MİT TIR'ları haberinden dolayı tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanarak cezaevine gönderilmesine tepkiler devam ediyor. Cumhuriyet gazetesini ziyaret eden Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, "7. Sulh Ceza Hakimliği'nin tavrı bizi şaşırtmadı. tutuklanan aslında haberdir." dedi.

Basın Konseyi Başkanı Türenç ile kurul üyeleri Cumhuriyet gazetesine destek ziyaretinde bulunarak geçmiş olsun dileklerini iletti. Tutuklamaya tepki gösteren Türenç şunları dile getirdi:
"İki arkadaşımızın tutuklanmamasını beklerken, akşam dosya 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderilince, anladık ki bu karardan boş dönülmeyecek. Çünkü Sulh Ceza Mahkemeleri'nin genel tavrı bizi böyle düşündürmekte. Dündar ve Gül'ün tutuklanması, aslında halkın haber alma ve bilgi edinme hakkını da tutsak etmiştir. Haber tutsak edilmiştir. Aslında bugün, yapılmak istenen gazeteciliğin önüne set çekmektir. Buna tabii ki izin vermeyeceğiz. Yılmayacağız, mücadeleye devam edeceğiz. Şunu da sorgulamak zorundayız. Türkiye'de hukukun üstünlüğünün, tarafsız hukuk anlayışının ve basın özgürlüğünün hayata sonuna kadar geçmesi gerekmektedir. Türkiye'nin bugün içinde olduğu en büyük iki sıkıntı; yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile basın özgürlüğünün yok edilmek istenmesidir. Bunun için var gücümüzle hep beraber direneceğiz. Yılmayacağız. Umarın en yakın zamanda bu yanlıştan dönülecektir. Ve Can Dündar ile Erdem Gül serbest kalacaktır."

Cumhuriyet Gazetesi Vakfı Başkanı Orhan Erinç de "Olaylara alışığız. 70'leri, 80'leri de yaşadık. Ama bu güne kadar böyle bir ortamda gazetecilik yapmadım. Cumhurbaşkanı'na hakaret yargısı, yargıya yeni anlam kazandırdı. Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmalıydı. 'Soruşturma kısmı, kovuşturma kısmı için izin alınır' dediler. Ancak tutukladılar. Haber, 30 Mayıs'ta yayınlandı. 6 ay oldu. Zaman aşımına girdi. Hukukun zorlandığı bir sonuçla karşı karşıyayız. Bu uygulamalar sıkıyönetimlerde olur. Ama ileri demokraside de uygulanır oldu." dedi.

Basın Konseyi 2. Başkanı Yrd. Doç. Dr. Murat Önok da hukukçuların gözünden kaçırdığı önemli hususların olduğunu belirterek, "Sulh Ceza Hakimi'nin yayın yasağı koyma hakkı olmadığını, verilen kararların hükümsüz olduğunu." ifade etti.

Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Av. Turgut Kazan ise, suç ceza yargıçlarının özel seçimle getirildiğini, HSYK'nın göreve çağrılması gerektiğini belirtti.



CİHAN