Oxford Üniversitesi önderliğinde yayımlanan yeni bir rapor, bazı ilaç firmalarının "başarılı" diye açıkladığı aşı çalışmalarına şerh düştü. Raporda henüz onaylanmış bir aşı olmadığının altı çizildi. Aşı olmayı reddeden insanların ve dozların herkese eşit olarak dağıtılmamasının salgını bitirme yolunda önemli bir engel teşkil ettiği vurgulandı.
Dünyada 52,5 milyondan fazla kişiye bulaşan yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı karantina uygulamalarına rağmen şu ana kadar 1 milyon 250 bin kişi hayatını kaybetti.
Bilim insanları aşı çalışmalarında başarılı sonuçlar elde edilmesine rağmen hayatın uzun bir süre daha normale dönmeyebileceğini açıkladı. Oxford Üniversitesi önderliğinde yayımlanan yeni bir raporda dünyada 100 kişiden 39'unun aşı olmayı reddedeceğine işaret edildi.
Aşının zengin ülkeler tarafından satın alınacağı insanlar ve dozların herkese eşit olarak dağıtılmaması sebebiyle gelişmiş ülkelerde gelecek bahar aylarına kadar, diğerlerinde ise yıllarca karantina ve sosyal mesafe tedbirlerinin devam edeceği belirtildi.
Söz konusu çalışma Pfizer/BionTech aşısının yüzde 90 koruma sağladığı duyurusunun ardından geldi.
HER 10 KİŞİDEN 8'İNİN AŞILANMASI GEREKİYOR
Oxford Üniversitesi’nin önderliğinde hazırlanan ve İngiliz Bilimler Akademisi tarafından yayımlanan bir raporda Covid-19 aşısının bulunması halinde, salgının hemen sona ermeyeceği konusunda uyarı yapıldı.
Raporda aşının salgını durdurabilmesi için her 10 kişiden 8'inin aşılanması gerektiği kaydedildi.
PFIZER-BIONTECH AŞISININ DUYURUSUNUN AKABİNDE İLK RAPOR
Söz konusu rapor, Pfizer-BionTech aşısının yüzde 90’dan fazla koruma sağladığının duyurulmasının akabinde geldi.
Pfizer tarafından 9 Kasım'da yapılan açıklamada, Alman BionTech SE firmasıyla geliştirilen deneysel Koronavirüs aşısının, klinik denemelerin son safhasında başarılı olduğu duyuruldu.
43 binden fazla gönüllüyle yapılan çalışmanın ara verilerinde de aşının yüzde 90’dan fazla etkili olduğu belirtildi.
Ancak İngiliz bilim insanları onay alması halinde ülkede yılbaşından önce sağlık çalışanları ve kronik hastalara dağıtılması beklenen aşının karantina ve sosyal mesafe önlemlerini ortadan kaldırmayacağını söyledi.
AŞILARIN ÇALIŞAMAMA İHTİMALİ DE VAR
Sağlık çalışanları üzerinde çok büyük bir yük olacağını belirten uzmanlar, bir grubun aşı olurken diğerlerin gelecek yıla kadar bekleyebileceğini söyledi.
Ayrıca raporda henüz hiç bir aşının son sonuçlarının açıklanmadığı ve onaylanmadığı ifade edilerek, aşıların çalışmama ihtimalinin olabileceğinin dikkate alınmasını vurguladı.
AŞININ ÖNÜNDEKİ İKİ TEMEL MESELE
Oxford Üniversitesi’nden Profesör Melinda Mills, aşılama programının karşılaşacağı iki temel mesele olduğunu vurguladı: "Bunlardan ilki aşının herkese ulaşmasının güçlüğü, ikincisi ise aşı olmayı reddeden insanların varlığı."
Pfizer-Biontech, 2021’in sonuna kadar 1,3 milyar doz aşı üretmeyi hedefliyor. Ancak salgının dünyada sona ermesi için en az 10 milyar doz aşıya ihtiyaç duyulduğu belirtiyor.
DÜNYADAKİ AŞI STOKUNUN YÜZDE 51'İNİ ZENGİN ÜLKELER SATIN ALDI
Pfizer ve Biontech firmalarının birlikte, Moderna, Oxford/AstraZeneca ve diğer son aşama çalışmalarına devam eden aşıların başarıya ulaşması halinde bu rakamın gelecek yıl sonuna kadar ancak 5 milyar doza çıkabileceği tahmin ediliyor.
Ancak geçen ay Oxfam tarafından yayımlanan farklı bir raporda, aşı çalışmalarının son aşamasında bulunan AstraZeneca, Gamaleya-Sputnik, Moderna, Pfizer ve Sinovac’ın aşı stokunun yüzde 51’inin dünya nüfusunun yalnızca yüzde 13’üne sahip olan zengin ülkeler tarafından satın alındığını belirtilmişti.
Araştırmacılar bu yüzden salgının gelişmiş ülkelerde en az gelecek ilkbahara kadar süreceğini, diğerlerinde ise belki yıllarca devam edebileceği tahmin ettiklerini açıkladı.
Ayrıca RNA içerikli aşıların süper soğuk şartlarda depolanmaya gerek duyması sebebiyle lojistik problemlerin etkili olabileceği bildirildi.
DÜNYAYI UMUTLANDIRAN AŞININ BÜYÜK HANDİKAPI
Diğer taraftan rapor için yapılan ankette ülkedeki insanların yüzde 36'sının potansiyel bir Koronavirüs (Covid-19) aşısını yaptırmayacağını ortaya koydu.
Uzmanlar insanların üçte birinden fazlası aşı olmayı reddetmesi halinde, geliştirilen aşıların salgını durdurma konusunda başarılı olamayacağını söyledi.
Profesör Mills, aşı hakkında halk ile kurulan net bir iletişimin gelecek aylarda hayati bir önem taşıyacağına dikkati çekti.
Mills, "Halkla salgının ne kadar süreceği ve aşılar geldiğinde hayatın hemen normale dönmeyeceği konusunda samimi bir konuşma yapılması gerekiyor. Tek yönlü bilgi aktarımından uzaklaşmalı ve yanlış bilgileri ele alan ve insanların aşı endişelerini göz ardı etmeyen açık bir diyalog oluşturmalıyız.” ifadelerini kullandı.