Çalışanların haklarını korumak için kurulan sendikalar, kimi zaman varlık sebeplerinin tam aksi faaliyetlere de imza atıyor.
Bunun son örneği, Ergenekon terör örgütüne finansman sağlamakla suçlanan Türk Metal Sendikası'nda yaşandı. Sendika, bir işçisini sigortasız çalıştırdığı iddiasıyla mahkemelik oldu. 2 yıl boyunca sigortasız çalıştırıldığını öne süren Canan Dağdelen isimli işçi, Türk Metal hakkında dava açtı. Dağdelen, sendikanın İzmir şubesinde 29 Eylül 2002'de çalışmaya başlamasına rağmen 1 Ağustos 2004'e kadar sigorta yapılmadığını iddia ediyor. Canan Dağdelen, sigortasız çalıştırıldığını, geçtiğimiz ağustos ayında işten çıkarılınca öğrenmiş.
İzmir İş Mahkemesi'nde açılan dava önümüzdeki günlerde görülmeye başlanacak. Dağdelen'in avukatları, müvekkillerinin 29 Eylül 2002'den itibaren sendikanın İzmir şubesinde hizmetli olarak tam zamanlı çalışmaya başladığını, ancak bunun SSK'ya bildirilmediğini iddia ediyor. Ancak 1 Ağustos 2004'te işe giriş bildirgesi verildiğini belirten avukatlar, 2 yıllık sürede müvekkillerinin sigortasız çalıştırıldığını ileri sürüyor. Dava dilekçesine göre Canan Dağdelen, 21 Ağustos 2008'e kadar kesintisiz şekilde Türk Metal'de çalışmaya devam etti. 6 yıl boyunca sendikada çalışan Dağdelen'in iki yıllık sigortası yatırılmadı. İşyeri kayıtları ile bilirkişi incelemesi ve tanık talep eden avukatlar, müvekkillerinin hiç bildirilmeyen hizmet günleri için sigorta girişi yapılmasını istiyor.
Yasalara göre sigortasız işçi çalıştıran işverene her bir işçi için brüt asgari ücretin iki katı kadar idari para cezası kesiliyor. Ayrıca söz konusu döneme ait primler, gecikme cezası ile birlikte tahsil ediliyor. Daha önce de Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in müteahhit oğlu Haydar Özbek, işten attığı bir işçisine mahkeme tarafından 6 bin YTL tazminat ödemeye mahkum edilmişti. Türk Metal'e yönelik suçlamalar bunlarla da bitmiyor. Sendikanın genel sekreteri ile 6 şube başkanının, Sendikalar Yasası'na aykırı şekilde yönetici yapıldığı belirtiliyor. İddialara göre halen Türk Metal'in genel sekreterliğini yapan ve Özbek'in halasının oğlu olan Muharrem Aslıyüce'nin metal işkolunda bir tek gün bile çalışmışlığı yok. Aynı şekilde Özbek'in kuzeni Murat Koçak, sendikada güvenlik görevlisiyken bir anda Çerkezköy şube başkanı yapıldı. Yine Özbek'in teyze oğlu Şeref Özcan, ART Televizyonu'nda muhasebe işlerine bakarken Gebze şube başkanı oldu. Mustafa Özbek'in şoförünün oğlu Murat Salar da İstanbul şube başkanlığına getirildi. Dilovası Şube Başkanı Uysal Altındağ, Çanakkale Biga Şube Başkanı Aydın Çetin ve Kayseri Şube Başkanı Vedat Şahin'in de metal işkolunda herhangi bir çalışması yokken sendikaya yönetici yapıldığı öne sürülüyor. Çalışma Genel Müdürlüğü iddialar üzerine harekete geçti. Sendikalar Kanunu'na göre yasalara aykırı şekilde yönetici yapılan kişilerin 5 gün içinde görevden alınmaması halinde sendika faaliyetinin 6 aydan 1 yıla kadar durdurulması ve yöneticilerin görevden alınması gerekiyor.
Sendika defterlerine el konuldu
Mustafa Özbek'in Ergenekon terör örgütüne para aktardığına yönelik iddialar, Ergenekon savcılarını da harekete geçirdi. Özbek hakkında suç duyurusunda bulunan Türk Metal Manisa Şube Başkanı Mehmet Ali Özaltın'ın ifadesi alındı. 5 saat ifade veren Özaltın, Türk Metal'den Ergenekon'a para aktarılmasına yönelik iddialarını anlattı. İfadenin Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e de ulaştırıldığı belirtiliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise Türk Metal'in 5 yıllık muhasebe defterlerini incelemeye aldı. Çalışma Bakanlığı da sendikanın bilanço ve kayıtlarını istedi.
Özbek, Kıbrıs'ı da karıştırdı
Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) serveti, ülkeyi karıştırdı. Koalisyon hükümetinin büyük ortağı Cumhuriyetçi Türkçü Partisi (CTP) Milletvekili Ali Gulle, Özbek'in Kıbrıs'taki mal varlığını Meclis gündemine taşımaya hazırlanıyor. Zaman'a açıklamada bulunan Gulle, "Bütün belgelerine ulaştım. Kıbrıs İhtiyat Sandığı'na ait taşınmazlar eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş döneminde çok ucuz bedellerle Özbek ailesi ile Türk Metal Sendikası'na geçmiş." dedi. İddialara göre, Özbek ailesinin Kıbrıs'ta 40'tan fazla tapu kaydı var. Buna göre Girne'nin lüks bir semtinde 200 bin sterlinlik ev, Özbek'e 13 bin sterline satıldı. Kıbrıs'ın en pahalı yeri Ozanköy'de 4 milyon dolarlık villayı 677 bin dolara alan Özbek, 70 milyon dolarlık zeytinlik için ise 2 milyon dolar ödedi.