'Otoriter rejimler dijital araçları kullanarak toplumları manipüle ediyor ve güveni sarsıyor'

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 80. Oturumu etkinlikleri kapsamında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (JWF) 30 ülkeden 56 sivil toplum kuruluşuyla iş birliği içinde, New York'ta önemli bir toplumsal sorumluluğa imza attı.
SAMANYOLUHABER.COM - NEW YORK
JWF, 30 ülkeden 56 sivil toplum örgütüyle işbirliği yaparak, dünyanın önde gelen uzmanlarını ve gazetecilerini bir araya getirdi. Bugün New York’ta organize edilen toplantılarda küresel sürdürülebilir barış ve kalkınmayı teşvik etmek ve korumak için önemli konular ele alındı. 

İnsan Hakları Savunuculuğunun Dijitalleşmesi

Uzmanlar bugün ilk oturumda, dijital teknolojilerin insan hakları izleme süreçlerine entegrasyonu, kuruluşların ve aktivistlerin dünya çapında ihlalleri izleme, raporlama ve bunlara müdahale etme biçimini ele aldılar. Gelişmiş dijital araçlar, şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırarak ihlallere daha doğru ve hızlı müdahaleler yapılmasını sağlamak için kullanılabilir. 

Bu yenilikler aynı zamanda toplulukların aktif katılımını sağlayarak, marjinal grupların deneyimlerini belgelemelerine ve daha önce fark edilmemiş olabilecek sorunlara uluslararası dikkat çekmelerine olanak tanıyabilir.

Konuşmacıların ortak kanaatine göre teknolojiler gelişmeye devam ettikçe, insan haklarını korumadaki rolü giderek daha da hayati hale geliyor ve karmaşık jeopolitik ortamlarda savunuculuk ve denetim için yeni yollar açıyor. 

Ancak son gelişmeler önemli zorlukları da beraberinde getiriyor. Demokratik olmayan rejimler, gazetecilerin ve verilerin alanını kısıtlayarak, insan hakları çalışmalarını suç saymak ve ifade ve toplanma özgürlüğünü bastırmak için sıklıkla yeni teknolojileri de kullanıyor. 

İkinci oturumda kadın liderlerin ve bir bütün olarak kadın kuruluşlarının küresel karar almalarda pozitif katkıları ve kapsayıcı liderlik seçim süreçlerini teşvik etmek, siyasi alanlarda güçlenmelerinin önündeki engellerin üstesinden gelmek gibi önemli değerlendirmeler ele alındı.

Devam eden çatışmalar gençler üzerinde travmaları artırıyor

Konuşmacıların ortak kanaatine göre, devam eden çatışmalar ve toplumsal çalkantılar, özellikle gençler arasında kırılganlıkları artırmakta ve kuşaklar arası travma ve ruh sağlığı sorunlarının artırmaktadır.

Bu açıdan kapsayıcı yönetişim ve çok taraflı iş birliği yoluyla genç profesyoneller arasında güven oluşturmak, dayanıklılığı artırmak, çatışma çözümüne anlamlı katılımı teşvik etmek ve küresel belirsizlikler arasında sürdürülebilir ve adil bir gelecek sağlamak için hayati önem taşımaktadır.

Otoktatik rejimler, demokrasilerden sayıca üstün hale geldi

Üçüncü oturumda ise hukukun üstünlüğü ve demokratik değerler ele alındı. 

Freedom House ve V-Dem Enstitüsü'ne göre, 2024'te, yirmi yıl aradan sonra ilk kez, otokratik rejimler, hukukun üstünlüğünün sağlandığı ve kamu kurumlarının siyasi, kültürel, dini veya cinsiyet kimliklerinden bağımsız olarak tüm vatandaşların temel insan haklarını koruduğu demokrasilerden sayıca üstün hale geldi. 

Son panelde söz alan uzmanlara göre, bu otoriter yönetimlerin yükselişi, dünya çapında demokrasi ve insan haklarını teşvik etmeyi amaçlayan çok taraflı çabaların istikrarı ve etkinliği açısından önemli zorluklar ortaya çıkardı. 

Otokratik liderler, genellikle iktidarı pekiştirerek, muhalefeti bastırarak ve otoritelerini sağlamlaştırmak için yasal çerçeveleri manipüle ederek uluslararası normları baltadılar. Bu dinamikler, otoriter devletler hesap verebilirliğe direnmek için diplomatik boşlukları ve jeopolitik rekabetleri istismar ettikçe, küresel kurumların ve ittifakların kolektif eylemleri uygulama yeteneğini engelliyor. 

Bu zorlukların üstesinden gelmek, otoriter rejimlerin gelişen taktiklerine karşı koyabilecek yenilenmiş, uyarlanabilir çok taraflı stratejiler gerektiriyor. 

Dijitalleşmiş medya ekosisteminin bu dünyasında, demokratik sistemin bir ayağı olan sosyal medya ve teknolojik gelişmeler, insan hakları savunuculuğunu ve aktif vatandaş katılımını güçlendirmek için güçlü araçlar haline geldi. İnsan hakları savunucuları, desteği harekete geçirmek, ihlalleri ifşa etmek ve sosyal adalet konularında daha fazla farkındalık yaratmak için dijital platformları kullanıyor. 

Ancak, aynı araçlar otoriter aktörler tarafından dezenformasyon yaymak, kamuoyunu manipüle etmek ve geleneksel medya kuruluşlarına olan güveni zayıflatmak için giderek daha fazla kullanılıyor. Ana akım kaynaklara olan bu güven erozyonu, toplumsal bölünmeleri derinleştirerek toplumsal uyumu ve barışı zayıflatıyor. Dahası, dijital ortam jeopolitik gerilimlerle iç içe geçmiş durumda; devletler ve devlet dışı aktörler kamusal söylemi etkilemek için teknolojiyi kullanıyor ve bu da küresel istikrarı koruma ve hukukun üstünlüğünü sağlama çabalarını zorlaştırıyor.

Bu senenin etkinliklerinde, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (JWF) çok katılımlı resepsiyonu, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri yuvarlak masa toplantıları ve ödül töreni ile birlikte Gelecek Perspektifinin uygulanması için eylem odaklı ve kapsayıcı politika önerileri üreterek, karmaşık sorunları ve uluslararası barış ve güvenliğe yönelik artan tehditleri ele aldı.
25 Eylül 2025 00:36
DİĞER HABERLER