Gazeteci İlhan Tanır  Ahvalnews.com'da ABD'nin Erdoğan'ın Afrin çıkışına nasıl baktığını değerlendirdi...  

Son haftalarda gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse diğer yetkililer Türk güçlerinin özellikle Afrin çevresinde operasyon yapabileceklerini kaydetmişlerdi.

En son Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise 10 Ocak tarihinde bir kez daha ‘‘Ansızın Afrin’e müdahale edebiliriz’’ demeçleriyle dikkatleri çekti.

ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Eric Pahon ise Ahval’e yaptığı açıklamada, Türkiye’nin veya bir başka gücün Suriye’deki Kürtlere saldırması söz konusu olduğunda Suriyeli Kürtleri koruyup, korumayacakları sorulduğunda, ‘‘Bu türlü senaryolarının hiçbiri şu anda ciddi bir tehdit oluşturmadığı için bu konuda spekülasyon yapmak istemem’’ cevabını verdi.

Ancak Pahon, ‘‘Biz kendimizi ve gerek duyulursa işbirliği yaptığımız güçleri koruyacak kapasiteye çoktan sahibiz'' demeyi de unutmadı.

Pahon ayrıca 'yerel ortak güçlerimize IŞİD’i yenmeleri ve Suriye’deki terörist unsurların yeniden isyana kalkmasına engel olacak şekilde Suriye’de güvenlik ve istikrar kurması için yardımcı olmaya devam edeceğiz’’ dedi.

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan uzunca bir süredir ABD’nin Suriyeli Kürtlere ve özellikle YPG’ye verdiği destekten rahatsızlığını sürekli dile getirmekte. Obama döneminde başlayan ABD yönetimi ile YPG ilişkisi, Trump yönetimince de devam ettirilmişti.

En son 24 Kasım tarihinde Erdoğan ile ABD Başkanı Trump telefonda görüşmüştü ve o telefonda Trump’ın YPG’ye silah sevkiyatını durduracağı yönünde söz verdiği basına yansımıştı.

Telefon görüşmesi ve sonucu Türkiye’de zafer olarak ilen edilmişti. Daha sonra ABD’nin, YPG’nin de çatısı altında olduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDF)’ye yardımını 2018’de de sürdüreceği öğrenilmişti.

Pahon'ın Ahval'e yaptığı açıklamalar da ABD'nin Suriyeli Kürt ortaklara yaptığı yardımın devam ettiğini teyit etti.

Pahon doğrudan Türkiye hakkında olmasa da verdiği demeç ile Suriyeli Kürt güçleri sahadaki ortak olarak kabul ettiğini ve gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı savunacağı yönünde işaret vermiş oldu.

Ayrıca yine Pahon’ın, Erdoğan’ın aylardır Afrin’e saldırabiliriz tehdidinden bahsetmesine rağmen bu bölgelere ciddi bir saldırı tehdidi olmadığını düşünmesi de yine Ankara’nın Afrin’e karşı yaptığı ‘ansızın gelebiliriz’ mesaj ve tehditlerinin de ciddiye alınmadığını gösterdi.

Suudi al Awsat’da geçtiğimiz hafta yayınlanan bir başka habere göre ise ABD Suriye’nin özellikle kuzeyinde yer alan Kürt bölgeleri tanıma yoluna gittiği belirtiliyordu.

ABD Dışişleri Bakanlığından konuyla ilgili bir yetkili ise Ahval’e yaptığı açıklamada, ABD’nin pozisyonunun değişmediğini kaydetti ve ‘‘Kendi başına ilan edilmiş veya yarı-otonomi yapısına sahip bölgeleri ABD tanımamaktadır. Daha önce de söylediğimiz gibi Suriye’nin geleceği Suriyeliler tarafından belirlenecektir ve bu BMGK’nın 2254 sayılı kararına uygun olacaktır’’ dedi.

ABD Dışişleri yetkilisi ayrıca Suriye’nin ''toprak bütünlüğünü ve birleşik ve demokratik bir Suriye’yi desteklediklerini’’ vurguladı..

Cumhurbaşkanı Erdoğan halen, hemen hemen hergün ya kendisi ya da en üst düzey yetkililer vasıtasıyla ABD’nin YPG ile ilişkisini bir terör örgütü ile ilişki olarak değerlendirerek, sert eleştirilerini sürdürüyor.

Erdoğan’a yakın medya ise ABD’nin İdlib’de Rus üssüne yapılan saldırıdan da ABD’yi sorumlu tutmak istediği görülüyor.