YPG'nin Kobani'deki hakimiyetini İŞID'e kaptırdığı ve Kobani'nin düştüğü haberlerinin yayılması sonrasında, akşam saatlerinde Hakkari ve Yüksekova'da şiddetli olaylar yaşandı. Yüzlerce kişilik grup çok sayıda el yapımı patlayıcı, molotof ve taşlı saldırılarla şehri adeta teslim aldı. Yüksekova'da 3 gündür aralıksız devam eden olayların yanı sıra Hakkari merkezin bazı bölgelerinde barikatlarla yol kapatan gruplar bir çok noktada ateş yakarak güvenlik güçlerine zor anlar yaşattı. Yaşanan olaylarda güvenlik güçleri şehri kontrolde zorlanırken, yoğun saldırılarda ancak kamu binaları korundu. Özellikle valilik binası için alınan tedbirler saldırıların ciddiyetini ortaya koyarken, olaylar sebebiyle şehirde ciddi maddi hasar meydana geldi.

Hakkari merkezde bugün yapılan eylemde bir grup AK Parti binası önünde toplanarak 'Kobani'deki olaylarda IŞİD'e destek verdikleri gerekçesiyle protesto etti. Bir süre oturma eylemi yapan grup daha sonra belediye istikametine doğru yürüyüşe geçti. Yüksekova ilçe merkezinde de olaylar çıktı. İpekyolunu trafiğe kapatan yüzü maskeli göstericiler polisle çatıştı. Olaylar şehir merkezine yayılınca gruptan bazıları özellikle şehirdeki eğitim kurumlarını hedef aldı. Grup, bir özel dershane ve üzerinde bulunan öğrenci yurduna taş ve molotoflarla saldırdı. Dershane ve yurtta büyük çapta maddi hasar meydana gelirken çalışanlar son anda kurtarıldı.

Konu ile ilgili bilgi veren dershane yöneticileri, olaylar çıktığında bir grubun dershaneye doğru geldiğini belirterek, "Dershaneye molotoflar attılar. Demir kapıyı açmak için zorladılar, camların hepsini kırdılar, bizde sürekli 155 Polis İmdat'ı arayıp durduk hem de yüzlerce kez. Her defasında farklı bir cevap aldık. Son aramamızda ise polisler ellerinde 3 tane TOMA olduğunu ve olaylara müdahale etmekte zorlandıklarını ve şuan yardımınıza gelemeyeceklerini söyleyip kapattılar. Dershaneye giremeyeceklerini anlayan grup daha aşağıda bulunan kız öğrenci yurduna yöneldi. Orada da 50'ye yakın öğrencimiz, öğretmen ve personelimiz vardı. Göstericiler orada demir kapıyı kırmayı başarıp içeri girdiler. Birinci katı yakıp yağmaladılar, kullanılmaz hale getirdiler. Öğrenci ve öğretmenlerimiz ise çatı katına kaçarak polisin gelmesini bekledi. Bu arada biz durmadan polisi aradık, ancak son duyduğumuz ifade ise bizleri şok etti, bizi savcılığa yönlendirdiler, o olaylar içerisinde savcılığa gittik. Ancak nöbetçi savcı yoktu, makam odasında bekleyenlere dilekçemizi verdik, çıktık geldik. Aradan biz kaç saat geçtikten sonra polis geldi, korkudan ağlayan kız öğrencilerimizi tahliye etti. Yaşanan bu saldırıda öğrencilerimiz çok korktu. Çoğu travma geçirmiş gibi bir haldeydi. Çıkan olaydan sonra kız yurdunun camları kırıldı. Birinci ve 2. katta da büyük çapta maddi hasar meydana geldi."

CİHAN