CHP lideri Özgür Özel, seçimlerin normal zamanında yapılmasına az bir zaman kala Erdoğan’ın ‘adaylığını açıklaması’ durumunda ‘avucunu yalasın’ diyeceğini söyledi. Özel "Bu beyefendiye yıllardır erken seçim dedik, şimdi gelmiş ‘aday olacağım’ derse ben de, ‘Avucunu yalasın!’ derim.” ifadelerini kullandı.
Habertürk'te konuşan Özgür Özel’in konuşmalarından satır başları şu şekilde:
CHP Türkiye’nin birinci partisi. Türkiye’de iktidar ile muhalefet yer değiştirdi. Şu anda CHP siyasetin iktidar partisi. Bize muhalefet yapan iki rakibimiz var. Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi ikincisi MHP.
Tarihsel tutarlılık içindeyiz. Haksızlık yapmayalım ilk açılım süreci olduğunda ‘Biz bu sürece kredi veririz’ demişti. Erdoğan da ‘al kredini başına çal’ demişti. Orada temel hata yapmıştı, biz de ona itiraz etmiştik.
Biz terör bitsin isteriz. MHP ‘terörsüz Türkiye’ye ne diyorsunuz?’ diyordu. Evet, terörsüz Türkiye istiyorum. PKK terör örgütüydü, silah bırakacağını, kendini feshettiğini açıkladı. Bunun başarılabilmesi durumunda çok kıymetli bulurum. Bu konuda üzerime, partime ne düşerse yapmaya hazırım.
Bu iş başarılırsa şehit gelmeyecek ne Türk ne Kürt anası ağlamayacak. Bu ülkenin milyonlarca trilyonlarca doları silaha, mühimmata, dünyanın gelişmiş ülkelerin silah tüccarlarına gitmeyecek.
Terörsüz Türkiye ya da terörün bitmesinin başarılı olmasının şartları nedir diye baktığımızda, Adalet ve Kalkınma Partisi’ni, o zaman MHP tam karşısındaydı, CHP’yi de AK Parti zorla karşısına itti. Siyaset kurumunu dışlayarak, kişilerle Erdoğan’ın görevlendirdiği 3 kişi, Abdullah Öcalan’ın talep ettiği 3 kişi görüştü.
Sürecin sonunda toplumsal mutabakat sağlanamamış olduğu için mesele patladı. Ardından ne oldu? Hendek olaylarında 249 şehit verdik. O gün başaramadığımız için bu kadar şehit verdik bu kadar çok para kaybettik. Demek ki bunu bir siyasi partinin değil bütün siyasi partilerin ortaklaşabildiği zeminde, toplumsal mutabakatın aranabildiği en önemli mecra parlamento. Bütün partilerin katılımıyla.
Böyle bir süreci götüreceksiniz bu süreçte devletten birtakım görevliler rol alabilir, ön müzakereler yapalıbilir. Aktörlerin tamamı seçilmiş, doğrudan resmi yollardan yetkilendirilmiş olması bekleyemezsiniz. İstihbarat örgütü gider görüşür. Bir miktar orada yol alınır.
Diyorlardı ki ‘terörsüz Türkiye demek kayıtsız şartsız silahların bırakılması demektir’. Bugün Ahmet Türk’ün yaptığı Tuncer Bey’in açıklamaları önemliydi. Diyorlar ki, güven artırıcı önlemlere bu işin takvimlendirmeye ihtiyacı var. Bunu söyleyince Adalet Bakanı başka bir şey söylüyor.
Şimdi iş oy kaygılarıyla hem sahipsiz bırakılma, başarılı olunacak a bu başarıyı kimseyle paylaşmamak için AK Parti ve MHP, muhalefeti dışlayarak, CHP’yi şeytanlaştırarak bir süreç yürütüyor. Bunu millet görüyor. Bunu anketlerden görüyoruz. Hiçbir parti şeytan değildir.
Biz terörsüz Türkiye’ye ‘hayır’ demiyoruz. Bu iş siyasete kurban edilecek bir iş değil. Geçen sefer bu işten başarısız olunca çok şey kaybettik. Büyük sabır ihtiyat ve ihtimamla bu sürece samimiyetle destek vermeyi önemli görüyorum. Bugün çözmeye karar verirlerse o noktada Meclis zemininde biz varız.
Güven artırıcı adımlar atılacaksa, kayyum maddesi var. Türkiye’nin en büyük ilçesi Esenyurt, Van gibi büyükşehire kayyum atamış durumdalar. Geçen seçim döneminde 49 kayyum atanmıştı. Bu konuda 11 siyasi partinin ortak kanun teklifi var. AK Parti MHP bloğunun dışında bütün siyasi partilerin imza attığı teklif var. İlk düğmeyi iliklemeye buradan başlayalım.
Biz Türkiye’de ana muhalefet partisiyiz. Gelecek seçimlerde müstakbel iktidar partiyiz. Öyle umut ediyoruz. Yurt dışında Türkiye’nin partisiyiz. Ben Türkiye’nin çıkarlarını savunuyorum diye şaşıranlar olur. Türkiye’yi savunmam kadar normal bir şey yok.
(Avrupa) Türkiye’de yaşananları merak ediyorlar. Biz de anlatıyoruz. Türkiye’de bir darbe süreci var. Nasıl 15 Temmuz’da darbe süreci yaşandı. Sayın Erdoğan kapımızı çaldı, ‘Bunu dünyaya birlikte anlatalım’ dedi. Biz de destek verdik. Biz de şimdi bunu anlatıyoruz. Bu sayın Erdoğan’ın en konforlu kıyafeti. Her bildiğini yapacak. Sonra ‘Yurt dışında bizi şikayet etmeyin’. Dünyada bir ülkede bir darbe girişimi varsa. Birisi demokrasiyi askıya alıyorsa, seçim sonuçlarını askıya alıyorsa bu uluslararası toplumun sorunu. Bütün dünyanın demokratik toplumların birbiriyle dayanışma olma yükümlülüğü var.
Mesela bunu geçmiş dönemlerde DEM’e yaptıklarında 49 belediyeye kayyum atandı. AK Parti tadına vardı mı devam eder. Şu anda eğer biz gerekli tepkiyi göstermez, bunun kumpas olduğunu doğru anlatmaz buna teslim olursak arkası gelir. Şu anda İstanbul’da 6 belediye başkanımız tutuklu.
Yol haritamız ahlaki üstünlüğü zemini korumak. Psikolojik üstünlüğü ve bunun yarattığı enerjiyi diri tutmak. Bu meseleyi Japonya’da 8,5 milyon tirajlı gazetesine anlattım ağzı açık kaldı. The Guardian’a anlattım onun da ağzı açık kaldı.
İmamoğlu ile gelecekte Türkiye hayalimizi konuşuyoruz. Bugün Cumhurbaşkanlığı Kampanya Ofisi’nin yönetiminde partiyi kimi temsil edeceğini konuştuk. Gölge bakanlıkları ofiste, MYK’daki gölge bakanlıklardan, grubumuzdan yapalım. Süreci birlikte tasarlamak, olası projeleri en doğru nasıl aktarırız? Yargı süreçlerini konuşuyoruz. Çocuğumuzdan çoluğumuzdan konuşuyoruz. Sonuçta çok iyi dostuz, kardeşten ileriyiz. Anneler Günü’nde içeride olan kişileri aradım. Biz birbirini seven aileyiz. Bizim Medya A.Ş’nin genel müdürünün kızlarıyla konuştum. Moral verdik birbirimize. Orada her şey kayıt altında.
Diplomasını iptal ettiler. Bölge idare mahkemesine başvuruldu. Yürütmeyi durdurma talebi var. Çok uzun sürmez. Durdurması için yeniden adaylığına kavuşur. Şu anda somut engel diploma. Yürütmeyi durdurmayla ortadan kalkabilir. İstinaf ve Yargıtay aşaması var. Ekrem İmamoğlu’nu adaylığı dışında bir seçeneği konuşmayı şu an için doğru bulmam.
Geçenlerde bir kanalda sayın gazeteci çok ısrar ediyordu. Bizim Z planımız Ekrem İmamoğlu. Aday artık kendi bile kendini değiştiremez. Arkasında 15 milyon vatandaş var. O gün gediğinde aday olamıyorsa, mücadelenin büyüdüğü yerde sen adayı milletten kaçırırsan, onun yerine gösterdiğin adaya yüzde 70 oy verir. Partilere 400 milletvekili verir.
400 milletvekili olursa hızlı bir şekilde hızlandırılmış parlamenter sistemine döneriz. Ekrem İmamoğlu icranı başı olur, Başbakan olur. Tarafsız cumhurbaşkanı bugünkü tavrına bakılırsa Mansur Yavaş olur. Mansur Bey geçmişte ‘kimsenin yedeği değilim’ demişti.
Ben de kendisini bu pozisyona sokmak istemem. Mansur Bey’in Ekrem Bey’le gösterdiği dayanışma, parti kimliği, hukukçu kimliği, icracı kimliği çok önemli. O gün şartlar geldiğinde kendisi ne düşünür, biz ne düşünürüz, kamuoyu ne düşünülür bakılır. İmamoğlu milletin adayı olduğu için Cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyledim, meselenin özü ve sözü budur.
Ben Mansur Bey’i değersizleştirecek bir şey söylemem. Kişisel ve parti hukukumuz çok güçlü. Zaman beni doğruladı. Mansur Bey’in bütün açıklamaları o günkü şartlarda bazı arkadaşlar gazetecilik yaptılar. Şunu söyledim ‘Mansur Bey’le bütün ihtimalleri konuştuk, Mansur Bey bu süreçte partim görev verirse diyor’ dedik.
Esas mesele şu. İBB’ye kayyum, CHP’ye kayyum. O oyunu bir yerde bozduk. Daha sonra CHP’ye kayyum lafları geldiğinde sayın Bahçeli de ‘böyle saçmalık olmaz’ dedi. Türkiye siyaseti bunlardan kurtulacak başka çare yok.
Ben ara seçim yapmaya kalktığında milletvekillerinin istifalarını kabul etmiyorsa. Bunca süredir sandığı getir adayımı getir demişim. Çok istiyorsa gelsin seçimi yapalım. Bu zaman benden niye kaçıyorsa hesabını sandıktan kaçarak yapmasın. O gün geldiğinde CHP’nin yetkili kurulları var, hesabını kitabını yapar. Tek adam olmadığım için giderim arkadaşlar ‘Bu beyefendiye yıllardır erken seçim dedik, şimdi gelmiş aday olacağım’ derse ben de ‘avucunu yalasın’ derim.