Panellerde Hocaefendi

Samanyoluhabercom yazarlarından Abdullah Aymaz, muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi için düzenlenen bir paneli köşesine taşıdı.
14 Ekim 2025 tarihinde, Berlin’de bulunan Diyalog ve Eğitim Vakfımızın organize ettiği M. Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili bir panele katıldım.

Birinci bölümde, Moderatör, medyadan Rico Grimm Bey idi. Bu bölümde, Ercan Karakoyun, Prof. Dr. Paul Weller, Prof. Dr. Christoph  Bultmann, Hanife Tosun panelcilerdi…

İkinci Bölümde, Hilal Akdeniz Moderatör, Bünyamin Baykuş.  Dr. Arhan Kardaş, Dieter  Scholffman, Özgül Çevik ve Sevda Akçuru da panelin konuşmacılarıydı. Organizenin ana moderatörü ise İrfan Yılmaz,  Kübra Dalkılıç idi…

Açılış konuşmamda şunları söyledim:

Muhterem dostlar,

Kıymetli misafirler,

Hepinizi sevgi, saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Bugün burada sadece bir şahsı değil, bir hayat anlayışını, bir yaşam biçimini konuşmak için toplandık.

Hocaefendi’nin hayatı, sadece söyledikleriyle değil, yaşantısıyla, hissiyatıyla ve örnekliğiyle bizlere yön göstermiştir.

Hocaefendi, diyalogu bir taktik ya da geçici bir ihtiyaç olarak değil; bir iman meselesi olarak görürdü.

Ona göre insanı sevmek, sadece benzerini sevmek demek değildi. Herkesi, olduğu gibi kabul etmek gerekiyordu.

Din adamlarıyla yaptığı görüşmeleri hatırlarsınız…

Papa ile buluşmasında da, Başhaham’la görüşmesinde de hep aynı şey dikkatimi çekmiştir:

Derin bir saygı, samimi bir tebessüm ve içten bir dua hali…

Bu görüşmeler öncesinde de, sonrasında da hep şunu söylerdi:
 

“Biz insanız, onlar da insan. Mesele birbirimizi anlamaya çalışmak.”

O, gerçekten de herkesi insan olduğu için severdi.

Hocaefendi’nin çok önemli bir vurgusu vardı:

“İslam bir devlet değil, bir ahlak sistemidir.”

Ona göre Müslümanla gayrimüslimin birlikte yaşaması bir tehdit değil, bir rahmet vesilesiydi.

İslam’ın özünde adalet, merhamet ve özgürlük vardı.

Siyasi partilere, ideolojilere hep eşit mesafede dururdu.

Kavga eden değil, birleştiren bir duruşu vardı.

Çünkü onun yüreğinde insan vardı…

Hocaefendi sadece bugünün değil, yarının insanıydı.

Daha kimsenin konuşmadığı dönemlerde “ekoloji”den, “çevre bilincinden” bahsederdi.

“Yaratılışa saygı” ifadesini sıkça kullanırdı.

Bir gün şöyle demişti:

“Tabiat Allah’ın sessiz kitabıdır.”

Bu söz, onun çevreye, doğaya, insana ve tüm varlığa bakışını özetliyordu.

Çünkü o, yaratılanı Yaratan’dan ötürü severdi.

Toplumun kutuplaştığı dönemlerde, o hep uzlaşmanın, sevginin, diyalogun sesi oldu.

Sağcı–solcu, Alevi–Sünni, Türk–Kürt… O bunların hiçbirini ayırmadı.

Bir keresinde şöyle demişti:

“Ben Alevilerin ayaklarının altına başımı rahatlıkla koyabilirim.”

Bu söz, onun gönül genişliğini anlatmaya yeter.

O, ötekileştirmenin değil, kucaklamanın insanıydı.

 
Hocaefendi’nin bir diğer hassasiyeti de kadınların eğitimiydi.

O, çok geleneksel bir toplumda kadınların üniversiteye gitmesini, dünyanın dört bir yanında öğretmenlik yapmasını teşvik etti.

“Kadın toplumun kalbidir” derdi.

Kalp durursa, hayat da durur…

Bugün dünyanın her yerinde hizmet eden, eğitim veren, insanlığa dokunan hanımefendiler onun bu vizyonunun en güzel meyveleridir.

Hocaefendi her şeyden önce bir öğretmendi.

Sabırla, süreklilikle, müzakereyle öğretirdi.

Bir meseleyi anlatırken hem aklına hem kalbine hitap ederdi insanın.

Dinî ilimlerin yanında bilime, edebiyata, sanata, sosyolojiye de derin bir ilgisi vardı.

Onun ders halkasında sadece bilgi değil, insanlık öğrenilirdi.

Ve belki de en etkileyici yönü: mütevazılığıydı.

Büyük kalabalıklara hitap etti, dünyanın dört bir yanında insanlar ona hürmet gösterdi…

Ama o hiçbir zaman kendini büyük görmedi.

O gerçekten de nefsine değil, gönlüne sahip bir insandı.

Değerli dostlar,

Hocaefendi’nin hayatına baktığımızda bir insandan çok, bir insanlık projesi görürüz.

O, kalpler arasında köprüler kurmaya çalışan bir gönül mimarıydı.

Ve o köprülerin her bir taşı, sevgiyle, sabırla, diyalogla örülmüştü.

Bizlere düşen, o köprüleri korumak ve yenilerini inşa etmektir.

Hepinizi tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Allah hepinizden razı olsun.

Benim bu konuşmamdan sonra Birinci Panel başladı…
20 Ekim 2025 10:23
DİĞER HABERLER