Avrupa Birliği’yle uyum süreci çalışmaları kapsamında hazırlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği uyarınca 1 Ocak 2019 itibariyle plastik alışveriş poşetleri tüketicilere 25 kuruştan satılmaya başlandı.
Büyük tartışmaları beraberinde getiren ücretli poşet uygulamasına ilişkin poşet üreticilerinin yeni bir düzenleme yapılması yönünde talepleri var. Bilinçli tüketimi teşvik eden her türlü uygulamayı desteklediklerini fakat uygulamanın ‘toptancı’ olduğunu belirten Türk Plastik Sanayicileri Araştırma ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, sektördeki üreticilerin kaygılarını ve uygulamada yapılması gereken düzenlemelere ilişkin önerilerini anlattı.
’10 BİN KİŞİ İŞSİZ KALACAK’
Ücretli poşet uygulamasının dördüncü gününde açıklama yapan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “4 gündür bu uygulamaya geçildi ve görüyoruz ki plastik poşet kullanımı yaklaşık yüzde 50 azalmış durumda” dedi.
Uygulamaya geçilmeden önce poşet kullanımının yüzde elli düşeceğini tahmin ettiklerini belirten PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, poşet üretimi yapanların ve bu sektörde çalışanların yaşayacağı olumsuzlukları şu sözlerle özetledi, “Bugün Türkiye’de poşet üretimi yıllık 200 bin ile 300 bin ton arasındadır. Bu üretim aşamasında aşağı yukarı 20 bin kişi çalışıyor. Poşet kullanımı yüzde elli düştüğünde 10 bin kişi de işsiz kalacak. Bu uygulamanın böyle kaçınılmaz bir yönü de var. Poşeti üreten sanayi firmaları yatırımlarını yaparken bir-iki yıllık değil altı-yedi yıllık yatırımlar yaparlar. Yeni yatırım yapmış işletmelere birkaç sene sonra dönüp, oyunun kuralları değişti deniyor. Bakanlığa uygulamaya geçmeden önce çağrımızı da iletmiştik. Poşet üretenlerin kimler olduğu PAGEV’de kayıtlıdır. Bu üreticilere yeni ürünlere geçebilmeleri için bir dönem teşvik uygulamasının yapılması gerekiyor. Madem oyunun kuralını değiştirdik, insanların işsiz kalmaması için verilecek destekle yeni üretim alanları açabilmelerinin sağlanmasını talep ediyoruz.”
‘DAHA İYİ BİR YÖNTEM BULUNABİLİR MİYDİ?’
Bilinçli tüketimi teşvik eden her türlü uygulamayı desteklediklerini belirten Eroğlu, “Bilinçsiz tüketim, doğaya poşetlerin bırakılmasının engellenmesi bizim endüstrimiz için de oldukça önemli ama yöntem konusunda soru işaretlerimiz var. Çoğu insan plastik ürünleri doğaya atmıyordu. Belli bir grup insan bunu doğayı bırakıyordu. Şimdi bu uygulama, toptancı bir uygulama! Çevreyi kirletenler azınlıkken, çevreye duyarlı çoğunluk da bu uygulamadan etkilenecek. Burada daha iyi bir yöntem bulunabilir miydi? Birinci kaygımız bu” dedi.
‘ESKİDEN BEDAVA VERDİĞİ POŞETİ ŞİMDİ 10 KURUŞ KARŞILIĞINDA SATIYOR’
Poşetlere verilen 25 kuruşluk ücretin 15 kuruşu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na aktarılıyor. Ödenen ücretten kalan 10 kuruşun kendilerini rahatsız ettiğini belirten Yavuz Eroğlu, poşet satışı yapan iş yerlerine 10 kuruşun bırakılmasının yanlış olduğunu belirterek şunları kaydetti, “Biz sektör olarak çevre için fedakarlık yaparken ve bunu desteklerken gerçekten çevre için adım atılmasını istiyoruz. Perakendeciye o 10 kuruşun gitmesinin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bazı açıklamalarda o 10 kuruşun perakendeciye gitmediği, poşetin maliyeti olduğu söyleniyor. Perakendeci eskiden cebinden para ödeyip bu poşeti alıyordu ve bunu tüketiciye bedava veriyordu. Eskiden bedava verdiği poşeti şimdi 10 kuruş karşılığında satıyor. Bu uygulamayla perakendeciye ekstradan bir gelir yaratmamalıyız. Bu poşetin maliyeti ya 15 kuruşa indirilsin ya da Bakanlık 25 kuruşluk ücretin hepsini alsın ve bunu çevre, geri dönüşüm, insanları bilinçlendirmek için kullansın. Şu an bahsettiğimiz 25 kuruş kısa vadeli bir çözüm. Bu tür cezalandırmalı yöntemler uzun vadeli değildir. Uzun vadeli olan bir kültürün içerisine eğitimle bütünleştirmeyle olur. Eğer bunun üzerine çalışsaydık daha kalıcı bir noktaya ulaşırdık.”
‘200 METREKARENİN ALTINDAKİ İŞLETMELER KAPSAM DIŞINA ÇIKARILSIN’
“Birçok insanı da mağdur etmeden sürecin geçişini sağlayabiliriz” diyen Eroğlu, 200 metrekarenin altındaki işletmelerin uygulamadan muaf tutulmasını talep ettiklerini belirterek, “Ücretli poşet uygulamasında 200 metrekare diye bir sınır konulabileceğini düşünüyoruz. Bunun altındaki iş yerleri kapsam dışında tutulabilir. Kuru yemişçi, eczaneci esnaf o bölgenin vatandaşıyla her gün yüz yüze birlikteler. Eczacılıkta özel bir durum da var, ki çok kullanılan poşet mikrop yuvasıdır. Eskiden file vardı ama mikrop yuvası olduğu için poşete geçtik. Çok defa yıkanmadığı, hijyen sağlanamadığında mikroplar filelerden de gitmez. Plastikçi kimliğiyle değil tüketici olarak söylüyorum bunları. 200 metrekarenin altındaki işletmeler kapsam dışına çıkarılırsa birçok mağduriyet giderilir” dedi.