Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), partinin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından erken seçim talebi kapsamında ilk mitingini Samsun’da düzenlendi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), partinin cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından erken seçim talebi kapsamında ilk mitingini Samsun’da gerçekleştirildi. İmamoğlu’nun Samsun mitingi için gönderdiği mesajın okunmasının ardından Özgür Özel gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. CHP Özgür Özel’in açıklamalarının satır başları şöyle:
Kim millete rağmen bir şey yapmaya çalışmışsa sonu hep hüsran olmuştur. Bugün de gücünü milletten almayanlar, millete değil, okyanus ötesine, başka ülkelere, başka kıtalara, başka liderlere göz kırpanlar kaybetmeye mahkumdur.
'MİLLET DEMOKRASİ, SEÇİM İSTİYOR'
Hep birlikte, hep birlikte bu düzene, bu tek adam düzenine, bu cuntaya başkaldırıyoruz! Başkaldırıyoruz! Başkaldırıyoruz! Sayın Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’ndayım. Senin çevrelediğin alan sığmadı, taştık, yan meydanlarda miting yapıyoruz. Samsun inliyor! Seni bir şeye davet ediyor. Var mısın? Sandığa var mısın? Korkma! Korkma! Milletten korkanın sonu abad olmaz.
Millet sandık istiyor. Artık millet başında emekliyi aç bırakan, asgari ücretliyi süründüren, gençleri işsiz bırakan, gençlerin gelecek umudunu söndüren ve seçimi kazanamayacağını anlayınca geldiği demokrasi direncinden inen, sandıktan kaçan, sandıktan korkan bir otokrat istemiyor! Millet, demokratlar seçim istiyor, seçim!
Ben bu Erdoğan’ın yaptığının adını koyduğumdan beri asla asla uyku uyumuyor. Darbeci olduğunu, cuntacı olduğunu söyledim. Sürekli buna itiraz ediyor. Dünyada iki tür darbe var. Bunun biri askeri darbe, bir diğeri sivil darbe. İkisinin de bir planı, başında bir cuntası olur. Türkiye’nin 19 Mart’ta karşı karşıya kaldığı şey bir sivil darbedir ve bu darbenin başındaki cuntanın karargahı saraydır. Silahı yargıdır, mühimmatı, mermisi yalandır, iftiradır.
Cunta bu kez kamuflajla değil, üzerine savcı, başsavcı, hakim cübbesi giyerek gelmiştir. Seçimle gelenler seçimle gitmek istememektedir. Bunun adı darbedir.
Türkiye Cumhuriyeti’ni bu cuntadan, devleti suç örgütü gibi yöneten bu iktidardan ilk sandıkta kurtaracağız, ilk sandıkta! Buradan bu darbeyi yapanlara soruyorum. Hangi sofrada büyüdünüz siz? Milletin elinden o tarhanayı içmediniz mi? Milletin verdiğiyle büyümediniz mi? O sofrayı kuran milletimize şimdi niye ihanet ettiniz? Elinde Türk bayrağı taşıyana nasıl terörist dediniz? Bu milletin güzel evlatlarını nasıl alıp da içeri tıktınız? Bayramda anasından, babasından, kardeşinden ayrı tuttunuz.
Türkiye’de siyaseti tasfiye etmek istiyorlar. Artık milletin desteği arkalarında yok. O yüzden millete ihtiyaç duymayacakları bir sistem kurmaya kalkıyorlar. Bu cunta başarılı olursa demokratik siyaseti tasfiye edecektir.
19 Mart’ta kendinden sonraki cumhurbaşkanına darbe yapmaya çalışan, cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır!
30 yıllık, 40 yıllık, 60 yıllık şirketlere kayyum atıyorlar. Ya hani suç ispatlanana kadar herkes suçsuzdu? Adaletin en temel ilkesi masumiyet karinesi idi. Hani hani suç ispatlanmadan kişiye suçlu muamelesi yapılmazdı? 24 şirket, köklü şirketlere “Kardeşim tedbir uygula, dondur ama el koymak, kayyum atamak adeta çökmek nedir?” Mahkeme kararını bırak daha iddianame bile ortada yok.
Türkiye ekonomisi için hani sözde liyakatli, yalandan demokrat, işini yapan güya Mehmet Şimşek vardı. Dünyayı geziyor, para
topluyor, yabancı yatırımcıları Türkiye’ye çağırıyordu. Sen seçilmiş belediye başkanını tutuklarsan o zaman bu devletin evrakına, kağıdına, bonosuna, hisse senedine, borç senedine kim güvenir?
19 Mart’tan bugüne 45 milyar dolar satmışlar, 45 milyar dolar! O günden bugüne o günden bugüne Cemil Amca’nın, Fatma Teyze’nin, Mehmet kardeşimin her birinin cebinden, Türkiye’de 86 milyonun cebinden 20 biner aldılar.
Mehmet Şimşek öyle bir şey yaptı ki açın e-Devlet’e bakın, tapunuz varsa duruyor mu? Diplomanız varsa duruyor mu? Bu memlekette hiçbir şeyin güvencesini bırakmadılar, hiçbir şeyin. O yüzden Mehmet Şimşek, bütün dünya senin bu darbenin, bu darbenin mali ayağı olduğunu biliyor, öğrendi, duydu. Bilmeyene bildireceğim, duymayana duyduracağım. Senin bu yüzünü bütün dünyaya göstereceğim!
Bütün dünya senin bu darbenin mali ayağı olduğunu biliyor, öğrendi, duydu. Bilmeyene bildireceğim, duymayana duyduracağım. Senin bu yüzünü bütün dünyaya göstereceğim.