Pak Medya İş Genel Başkanı İsmail Topcuoğlu, Zaman gazetesi muhabiri ve sendikalarının üyesi Emre Şencan'a saldıranların işledikleri bu fiilin hesabını hukuk önünde vereceklerini söyledi. "Bunun adı iktidar terörüdür." diyen Topçuoğlu, "Uygulamakta olduğunuz hukuksuzluklar, özgür medyayı gasp etme planları ve şiddet de işe yaramazsa ne yapacaksınız? Geçmiş karanlık dönemlerdeki faili meçhulleri yeniden mi hortlatacaksınız?" diye tepki gösterdi.
Topcuoğlu, sendika merkezinde düzenlediği basın toplantısında Gezi olaylarının yıldönümünde gerçekleşen saldırıyı, Gezi'de 7 kişinin canına mal olan şiddetin bir devamı ve 'iktidar terörü' olarak niteledi. Gerek uluslararası hukuk gerekse de Türkiye'nin iç hukukuna göre bir gazetecinin bütün dünyada haberin olduğu her yerde görev yapacağını işaret eden Topcuoğlu, özgür basını engellemenin ve bu şekilde saldırmanın ağır bir suç olduğunu vurguladı.
BUNUN ADI, İKTİDAR TERÖRÜDÜR
Pak Medya İş Genel Başkanı, şu ifadeleri kullandı: "Hem bir meslektaşımız hem de sendikamızın bir üyesi olan Emre Şencan'a yapılan bu alçakça saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının sorumluları, işledikleri bu fiilin hesabını hukuk önünde verecektir. Polis önce meslektaşımıza hangi gazeteden olduğunu soruyor, Zaman gazetesi cevabını alınca da saldırı başlıyor. Bu tablo, siyasi iktidarın özgür medyaya akreditasyon uygulayarak başlattığı hukuksuz, ayrımcı ve ötekileştirici politikasının nereye kadar varabileceğini gözler önüne sermektedir. Özgürce mesleklerini icra etmek isteyen arkadaşlarımızın artık can güvenliği dahi yoktur. Emre Şencan'ın maruz kaldığı şiddet, Gezi'de 7 kişinin canına mal olan şiddetin bir devamıdır."
Genel Başkan Topcuoğlu sözlerine, şöyle devam etti: "Özgür basını, önce akreditasyon ve ayrımcılıkla biat ettirmeye çalıştılar. Olmadı baskılarla susturup sindirmeye çalıştılar. Olmadı, hukuksuz gözaltı, soruşturma, tutuklama ve tehditlerle susturmayı denediler. Bu da yetmedi, iş geldi fiziki şiddete kadar dayandı. Bakın, eğip bükmeden söyleyeyim; Bunun adı iktidar terörüdür. Bu terör sadece basına yönelik de değildir. Toplumun her kesimi zaman zaman bundan nasibini almaktadır.
FAİLİ MEÇHULLERİ YENİDEN Mİ HORTLATACAKSINIZ?
Buradan demokrasiyi ve onun vazgeçilmezi olan özgür basını içine sindiremeyenlere, gazetecilere ve sivil toplum kuruluşlarına saldıranlara soruyoruz. Uygulamakta olduğunuz hukuksuzluklar, özgür medyayı gasp etme planları ve şiddet de işe yaramazsa ne yapacaksınız? Geçmiş karanlık dönemlerdeki faili meçhulleri yeniden mi hortlatacaksınız?"
"Temel hak ve hürriyetlerde çifte standarda ve ayrımcılığa karşı çıkmalıyız. " diyen Topcuoğlu, "Bugün bir teröristin bir milletvekilini tokatlaması, tekmelemesi ne kadar suçsa, bir polisin gazeteciye saldırması da o kadar suçtur. Bu saldırılar karşısında hesap sorması gerekirken kılını kıpırdatmayan yetkililer ve hatta sessiz kalmayı tercih eden herkes bu suçun gizli ortaklarıdır. Bir polis, yasalar çerçevesinde toplumu gerçeklerden haberdar etmek için görevini yapan bir gazeteciye saldırıyorsa, o polise 'sen kimin polisisin' diye sormak zorundayız." şeklinde konuştu.
CİHAN