Ergenekon sanığı Osman Yıldırım, Ankara'da cezaevindeyken ziyaretine gelen Avukat Teoman Ekşioğlu'nun, kendisinden, vatan sevgisi üzerine kurulu savunmasını değiştirerek dini motifli savunma yapmasını istediğini söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Ergenekon davasının 131'inci duruşmasında Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin dava ile birleştirilen dosyanın sanığı Osman Yıldırım'ın çapraz sorgusuna devam edildi. Duruşmaya, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu tutuklu 23 sanık katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Ümit Sayın, Ergün Poyraz, Hayrettin Ertekin ve Sevgi Erenerol ise duruşmaya gelmedi.
Tutuklu sanık Osman Yıldırım'ın önceki oturumdan yarım kalan çapraz sorgusuna yine üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorularıyla devam edildi. Ankara'da cezaevindeyken Alparslan Arslan'ın avukatı Ahmet Doğan ile başka bir Avukat Teoman Ekşioğlu'nun kendi isteği üzerine ziyaretine geldiğini belirten Yıldırım, "Teoman Ekşioğlu bana, Muzaffer Tekin'in selamını getirdiğini söyledi. Vatan sevgisi üzerine kurulu olan savunmamı değiştirerek dini motifli bir savunma yapmamı, dini motifleri ön plana çıkarmamı söyledi." diye konuştu.
Hakim Haşıloğlu'nun 2 günlük soru maratonundan sonra sanık Yıldırım, Başkan Köksal Şengün tarafından sorgulandı. Şengün, bir biri ardına sorduğu sorularla sanık Yıldırım'ın, Danıştay saldırısı sanığı Alparslan Arslan ile olan ilişkisini anlatmasını istedi. Şengün, tanışıklıkları sırasında Arslan'ın örgüt çatısı altında olup olmadığını sorarak, "Birlikte bir yığın iş yaptığınız anlaşılıyor. Tahsilat, yasal ya da gayri yasal gibi. Bunları açıklar mısın?" diye sordu. Birlikte yasal iş yaptıklarını savunan Yıldırım, sanık Alparslan Arslan'ı devletini seven, dürüst bir kişi olarak tanıdığını söyledi.
Başkan Şengün, "Cumhuriyet olayına kadar Alparslan Arslan'ın etrafında bulunan kimleri tanıyordun? Açık ve net söyle." diye sordu. Şengün, sanık Yıldırım'dan dava kapsamında yargılanan Hüseyin Görüm, Muzaffer Tekin ve Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu bazı dava sanıkları tanıyıp tanımadığını, tanıyorsa ne zamandan itibaren ve nasıl tanıdığını açıklamasını istedi. Hüseyin Görüm'ü Alparslan Arslan'ın bürosunda bir kez gördüğünü, Muzaffer Tekin'i ise Arslan'ın tanıştırmadığını belirten Yıldırım, Tekin'i 1993'ten itibaren gıyaben tanıdığını, daha sonraları da Kadıköy ve Üsküdar'da zaman zaman gördüğünü söyledi. Tekin'i gördüğü yerleri söylemesi istenen Yıldırım, "Ortak dostların mekanında görüşmüşlüğümüz var. Merhabalaşmamız olmuştur. Sedat Peker ve İbrahim Genç'in gittiği bazı ofisler vardı. Buralarda Tekin'i gördüm." diye konuştu. Muzaffer Tekin ile Alparslan Arslan kadar samimi olmadıklarını belirten Yıldırım, sanık Oktay Yıldırım'ı da Arslan'ın kendisine uzaktan gösterdiğini ifade etti.
Tutuklu sanık Mehmet Zekeriya Öztürk gözaltına alındığında kendisini Ataşehir'de yapıldığı iddia edilen toplantıda gördüğünü hatırladığını belirten Yıldırım, Fikri Karadağ'ı da Üsküdar'da gördüğünü anlattı. Veli Küçük'ü kimin tanıştırdığına ilişkrin soruyu ise Yıldırım, "Cevap vermiştim" diye yanıtladı. Bunun üzerine Hakim Şengün, "Cevap ver! Alparslan Arslan mı?" diye sordu. Arslan ile tanışmadan çok önce Veli Küçük'ü tanıdığını belirten Yıldırım'a Şengün "Samimiyetiniz, birlikteliğiniz nedir?" diye sordu. Yıldırım ise bu soruya cevap vermek istemediğini söyledi. Bunun üzerine Köksal Şengün, savcılık makamına ifade ve dilekçeler verdiğini belirterek Yıldırım'a, "İki eylemin örgüt bağlantısı olduğu iddian var. Bu dosya senin açıklamaların sayesinde buraya geldi. Cevap vermiyorum diyorsun?" diye sordu. Konuştukça, aydınlatmaya çalıştıkça dışarıdakilerin kendisine saldırdığını belirten Yıldırım, "Baykal da bana saldırıyor. Devlet seyirci kalıyor. Ben savundukça vatan hayiniymiş gibi saldıran saldırana." dedi.
Mahkemenin gerçeği ortaya koymaya çalıştığını belirten Başkan Şengün, "Senin iddialarından dolayı bu dosya buraya geldi. Gerek yazılı, gerek sözlü olarak savcıya verdiğin bilgiler var." dedi. Şimdilik konuşmayacağını belirten Yıldırım, "Alparslan Arslan yargıça saldırdı, onu eleştiren yok, aksine savunuyorlar. 'Benim bu saldırı ile alakam yok' diyorum, herkes bana saldırıyor." şeklinde konuştu. Verdiğin bilgileri kimden aldığını soran Başkan Köksal, "Devlete bilgi verdiğini söylüyorsun. Susmakla mı bilgi vereceksin?" diye sordu. Yıldırım bu soruyu da "Önlemini al, ülke kaosa sürüklenmesin diyorum. İyilik yaparken kötü oluyorum." diye cevapladı. Yıldırım, iyilik yaptığı şeyleri nereden bildiğine ilişkin soruya da "Nereden biliyorsam biliyorum" diye cevap verdi.
Yıldırım'a, Cumhuriyet gazetesine el bombası atması için 500 bin dolar teklif edildiğini hatırlatan Şengün, bu teklif sırasında Alparslan Arslan'ın konumunu ve arabulucu olup olmadığını sordu. Yıldırım bu soru üzerine Arslan'ın arabulucu olmadığını, teklif eden kişilerle fikirsel olarak birlikteliği bulunduğu bilgisini verdi. Bu işi verenlerin, amaçlarını dürüst bir şekilde söylemediklerini belirten Yıldırım, "Onlara yolunuza gidin derdim. Kendileri beni başlarına bela etti. Ben itiraz edince de saldırıyorlar." diye konuştu. CİHAN