Gültekin Avcı PKK'nın 15-20 bin kişiyi toplayıp yaptığı şenliklerden, çekilme sürecine kadar son dönemde yaşananları yazdı
Bugün Gazetesi yazarı Gültekin Avcı, çözüm süreciyle nefes aldık, toparlandık diyen PKK'lı teröristlerin bölgede yaşadığı rahatlık ve pervasızlığı birinci ağızdan duyumla sütununa taşıdı. İşte oldukça sıkıntılı bir tabloya işaret eden Avcı'nın yazısı...
***
Devlet hapse atar, ya biz?
"Bundan sonra süreç farklı işleyecek" diyen PKK yetkilileri, Meydana Kolya'da kendilerine bakan binlerce kişiye şunları söylemişti:
"Çözüm süreciyle nefes aldık toplandık, Suriye kolumuz PYD'yi güçlendirdik, sürecin ve bu süreçteki sessizliğimizin PYD'ye çok faydası oldu."
Ve devam ettiler:
"Bugün PYD de bizim kolumuzdur. Ama kimse onlara terörist diyemiyor. Siyasal haklara sahip bir siyasal partidir onlar. Onlara terörist diyemiyorlarsa bize de diyemeyecekler. PKK için de temel bu olacaktır."
Düşünüyorum da...
Dünya üzerinde ve dünya tarihinde PKK gibi silahları ellerinde 3 ülkede (Irak, Suriye ve Türkiye) bazen İran'la birlikte 4 ülkede fütursuzca serbestçe faaliyet gösteren bir terör örgütü daha yoktur.
Kuvvetle muhtemel de olmayacaktır.
Temmuz başı Laleş yaylasında, ağustosun ilk yarısında Faraşin'de 20-21 Ağustos'ta Meydana Kolya'da 15-20 bin kişiyi toplayan PKK, her üç mevkide de "çekilme yok" ifadesini ısrarla, açıkça ve net bir şekilde vurguladı halka.
Geçen hafta içinde bir gün...
Halkça bilinen 4 terörist bellerinde silahlar kolayca görülebilecek şekilde Şırnak Beytüşşebap'ta çarşıda pervasızca geziyorlar.
Bunlar iç savaş (devrimci halk savaşı) için teşkilatlanan milisleri eğitmek amacıyla dağdan gelip ilçeye yerleşen HPG unsurlarından dördü.
Pervasızlığın böylesi PKK yandaşı olmayan vatandaşları korkuya sevk ediyor.
Polis merkezini arayan vatandaş, çarşıda 4 teröristin bellerinde silahla gezdiğini söylüyor.
Polis oralı olmuyor.
Nöbet bahanesiyle vatandaşı başından savıyor.
Ailelere bakım görevi vermişler
Vatandaşlar feryat ediyorlar:
"Burası Türkiye Cumhuriyeti toprağı değil mi, neden ilgilenmiyorsunuz, bizi kimlere bırakıyorsunuz, gözümüzün önünde silahlı eylem yapmak, silahla gezmek var mı çözüm sürecinde..."
-Bizi kime emanet ediyorlar Gültekin Bey? Çekileceklerse bu adamlar neden çekilip gitmiyorlar da gözümüzün önünde kasabalara yerleşiyorlar, çözüm süreci bu mu? Dibindeki komşun dağdan gelip kasabaya yerleşen, elinde silah seni tehdit eden PKK'lıysa kime güvenelim biz? Bize de PKK'ya katılmaktan başka çare bırakmıyorlar, ne olur söyleyin bunları Allah rızası için...
Allah rızası için söylüyorum işte.
Ne diyebilirim ki bu sözlere?
Acı duydum.
Asgari feraset sahibi her normal insanın duyduğu gibi.
Geçen sene Beytüşşebap kırsalında 60-65 olan silahlı PKK'lı sayısı, şu an 600 civarında.
Örgüt, bu 600 PKK'lının bakımını her gün 6 aileye görev olarak yüklemiş durumda.
Her gün birer ikişer Laleş'e, Faraşin'e çıkan aileler hayvan kesip, gıda maddelerini PKK'lılara teslim ediyorlar.
Laleş'e araçlarla silahlı/üniformalı, Faraşin'e araçlarla silahlı/üniformalı, Meydana Kolya'ya araçlarla silahlı/üniformalı gelen, tehdit, dayak, adam kaldırma gibi yöntemlerle "vatandaşı hizaya getiren" teröristlerin bu hallerini bölge halkı biliyor, görüyor.
Devlet de biliyor.
Çözüm sürecinde oyun değiştirici faktör nedir?
PKK'nın çözüm sürecine uymadığından, devam eden eylemlerinden, halkı kuşatmasından, silahlandırmasından ve örgütlemesinden, devletin haberdar olduğunu, bölge halkının da biliyor olması.
Laleş, Faraşin ve Meydana Kolya'daki halka "Herkes çocuklarını dağa gönderecek, vergilerini ödeyecek, örgüte yardım edecek, direnişe katılacak" diyen PKK yetkilileri, acı bir gerçeğe işaret ediyorlar:
-Devlet sizi en fazla hapse atar, hatta onu da yapamaz. Ama bize ihanet ederseniz biz devlet gibi yapmayız. Öldürürüz. Bunu iyi biliyorsunuz. Aklınızı başınıza toplayın!"
Ve devlet bölgede kendini süratle yalnızlaştırıyor.
Laleş'te, Faraşin'de karşısındaki binlere ve BDP'lilere "Devlet halkı kaybetti, biz kazandık" diyen silahlı PKK yetkilileri, bölge halkı nazarındaki otorite, hukuk ve devlet algısında ciddi kaymalara yol açtı.
1 Eylül için Hakkâri'de yapılan festival PKK'nın çağrısıyla düzenlendi.
PKK 1 Eylül için bölge halkını, örgüt ifadesiyle "kendine Kürt'üm diyen herkesi" Hakkâri'de Kato dağında Marunis Katosu olarak bilinen bölgeye çağırdı.
Amaç; PYD için halktan para toplamak, dağa arzuladığı çoklukta adam çıkarmak, teşkilatlanma ve propaganda.
Silahlı ve üniformalı HPG unsurları oradaydı.