Oyun hamurlarıyla hazırlanan Solo-Can beyaz perdeye uyarlandı

Oyun hamurlarıyla hazırlanan Solo-Can beyaz perdeye uyarlandı
İpek Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü ile Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, oyun hamurlarıyla hazırladıkları Solo-Can'ı beyaz perdeye uyarladı. İlk bölümünün ilgi görmesi üzerine üniversite bünyesinde bir stop motion atölyesi kuruldu. 4 yaş ve üstüne hitap eden çizgi film için 13 bölüm hedefi konuldu. Filmin karakterleri başta olmak üzere efektler ve müzikler 5 kişilik ekip tarafından üretildi.

İpek Üniversitesi Sahne Sanatları Bölümü ile Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü, oyun hamuruyla çocukları eğlendirirken öğretmeyi hedefleyen bir çizgi film yaptı. Stop motion tekniği ile yapılan Solo-Can'ın macerasında kelebek olma hayali anlatılıyor. 17 Eylül 2014'te film üzerinde çalışmaya başladıklarını aktaran Sahne Sanatları Uzmanı Ayşe Filiz Delibalta, ilk bölüm için tam 7 ay çalıştıklarını açıkladı. Delibalta, "Oyun hamuruyla yaptığımız karakterleri çizgi filme dönüştürdük. İlk bölümünü değerlendirdik ve 13 bölüme çıkarmaya karar verdik. Bunun için üniversite bünyesinde bir stop motion atölyesi kuruldu. Oyun hamuruyla başladığımız serüven artık 3D yazıcı ile devam edecek. Solo-Can bir solucan. İlk topraktan çıktığında tırtılın kelebek olmasına şahit oluyor. Kelebek olma hayali kuruyor." diye konuştu.

3 BİN FOTOĞRAF ÇEKİLDİ

Filmde uçan, yürüyen ve sürünen karakterleri bir arada verdiklerini belirten Delibalta, her hareketi fotoğrafladıklarını dile getrdi. 7,5 dakikalık hareket için 3 bin fotoğraf çektiklerini ifade eden Delibalta, "Saniyede 24 ile 16 fotoğraf karesi oluyor. Fotoğraflar fotoshoplanıyor. Sonra fotoğraflardaki her saniyelik acı birbiriyle bütünleştiriliyor ve ortaya hareketler çıkıyor. Böylelikle ilk bölümü tamamladık. Diğer bölümlerde de küçük küçük toplumsal mesajlar vermeyi hedefledik." açıklamasında bulundu.

GERİ DÖNÜŞLER OLUMLU OLDU

Solo-Can'ın 4 yaş ve üstüne hitap ettiğini vurgulayan Delibalta, 5 kişiyle yaptıkları çalışmanın her aşamasının özgün olduğunu açıkladı. Delibalta, "Filmde yer alan şarkıları, yürüme, uçma gibi seslerin hepsini biz yaptık. En az bir karaktere 5 ağız şekli verildi. Bazı çocuklara ilk bölümü gösterdik ve olumlu geri dönüşler aldık. Bunun üzerine devamını yapmak üzere kolları sıvadık." dedi.

DUYGULARINI ORTAYA ÇIKARMAK İSTEDİK

Solo-Can karakterlerinin tasarımını yapan Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Erman Akyol, senaryoya uygun karakter canlandırmak için büyük çaba harcadıklarını dile getirdi. Her hareket için kalıplar hazırladıklarını belirten Akyol, "Karakterlerin yapımı için çok uğraştık. O hissettiği duyguyu ortaya çıkarmak istedik. Belli kalıplar yaptık. Hamurdan yapılanları oynattığımız zaman özelliklerini kaybediyorlardı. Onun için kalıpları tercih etmeye başladık." ifadelerini kullandı.

ÇOCUKLAR DÜŞÜNÜLEREK YAPILDI

Animasyon Bölüm Senaristi ve Çocuk Gelişim Uzmanı Rabiye Kandıra, film sahnelerinin çocukların gelişimine zarar verebilecek bütün niteliklerden ayırdıklarını anlattı. Şiddet olaylarına asla yer vermediklerinin altını çizen Kandıra konuşmasına şöyle devam etti: "Karakterlerin hareketlerinin çocuklar üzerindeki etkisi göz önüne alınarak hazırlandı. Filmin çocuklar için uygun olup olmadığını inceledik. Her şeye birlikte karar verdik. Hareketlerin kullanımına dikkat ettik. Çocuklar için uygun olanını seçtik." CİHAN
26 Ağustos 2015 12:23
DİĞER HABERLER