Özbudun: Ne tür bir başkanlık sistemi istendiği apaçıktır

İstanbul Şehir Üniversitesi'nden Ergun Özbudun, "Ne tür bir başkanlık sisteminin istendiği apaçıktır. Denge ve denetimden tamamen yoksun bir kişisel yönetim arzu edebilir. Başbakan, kuvvetler ayrılığına dayanan bir başkanlık sistemi diyor ama Türkiye'nin mevcut sistemi içinde nasıl kuvvetler ayrılığı olacağını izah etmiyor." dedi.

İstanbul Şehir Üniversitesi'nden Ergun Özbudun, 34. Abant Platformu Toplantısı'nın 2. oturumunda 'Şimdiki ve Gelecek Zaman' konusu hakkında açıklamalarda bulundu. Özbudun, hürriyetin tanımı ile konuşmasına başladı. Hürriyetin erkekler ve kadınların kalplerinde yattığını ifade eden Özbudun şöyle konuştu: "Orada öldüğünde hiçbir anayasa, hiçbir kanun buna yardımcı olamaz. Orada yattığı sürece hiçbir kanuna, mahkemeye ihtiyacı yoktur. Türkiye'nin baştan beri devam eden sorunu bir anayasa yapmaktan değil çok büyük ölçüde hukuk dışı faktörlerden geliyor. Türkiye bölünmüş toplumların iyi bir örneği. Temel bir bölünme var. Temel bölünme batıcı laikler ile muhafazakar İslami kesimler arasındaki bölünme çizgisi. Cumhuriyetin başlangıcından beri gizli olarak mevcut olan ama 80'lerden sonra aktive olan Kürt sorunu var. İki çizgi itibariyle Türk toplumu bölünmüş bir toplum. Bölünmüş toplumlarda anayasa yapımı, daha homojen toplumlara oranla çok daha zor olduğu bilimsel bir gerçek. Türkiye bunun acısını çekiyor."

Özbudun, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na bakıldığında bölünme çizgileriyle ilgili sorunlar olduğunu belirtti. Kürt Sorununun alt başlıklarının olduğunu ifade eden Özbudun konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Anadilde eğitim, yerel özerklik, bunların üzerinde komisyon mutabık kalmadı. Din, devlet ilişkilerinin sorunları nelerdir? Komisyonun uzlaşmaya vardığı 60 madde, esas problem olmayan teknik hükümler. Esas sorunlar üzerinde bir uzlaşma olmadı. Bugün de olma ihtimali fevkalade zayıf. 2011 yılına oranla kamplaşma daha da şiddetlenmiş görünüyor. İki bölünme çizgisine AK Parti üçüncü çizgi ekledi. Başkanlık sistemi önerisi. Komisyonu böldü. Diğer 3 parti buna karşı çıktı. Bugün bu çizinin daha derinleşmiş olduğu görülüyor. Cumhurbaşkanının son günlerdeki ifadelerinin bu kampanyayı daha büyük güçle geliştireceği görülüyor. Toplumu buna ikna etme önceliği ağır basıyor. Bir araştırma, toplumun çoğunluğu kesinlikle bu görüşten yana değil. Yüzde 60'lık kesim başkanlık sistemine karşı olduğunu gösteriyor."

DENGE VE DENETİMDEN UZAK BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ İSTENİYOR

Özbudun, parlamenter sistem ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Avrupa ülkelerini örnek göstererek parlamenter sistemin bunalım yaratan bir şey olmadığını ifade eden Özbudun, şöyle devam etti: "Başka bir dayanaksız iddia, parlamenter sistemlerin askeri müdahalelere daha yatkın olduğu yönünde. Tam tersi.. Araştırmalar tam tersini gösteriyor. Ne tür bir başkanlık sisteminin istendiği de apaçık. Denge ve denetimden tamamen yoksun bir kişisel yönetim arzu edebilir. Başbakan kuvvetler ayrılığına dayanan bir başkanlık sistemi diyor ama Türkiye'nin mevcut sistemi içinde nasıl kuvvetler ayrılığı olacağını izah etmiyor."

Özbudun, kuvvetler ayrılığı ilkesinin en önemli unsurunun yargı bağımsızlığı olduğuna dikkat çekti. Özbudun, "Oysa bu iktidar 2012 sonrası icraatıyla yargı bağımsızlığını sıfıra indirmiş bir iktidar. Hangi kuvvetler ayrılığına dayanan bir kuvvetler ayrılığından bahsediyor? Neyin istendiği gayet açık." dedi. Özbudun, "Bir ülkenin siyasi rejiminin karakteri, özelliği, kağıt üzerindeki siyasi kurallar değildir. Onun işleyiş tarzıdır, onun işleyiş tarzına istikamet veren istikamettir, zihinsel kodlardır." diyerek konuşmasını tamamladı.

CİHAN
30 Ocak 2016 16:25
DİĞER HABERLER