Türkiye’nin en büyük küçük ve orta boy sanayi üretim alanı olan Ortadoğu Sanayi ve Ticaret Merkezi’nde (OSTİM) işyerleri büyük bir kriz yaşıyor. 150 binden fazla işçinin istihdam edildiği OSTİM’de 31 Aralık’ta kapatılan makinelerin büyük bölümü, 2017 yılında henüz çalışmaya başlamadı.

14 bin 100 kayıtlı işyerinin bulunduğu OSTİM’de küçük ve orta boy işletmeler yeni işler alamazken, dövizdeki dalgalanmalar da olası bir iş alımında temin edilecek hammaddeleri temin konusunda işverenleri düşündürüyor. 150 bin işçinin maaşlarını ve sigorta primlerini ödeyemeyen işyeri sahipleri, iflasın eşiğine geldi.

Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği (OSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kurt, derinleşen krizin nedenlerini ve OSTİM’de yaşanan gelişmeleri Birgün Gazetesi'nden Hüseyin Şimşek’e anlattı. Son yıllarda OSTİM’deki üretimin kademe kademe düştüğünü, bunun da çok sayıda işyerinin kapanması sonucunu doğurduğunu anlatan Kurt, “Üretim olmazsa mayıs ayından sonra çok daha büyük bir kriz ile karşılaşacağız” diyor.

Kurt, hükümetin kendilerine yeterli kaynak ayırmamasından ve 15 Temmuz sonrası kamu ihaleleri açısından yaşanan durgunluktan şikâyetçi. Kurt, “Konuşulmayan fakat yaşanan ciddi bir kriz var. Açıklanan teşvik paketleri hayata geçirilebilir paketler değil. Hükümetin her paketi uzun vadeli etkiye sahip. Yakın döneme ilişkin bir planları yok. Bu da bizim sıkıntılarımızı artırıyor” ifadeleri ile şikâyetini dile getiriyor.

Birçok işletmenin kapanmanın eşiğine geldiğini ve krizin bu şekilde sürmesi durumunda on binlerce insanın işsiz kalabileceğini dile getiren Kurt, “İşyerleri her ay yüz binlerce lira zarar ediyor. Ülkenin üretim politikası son derece sıkıntılı. OSTİM, KOBİ’lerin yoğunlukta olduğu bir yer. 10 kişi ve altında işçi çalıştıran işletmeler yoğunlukta bulunuyor.

OSİAD Başkanı Kurt, “Elimizde yapacak iş yok. 15 Temmuz’dan sonra kamuda yaşanan sıkıntı alımları da etkiledi. 1 Haziran ile 1 Kasım arasında yapılan sonraki yıla ilişkin yatırım planları bu yıl yapılmadı. Kamu çalışmadığı için 1 Kasım’da sanayiciler olarak bir sonraki yılın planlamasını yapamadık. Bir işyerinin dört makinesi varsa üçü çalışmıyor. Bu şartlar altında birçok işyeri daha kapanabilir. Binlerce insan işini kaybedebilir” diyor.

Kurt’un geleceğe dönük öngörüleri ise şöyle: “İşler o kadar durgun ki, hammadde alımı yapmadığımız için bunun etkisini şu an çok fazla hissetmiyoruz. Ancak ilerleyen günlerde iş gelirse bu kez de hammadde tutarlarındaki dövize bağlı yükseliş yeni bir krize sebebiyet verecektir. İşyerlerinin büyük kısmı ocak ayında bir TL bile fatura kesemedi, çünkü iş yapılmıyor. Her ay sigorta primi ve maaş yatıran işyerleri dar boğazda. İşlerdeki durgunluk nedeniyle 2017 yılının ilk altı ayında iş yapamaz durumda olacağız. Mayıs ayından sonrasını da şu an göremiyoruz.

Asıl krizi mayıs ayından sonra hissedeceğiz. O tarihte ertelenen ödemelerin günü gelmiş olacak. O aya kadar birikmiş işçi alacakları epey artmış olacak. Bu nedenle çok daha büyük bir kriz kapıda. Aralık ayından itibaren başlayan işsizlik, bu süreçte organize sanayi bölgelerine neşter vurabilir.”

Birgün