'Osman Kavala tutuklandığında, Nazmi Ardıç cezaevindeydi'

Tutuklu eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Nazmi Ardıç’ın eski avukatı Fatih Şahinler, gazeteci İsmail Saymaz’ın sosyal medya paylaşımına yazılı bir açıklamayla cevap verdi.
 Kavala’nın cezaevine gönderilmesi ve 2 yıldır tutuklu kalmasının sorumlusunun Nazmi Ardıç olarak gösterilmesinin ‘haksızlık’ olduğunu belirten Şahinler, “Müvekkilimin hazırladığı dosya kriminal anlamda tekemmül etmediği için soruşturma aşamasında kalmıştır. Yani adli kovuşturmaya dönüştürülmemiştir. Yani Osman Kavala’nın değil yargılanması, tutuklanması bile Nazmi Ardıç döneminde gerçekleşmemiştir. Elde edilen delillerin uyduruk olduğunu iddia etmek ise en masum ifadesiyle haksızlık olur.” ifadelerini kullandı.

Fatih Şahinler’in açıklaması şöyle: “Adil bir yargılamada, tutuksuz yargılama ve masumiyet karinesi esas olması gerekirken AKP Hükümetinin müdahaleleriyle bağımsız kararlar veremeyen/vermeyen yargı, tutuklamanın bir sindirme ve cezalandırma aracı olarak kullanmasına aracı olmaktadır.


 
İKİ YILDIR NEDEN TAHLİYE EDİLMİYOR?
“2 yılı aşkın süredir tutuklu olan Osman Kavala’nın beraatine karar verilmesi hukuk adına zorunluluk ülke adına da sevinilecek bir haberdir. Ancak, beraat etmiş bir kişinin tahliye edilmeden yeniden gözaltına alınması ise içinde bulunduğumuz hukuk sistemi adına bile tam bir rezalettir.

Ülkenin içinde bulunduğu hukuk sistemi ortada iken 5 yıldır tutuklu yargılanan ve savunmasını yapmasına dahi izin verilmemiş, avukatsız bırakılmış Nazmi Ardıç hakkında İsmail Saymaz’ın atmış olduğu tweetler gerekçesiyle açıklama yapma zorunluluğu hissediyorum.”



İSMAİL SAYMAZ HEDEF GÖSTERİYOR
“Sayın Saymaz yazdığı twitte Muammer Akkaş ve Emniyet Müdürü Nazmi Ardıç’ın uyduruk delillerle hazırladığı….” diyerek müvekkilim Sayın Ardıç’ı hedef göstermekte, yaşananların asıl sorumlusu AKP iktidarı ve onun hizmetindeki yargı olmasına rağmen toplumsal öfkeyi müvekkilime yönlendirmeye çalışmaktadır.

Sayın Ardıç, Gezi Parkı olayları sürecinde yürütülen soruşturmayı yapmakla itham edilmektedir. Öncelikle kimse dokunulmaz, soruşturulmaz, yargılanamaz değildir. 7 kişinin hayatını kaybetmesine, 694 güvenlik görevlisinin ve 4312 sivil vatandaşın yaralanmasına sebep olan olaylar soruşturma konusu olmuştur ve hukuk devletinde olmalıdır.

İkinci olarak, ülke genelinde yaklaşık 3.5 milyon insanın katıldığı olaylarda sadece 161 kişi hakkında tutuklama kararı verilmiştir. ‘Fetö’ yargısı denilerek eleştirdiğiniz, beğenmediğiniz dönemde tutuklama yüzdesine bakarak bile yargının şu anki içler acısı durumunu görebilirsiniz.”

DOSYA SORUŞTURMA AŞAMASINDA KALMIŞTI
Müvekkilimin hazırladığı dosya kriminal anlamda tekemmül etmediği için soruşturma aşamasında kalmıştır. Yani adli kovuşturmaya dönüştürülmemiştir. Yani Osman Kavala’nın değil yargılanması, tutuklanması bile Nazmi Ardıç döneminde gerçekleşmemiştir. Elde edilen delillerin uyduruk olduğunu iddia etmek ise en masum ifadesiyle haksızlık olur.
Sayın Saymaz’ın Osman Kavala’nın tutuklandığı tarihte siyasi gelişmeleri yeniden inceleyerek değerlendirme yapmasını diliyorum. Zira Kavala’nın tutuklandığı tarihte cezaevinde bulunan ve savunmasız bırakılmış müvekkilimi suçlamak kolaycılığının sayın Saymaz’a yakışmayacağına inanıyorum.

NEDEN TEKRAR GÖZALTINA ALINDI?
AKP yargısı ve güvenlik bürokrasisi Nazmi Ardıç’ın mahkemeye sevk etmediği bir dosyayı neden yıllar sonra raftan indirmiştir, tutuklanması için hukuki bir gerekçe ve zorunluluk yok iken Sayın Kavala neden 2 yılı aşkın bir süre özgürlüğünden yoksun bırakmıştır. Mahkeme tarafından beraat kararı verilmiş olmasına rağmen cezaevinden çıkmasına izin verilmeden neden tekrar gözaltı kararı verilmiştir

Bence Sayın Saymaz’ın sorması gereken öncelikli soruların bunlar olması gerekir.
Halen tutuklu bulunan ve cevap hakkı bulunmayan müvekkilim eleştirilirken Sayın Kavala’nın dosyasını 2017 Ekim ayında savcıya sunan polis şefi ve o dosyayla müebbet isteyen savcıya ve tekrar gözaltı kararı çıkartan İstanbul Başsavcısına da bir eleştiri getirilmesini beklemek de haksız olmaz

Sayın Kavala ve arkadaşlarının beraat etmesi hukuk adına olması gereken ve gecikmiş bir karardı. Beraat kararını memnuniyetle karşılamakla birlikte beraat etmesine rağmen tahliye edilmeden tekrar gözaltına alma hukuksuzluğuna da biran önce son verilerek Sayın Kavala’nın serbest bırakılmasını bekliyoruz…”
19 Şubat 2020 19:04
DİĞER HABERLER