Bin 637 subayın ordudan atıldığı 28 Şubat darbesinde akıl almaz bir fişlemenin yapıldığı ortaya çıktı.
Subayların evine, adres sorma ve pazarlamacı kılığında giren istihbaratçıların kadın ve kızların kıyafetlerini en ince detayına kadar rapor ettiği belirlendi. Üstelik tüm bunlar Jandarma Genel Komutanı'nın emriyle yapılmış.
Türkiye, 28 Şubat darbesinde ağır bedeller ödedi. Brifinglerle hareket eden yargı ve 'üst düzey komutanlar'ın beyanatlarına endekslenen medya hala tartışmaların odağında. Akademisyenlerden siyasilere, iş adamlarından büfecilere kadar toplumun her kesimi fişlendi. Bu süreçte TSK bünyesinde de inanılmaz bir fişleme operasyonu yürütüldüğü ortaya çıktı. TSK'dan uzaklaştırılmak istenen subayların evlerine 'pazarlamacı' kılığında istihbaratçılar gönderilmiş. Adres sorma bahanesiyle bile subayların kapıları çalınmış. Kadınların, kızların üstlerindeki elbiseler en ince detayına kadar rapor edilmiş.
Bu süreçte bin 637 subay ve astsubay TSK'dan atıldı. YAŞ kararıyla mağdur edilen askerler 12 Eylül'de kabul edilen referanduma kadar yargıda haklarını arayamıyordu.
JANDARMA KOMUTANIN EMRİYLE
Fişleme emrinin 28 Şubat sürecinin Kurmay Başkanı Korgeneral Çetin Haspişiren imzasıyla 29 Ağustos 1998'de Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı'na gönderildiği belirlendi. 'Araştırma' konulu emirde; "J. Gn. K.lığının 28 Ocak 1998 gün ve İSTH: 3570-1-9B İKK Ş. (25391) sayılı emri, 16 Nisan 1998 gün ve İSTH: 3590-216-98 İKK Ş. (93906) sayılı emri ve 27 Nisan 1997 gün ve PER: 7200-216-97/ P1. Ynt. D. Disipmor Ş. (102546) sayılı emri" esas alınıyor. Haspişiren, bu emirler doğrultusunda, kimlik bilgileri ve iletişim adresleri yazılı 3 subay hakkında araştırma yapılmasını istiyor. Toplanan bilgilere mutlaka belge eklenmesini isteyen Haspişiren, "Ek-A Formatı" olarak nitelendirilen şablon sorular doğrultusunda toplanan bilgilerin en geç 9 Ekim 1998'e kadar İstihbarat Başkanlığı'na gönderilmesini rica ediyor. Belgede 'Jandarma Genel Komutanı emriyle' ifadesi yer alıyor.
TELEFONLAR KAYIT ALTINDA
İstihbarat elemanlarının yakın takibe aldığı 3 TSK personeli kritik görevler ve illerde görev yapıyor. Açık adresleri ve telefon numaralarına kadar bilgileri yazılan ve araştırılması istenen TSK personellerinin ilk sırasında MGK Genel Sekreterliği'nde görev yapan Jandarma Yüzbaşı H.V. yer alıyor. Bir diğer isim Diyarbakır Hava Grup Komutanlığı İstihbarat şubesinde görevli Jandarma Yüzbaşı İ.Ö. Bir diğer asker Hakkari İl Jandarma Komutanlığı'nda görev Komutan Yardımcısı olarak görev yapan Jandarma Üstçavuş H.C.
MİSAFİR GELDİĞİNDE NASIL OTURUYOR?
İstihbaratçılar araştırılması istenen askerlerle ilgili 'İrticai Bilgiler Formu' başlıklı bir belge dolduruyor. 'Özel' mührü bulunan fişleme belgesinde yapılan tahkikatla ilgili şablon halinde 12 soru yer alıyor. Son olarak komutan kanaati bölümünün yer aldığı belgede uyarı mahiyetindeki şu madde dikkat çekiyor:
"Personel hakkındaki komutanlık kanaati, yukarıda belirtilen bilgileri tamamlayıcı veya açıklayıcı mahiyette olmalı, çelişkili olmamalıdır."
İlk soruda, personelin Atatürk ilke ve inkılapları ile 'devrim kanunlarına' aykırı tutum ve tavır içinde olup olmadığı irdeleniyor. 'Erkek ve kadın olarak karşı cinsle tokalaşıp tokalaşmadıkları?' diye soruluyor. Personelin okuduğu gazete ve kitaplar ile gittikleri dernek veya lokaller de yakın takibe alınmış. İrticai faaliyet yürütüldüğü öne sürülen mekanlar arasında 'Kur'an kursu, Mescit ve Cami' yer alıyor. Askerlerin evlerine misafir geldiğinde nasıl oturulduğu araştırılması istenen bir diğer husus.
TÜRBAN TABİR EDİLEN KIYAFET
Formda özellikle subay eşlerinin başörtüsü takıp takmadığı üzerinde duruluyor. Fişleme formunun 4. sorusunda 'Eşlerinin başına türban tabir edilen kıyafet giyip giymediği?' ibaresi yer alıyor. Aynı hususu araştırmak düzenlenen 5. soruda, "Eşinin tesettür tabir edilen yaz-kış tamamen kapalı bir kıyafet giyip giymediği" deniliyor.
Bu hususları araştıran istihbaratçılar birbirinden ilginç yöntemlere başvuruyor.
BLUZ UZUN KOLLU, ETEK UZUN
İstihbaratçılar, 3 Ekim 1998'de Jandarma Yüzbaşı H.V.'nin evinde yaptıkları fişleme faaliyetini şöyle anlatıyor:
"Adresine pazarlamacı kisvesiyle gidildiğinde kapıyı açan ve J. Yb. H.V.'nin eşi olduğu değerlendirilen 40 yaşlarındaki bayanın gözlüklü, başı açık, üzerinde uzun kollu bluz ve ayak topuklarına kadar uzun etekli olduğu, başına türban tabir edilen kıyafet giymediği. 17.10.1998'de aynı eve adres sorma bahanesiyle gidildiğinde kapıyı açan ve J. Yb. H.V.'nin kızı olduğu değerlendirilen 16 yaşındaki bayanın başı açık modern giyimli olduğu görüldü."
ÜZERİNDE PENYE PİJAMA VARDI
Jandarma Yüzbaşı İ.Ö.'nün evi istihbaratçıların ikinci adresi oluyor. 30 Eylül 1998'de Yüzbaşı Ö.'nün evindeki istihbari faaliyet fişleme notlarında şu şekilde yer alıyor:
"Adres sorma bahanesiyle ikametgah adresine gidildiğinde kapıyı açan eşinin başında tülbent tabir edilen ince başörtüsü, üzerinde uzun kollu bir gömlek ve penye pijamalı olduğu görüldü."
İstihbarat elemanları son olarak Hakkari'de görev yapan Üstçavuş H.C.'nin eşine ulaşamadıklarını rapor haline getirerek araştırmalarının devam ettiğini belirtiyor.
AYRILIRKEN ÖDÜL ALDI!
Korgeneral Çetin Haspişiren, 2000'de YAŞ kararıyla emekliye sevk edildi. Düzenlenen törende Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile birlikte dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'ın elinden hizmet belgesi ve çeşitli hediyeler aldı. Haspişiren, yaptığı konuşmada görevinden 'vicdan huzuruyla ayrıldığını' ileri sürdü. Haspişiren, 'Jandarma kırsala çekilmeli' önerisini ise sert bir dille eleştirerek, "Bu sözlerin altında sinsi amaçlar yatıyor" ifadesini kullandı.
Yeni Şafak'ın yayınladığı haberde, 28 Şubat döneminde Jandarma'nın dindar olduğundan şüphelenilen 4 teğmene operasyon başlattığı ifade edilmişti: