CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün bir televizyon programında AKP hükümetinin Oslo ve İmralı görüşmelerinde PKK'ya bazı vaatlerde bulunduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, “Oslo'da da, İmralı'da da vaatlerde bulundular. Benim gördüğüm bazı belgeler var. Taahhütler var.” dedi. Bu sözlere, AKP sözcüsü Ömer Çelik, dün cevap verdi. Kılıçdaroğlu'nun iddialarını belgelendirmesi gerektiğini belirtti. Bu durumun da gereğini yapacaklarını aksi halde Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi gerektiğini savundu. 

Ömer Çelik'e CHP'den cevap gecikmedi. Parti Sözcüsü Haluk Koç, dün CNN Türk'ün canlı yayınında Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği belgeleri 18 Eylül 2012'de kendisinin açıkladığını söyledi. Hükümetin, Oslo'da İngiltere'nin hakemliğinde bir mutabakat metni imzalandığını belirten Koç, 12 Eylül 2012 tarihinde bu belgelerle ilgili dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan'a 14 soru yönelttiğini ve cevap alamadığını, 18 Eylül'de ise bu belgeleri kendisinin kamuoyuna açıkladığını anlattı. Erdoğan'ın önce hakaret yağdırarak inkâr ettiğini, sonra ise dolaylı olarak bu belgeleri kabul ettiğini söyledi. Koç, “Protokol burada ve bu AKP-PKK mutabakat metnidir. Üç paragraflık giriş, 9 maddeden oluşan iş bu mutabakat metni, taraflar arasında arabuluculuk yapan hakem devlet temsilcileri tarafından taraflar adına imza altına alınmış ve aslı hakem devlet merkezinde arşive alınmıştır. CHP tarafından bu açıklanmıştır. Sayın Çelik soruyor ama haberi yok.” dedi.

O dönem sordukları sorulara cevap verilmediğini, sonra da özel bir yasa çıkarıldığını ve MİT'in koruma altına alındığını hatırlatan Haluk Koç, “Kalkın bunu reddedin. ‘Böyle bir şey yoktur' deyin. ‘Nasıl olsa orada özerk bölge olacak' diye söz verildi mi? Çelik'in istifa önerisini Ankara Garı'ndaki o katliam görüntülerinden sorumluluk çıkarmayan şu anda hükümette bakanlık yapanlara hatırlatmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.

Haluk Koç'un 18 Eylül 2012 tarihinde ‘Oslo mutabakatı' olarak açıkladığı metinde yer alan bazı maddeler şöyle: “Taraflar, 10 Mayıs 2011'de İmralı'da yapılan görüşmede Sayın Öcalan tarafından sunulan, (...) taslaklar konusunda en geç haziranın ilk haftasına kadar görüş ve önerilerini sunarlar. Türk tarafı, seçimlerden sonra en kısa zamanda örgütü temsilen iki kişinin Sayın Öcalan'ı ziyaret etmesi, yukarıda adı geçen konsey ve komisyonlar kurulduktan sonra, birer alt komisyonlarının da Sayın Öcalan'la ilişkilendirilmesini taahhüt eder. Kürt halkının siyasi ve legal temsilcileri (...) ve KCK adı altında gerçekleşen siyasi operasyonlarda tutuklananların serbest bırakılması, sürecin yumuşatılması ve çözüm yönünde ilerlemesi için önemli bir adım olacaktır.”