Türkiye'de bazı kesimler tarafından hedef tahtasına oturtulan Türk okullarına dünyanın dört bir yanından en üst düzeyde övgüler gelmeye devam ediyor.
- Pakistan eski başbakanı Yusuf Rıza Gilani, 18 yıldır ülkesinde faaliyet gösteren Türk okullarından sitayişle bahsetti.
- Gilani, 23 Türk okulunun Pakistan halkıyla bütünleşerek dostluk köprüleri kurduğunu belirtti.
- "Memleketim Multan'daki Türk okulları için Türk devletine ve milletine minnettarım."
Pakistan'ın eski Başbakanı Yusuf Rıza Gilani, verdiği mülakatta Türk okulları, Afganistan'la ilişkiler, bölgesel sorunlar ve ülkesindeki güncel olayları değerlendirdi. Pakistan'daki problemlerin eğitimsizlikten kaynaklandığını kaydeden Gilani, Pencap eyaletinin kuzeyi ve Belucistan eyaleti gibi kırsal yerlerde modern eğitim imkanlarının sağlanması gerektiğine değindi.
TÜRK OKULLARI ÜLKEDEKİ PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ İÇİN GÜZEL BİR MODEL
Gilani, bu tür problemlerin Türk okullarının yaptığı şekilde iyi bir eğitim modeli ile son bulabileceğini belirterek şöyle konuştu: "Biz potansiyel sahibi bir milletiz. Bizim gençlerimiz çok yetenekli. Türk okulunda okuyan bir öğrencinin "A Level" sisteminde dünya birincisi olduğunu duydum. Bu da bizim gençlerimizde potansiyelin olduğunu gösteriyor. Ancak imkânsızlıklar yüzünden kendilerini gösteremiyorlar. Eğer bizim gençlerimize Türk okullarının verdiği fırsatlar sağlanabilse, biz ülkemizde baş gösteren problemlerin üstesinden gelebiliriz."
Pakistan'da faaliyet gösteren 23 Türk okulunun iki ülke halkı arasında dostluk köprüleri kurduğunu belirten Gilani, "Memleketim Multan'da bulunan Türk okulları için de Türk devletine ve milletine minnettarım." ifadelerini kullandı.
Pakistan'daki eğitim sistemi hususunda ulema ile görüşerek neler yapılabileceğini konuştuklarını söyleyen Gilani, bazı medreseleri modern eğitim veren kurumlara dönüştürdüklerini kaydetti. Gilani, "Bu konu eyaletlerin kendi içişlerine bırakıldı. Her eyaletin kendi milli eğitim bakanına fon desteği sağladık. Böylelikle her eyalet eğitime daha fazla ödenek ayırabilecek." dedi.
Terörün sadece Pakistan'ın değil, dünyanın problemi olduğunu ifade eden Gilani, Pakistan'ın bu konuda dünyaya yardım ettiğini kaydetti. Terör konusunda en büyük çileyi kendilerinin çektiklerini belirten Pakistan'ın eski başbakan, bugüne kadar teröre 40 bin sivil ve 5 bin Pakistan askerinin kurban gittiğini ifade etti. Gilani ayrıca dünyanın Pakistan'a yeteri kadar destek olmadığını ve Pakistan'ın terörle savaşarak dünyada refah ve barışa çok katkı yaptığını belirtti.
DÜNYANIN EN ÖNEMLİ "İSTİKRAR BAŞKENTİ" KABİL'DİR
Afganistan ile ilişkiler hakkında görüşlerini dile getiren Gilani, "Bize göre dünyanın en önemli başkenti Kabil'dir. Eğer istikrarsızlık ve terör Afganistan'da baş gösteriyorsa, bu Pakistan'ı da etkiler. Tam tersi durum da geçerlidir. Afganistan konusuna eğiliyoruz. Biz Afganistan ile ikiz kardeşiz, komşuyuz. Dünya bu bölgeden çekilecektir ve yine bu iki ülke beraber yaşamak zorunda kalacaktır. Bunun için biz Afganistan ile bağların güçlü tutulması gerektiğinin farkına vardık ve Taliban ile ilgili diyalog, gelişme ve caydırma stratejisini belirledik. Caydırma stratejisini son çözüm olarak gördük. Eğer bunlar devletin bekasını tehdit ediyorsa, tabi ki, onlara karşı güç kullanılmalıdır." diye konuştu.
Yeni hükümetin kendi dönemindeki stratejileri beğenmediğini belirten Yusuf Rıza Gilani, halihazırdaki hükümetin barış politikası benimsediği için Taliban konusunda çok zaman kaybettiğini savundu. Gilani, hükümetin daha somut stratejilere başvurması gerektiğini belirtirken, güç mü yoksa müzakere seçeneğini mi kullanacaklarına bir an önce karar vermeleri gerektiğini ifade etti.
Afganistan'ın istikrarlı, güçlü ve bağımsız bir devlet olmasını umduklarını ve oradaki istikrarın Pakistan'ı olumlu yönde etkileyeceğini kaydeden Gilani, bunun için Afganistan'a gereken yardımı yaptıklarını belirtti.
MÜŞERREF DEĞERLENDİRMESİ: KARANLIK ODADA SİYAH KEDİ YAKALAMAYA ÇALIŞIYORUZ
Pakistan'da gündemden düşmeyen "Müşerref dosyası" ile ilgili görüşlerini dile getiren Gilani, eski Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı Pervez Müşerref'in en büyük hatasının seçilmiş bir hükümeti devirmesi olduğunu kaydederken, "Aslında biz karanlık bir odada siyah bir kedi yakalamaya çalışıyoruz." dedi.
Gilani, "Darbenin yapıldığı 1999 yılından itibaren Müşerref'in icraatlarının yargılanması gerekirken, anayasayı ve anayasa mahkemesi üyelerinin görevlerini feshettiği tarihten itibaren yargılanıyor." şeklinde konuştu. Bu durumun çok sayıda mağduriyet doğurduğunu belirten Gilani, Müşerref dosyasının daha iyi takip edilebilmesi için 1999 yılından ele alınması ve yaptığı darbede kendine yardım eden kişilerinden başlanılması gerektiğini savundu.
"Suriye yeni bir Afganistan'a dönüşüyor mu?" sorusunu cevapsız bırakan Gilani, "Benim dedelerim Suriye'den o zamanki Hindistan'a göç ettiler. Bir Suriyeliye benzemesem de ben oraların insanıyım aslında. Biz başka ülkelerin politikasına karışmıyoruz ve ülkenin selamete kavuşmasını temenni ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Suriye meselesinin diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğini belirten Gilani, savaşın ve güç kullanımının her zaman sonuç veremeyeceğini ve kalıcı bir çözüm olamayacağını vurguladı.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER DAHA DA İLERİ TAŞINMALI
Türkiye ile ilişkilerin daha da ileri taşınması gerektiğini belirten eski başbakan, "İki ülkenin insanları birbirine ciddi anlamda yardımcı oldular. Hatta benim dedelerim Türklere yardım ettiler ve bundan dolayı hapis yattılar. Pakistan ve Türkiye arasındaki karşılıklı sevgiyi, bir başka iki ülke arasında göremeyiz. Bunun örneği yok. Ayrıca Türkiye halkına ve devletine ülkemizde baş gösteren sel ve deprem gibi doğal afetlerde yaptıkları yardımlar için müteşekkirim." ifadelerini kullandı.
Yusuf Rıza Gilani, önceleri Pakistan'ın Afganistan ile ilişkilerinin gergin olduğunu ve Türkiye'nin bu ilişkilerin düzelmesine önayak olduğunu hatırlattı. Ayrıca Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile dostluk ilişkilerinin gelişmesinde büyük rol oynayan Türkiye sayesinde, komşu ülke ile artık aşırılık ve terörizme karşı mücadeleye başladıklarını aktardı.
Türkiye'nin ticari alanda da Pakistan'a ciddi katkıları olduğunu vurgulayan Gilani, İstanbul-İslamabad tren seferlerinin başlamasının yanı sıra, iki ülke arasında birçok ticari anlaşmanın yapılmasının ilişkileri daha da güçlendirdiğini söyledi. Bu ilişkilerin daha da ileriye taşınması gerektiğinin savunan Gilani, "İki ülke mükemmel bir dostluk modeli sergiliyor." dedi.
ABDÜLKADİR GEYLANİ'NİN TORUNU…
Pakistan tarihinde ilk kez normal süresini tamamlayan başbakan olma rekoruna sahip olan Gilani'nin bir başka ilginç özelliği daha var. Mülakat sırasında kendi ailesinden ve kökenlerinden de bahseden Gilani, kendisinin Şeyh Abdülkadir Geylani hazretlerinin torunu olduğunu söyledi. Eski başbakan, "Gilani" soyadının da gönüller sultanı Abdülkadir Geylani'den geldiğini anlattı.
Muhammed İkbal için ise "Bizim milli şairimizdir." diyen eski başbakan Gilani, "O, fikirleri ve vizyonu ile Pakistan'ı kuran kişidir." şeklinde konuştu.