'ın illegal eylem ekipleri ve silah sevkıyatı faaliyetlerini yürüttüğü belirtildi. Soruşturma sürecinde yapılan ikinci operasyonda yakalanan Nurhan Yılmaz'ın 11 Ekim 2000 - 21 Kasım 2003 tarihleri arasında DHKP/C terör örgütü içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet yürüttüğü, örgüt içerisinde İzmirli Ayşe kod ismini kullandığı anlatıldı. Şüpheli Nurhan Yılmaz'ın örgütsel bir eylemde kullanmak üzere temin ettiği ve şüpheli Hasan Aslan aracılığıyla şüpheli Erdoğan Akişli'nin iş yerinde 2 adet kaleşnikof marka silah, bu silahlara ait fişekler ve 2 adet el bombası saklattığı ifade edildi.
İddianamede MİT'in yine örgütün 4-5 Mart 2011 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve 31 ülkeden temsilcinin katıldığı '2011 Konut Kurultayı'nda da eylem yapmayı planladıkları belirlediği kaydedildi. Bu tespit üzerine de 3. operasyonun yapıldığı ifade edildi.
İddianamede şüpheli Nurhan Yılmaz'ın "Terör örgütü üyesi olmak ve silah sağlamak" suçlarından 22,5 yıldan 37,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Şişli Adliyesi önünde yakalanan Baran Furkan Gül'ün "Terör örgütü üyesi olmak, kasten yaralama, terör örgütü propagandası yapmak, tehlikeli madde bulundurmak" suçlarından 11,5 yıldan 33 yıla, Mete Diş'in ise "Terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak, tehlikeli madde bulundurmak" suçlarından 22 yıldan 77 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Eylemi azmettirdiği öne sürülen Ceyhun Bay'ın "Terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak, tehlikeli madde bulundurmak" suçlarından 46 yıldan 192 yıla, şüpheli Tolga Bülbül'ün ise "Terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak, tehlikeli madde bulundurmak" suçlarından 34 yıldan 137 yıla kadar cezalandırılması istendi.