Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi

Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi Terör Sempozyumu -Antalyada düzenlenen sempozyum kapsamında Terörle Mücadelede Sınır Ötesi İşbirliği başlıklı oturum düzenlendi
ANTALYA (A.A) - Antalyada düzenlenen Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi Terör Sempozyumu kapsamında Terörle Mücadelede Sınır Ötesi İşbirliği başlıklı oturum düzenlendi.
     TBMM Terör Alt Komisyonu Başkanı ve AK Parti Amasya Milletvekili Mehmet Naci Bostancı, Antalyada bir otelde düzenlenen oturumda yaptığı konuşmada, İnsan kötüdür önermesini dinlerin de doğruladığını, insanın iyi olması halinde dinlere ve onların getirdiği normlara ihtiyaç olmayacağını belirtti.
     İnsanın aslında iyi olmaya yazgılı olduğunu, iyi olmak durumunda olduğunu dile getiren Bostancı, Kötülük yapmak yokuş aşağı inmek gibidir. İyilik yapmak ise yokuş yukarı çıkmak gibidir. Aslında insanlığın ortak bir vicdanı olduğunu biliyoruz. Ancak ortak vicdan, ortak insani duruş için yeterli olmuyor. Aynı zamanda dünyanın en büyük gerçekliği çıkar gerekiyor dedi.
     Ortak çıkarın siyaset biliminde sisli bir kavram olduğunu, terör konusunda ortak bir tanım bulunmadığını, ortak bir tanıma ulaşmanın çok zaman alacağını vurgulayan Bostancı, şöyle konuştu:
     Akıl ve irade olduğu sürece terör konusunda geleceğe baktığımızda ümit var olmamız gerekir diye düşünüyorum. Terör her şeyden önce zayıfların silahıdır, güçlü olanlar zaten teröre başvurmazlar. Terör aşağılık, çılgın, canavar, gözü dönmüş insanların eylemi değildir. Aksine çok stratejik, hesaplı, kitaplı, mantığa dayalı eylemlerdir. Terörü akıl dışı canavarların işi diye baktığımızda yanlış yapmış oluruz. Terörün neden var olduğunu anlayamayız, anlayamazsak onunla mücadele de edemeyiz. Terör olağan yollar kendisine izin vermeyenlerin silahıdır. Olağan yollarla çoğunluğu teröre razı etmek için teröre insanlar başvurur.
     Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığından Dr. Bilal Sevinç de PKK terör örgütünün 40 yıldır aktif olduğunu, çok sayıda hayatın bu uğurda kaybedildiğini dile getirerek, bu dönemde ekonomik kayıpların da yaşandığını, çok farklı tipte terör örgütlerinin var olduğunu anlattı.
     Dini istismar eden, ayrılıkçı, El Kaidenin uzantısı olan terör örgütleri bulunduğunu bildiren Sevinç, PKK ayrılıkçı bir terör örgütü, aynı zamanda Marksisit-Leninist bir ideolojisi var. Her ne kadar terör Marksist-Leninist bir ideolojisi olsa da din istismarı da yapıyor. Dini kullanarak, din adına yeni üye bulmaya çalışıyor. Amacı Türkiye de dahil, Irak, Suriye ve İran topraklarından alarak oluşturdukları birleşmiş bir Kürdistan kurmak dedi.
     İlk kurulduğunda adının PKK olduğunu, ancak daha sonra PKK ve KCK olduğunu belirten Sevinç, şöyle devam etti:
     Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından ismi terör listesine alındı. İsminde değişiklik yaparak kafaları karıştırmaya çalışıyor. PKKnın binalara saldırı, insan kaçakçılığı, haraç, zorla vergilendirme, zorla bağış alma, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı, zorla üye kazanma gibi faaliyetleri var. PKK-KCK terör örgütünün düzenlediği faaliyetlerde 2010 yılından bu yana 418 güvenlik görevlisi, 111 sivil hayatını kaybetti, bin 329 güvenlik görevlisi 699 sivil ise yaralandı. PKKnın saldırıları hep sivil vatandaşlara oluyor. PKK, 2011 yılında 86 okulu, 2012 yılında da 142 okulu yaktı. Neden buraları yakıyorlar, bu çok önemli.
     PKKnın küçük çocukları örgüt içinde kullandığını, 2012 yılında 90 gencin PKK terör örgütü tarafından kaçırıldığını kaydeden Sevinç, 2012 yılında kaçırılıp PKK üyesi yapılan 671 üyenin yüzde 13ünün gençler arasından seçildiğini vurguladı.
     PKKnın Avrupayı propaganda, üye kazanma ve finansmanla ilgili faaliyetleri için kullandığını ifade eden Sevinç, şunları söyledi:
     Türkiyeye farklı faaliyetler için giren Avrupada yaşayan kişiler var. PKKya Hollandada katılıp, Ankarada intihar saldırısı gerçekleştiriyor. Almanyada bir PKK operasyonlarında kimyasal patlayıcılar, el bombaları, tüfekler ve sahte kimlikler ele geçirilmiş. ABD Büyükelçiliğine saldırı yapan kişi DHKP-C üyesiydi ve Almanyada bulunuyordu. Almanyadan Yunanistana, oradan da Türkiyeye giriş yapmış birisiydi. PKK-KCK yılda 20 milyon avroyu Avrupadan topluyor, toplanan bu paralar da PKKnın kamplarına aktarılıyor. Yasal statüsüne bakarsak PKK-KCKnın çok farklı formatlar altında çalıştığını biliyoruz. Teröristler para olmaksızın ayakta kalamazlar. Terör örgütlerinin mevcudiyeti için lojistik şeylere ihtiyaçları var. Bunu Avrupadan ve farklı kaynaklardan topladıkları mali kazançlardan sağlıyorlar. Tarihi boyunca, 1984 yılından bu yana PKK faaliyetlerini sivillere karşı yürütmüştür.
     Ayrıca Macaristan Parlamentosu Milletvekili Dr. Janos Horvath ve Avrupa Strateji Merkezinden Adam Balcer de oturuma konuşmacı olarak katıldı.
    
     Muhabir: Yusuf Karadağ
     Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu
17 Şubat 2013 17:10
DİĞER HABERLER