Ankara'da helikopterlerin havalandığı Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki faaliyetlere yönelik açılan davada 152'si asker, 3'ü sivil 155 kişi, bugün ilk kez hakim karşısına çıkıyor. 

155 sanığın yargılanmasına Ankara 17'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumu Yerleşkesi'ndeki mahkeme salonunda başlandı. 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı 16 Temmuz sabahı Başbakanlığa götüren helikopterin pilotu eski Albay Uğur Kapan'ın ifadesiyle duruşma başladı. Gözaltına alındıktan sonra ağır işkencelere maruz kaldığını belirten Kapan, "Yıllarca Kuzey Irak'ta terörle mücadele ettim. Eğer helikopterim düşseydi PKK'lılar bana böyle davranmazdı" dedi. 

 

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'nden Başbakanlığa götüren helikopterin pilotu eski Albay Uğur Kapan savunması sırasında kendisinden alınan tüm ifadelerin işkenceyle alındığını belirtti. 

Kapan, "Adil Öksüz'ü Akıncı üssünde gördüğüm yönündeki ifademi kabul etmiyorum. Daha sonra gördüğüm fotoğraflardan gördüğüm kişinin Adil Öksüz olmadığını anladım" dedi. 

Darbe girişimi sabahı, Akıncı Üssü'nde helikopterine doğru giderken, Genelkurmay Başkanı Akar'ın üsten çıkış yaptığını görünce yanına gittiğini söyleyen sanık Kapan, şöyle devam etti:

"Genelkurmay Başkanı bana kendisini Başbakanlığa götürecek helikopteri kullanmamı emretti. Helikopterde kendisinin olacağını ve uçuş güvenliği alınmasını emretti. Helikoptere kadar kendisine eşlik ettim. Bu sırada helikopter teknisyeni bir tüm generalin geldiğini söyledi. Komutanımızın talimat vermesi durumunda helikoptere binebileceğini söyledim. Teknisyen, kendisinin Genelkurmay Başkanının müsaadesini aldığını ve helikoptere Tümgeneralin de bineceğini söyledi. Mehmet Dişli olduğunu öğrendiğim Tümgeneral helikopterde Genelkurmay Başkanının arkasına değil bizzat yanına oturdu" 

Kalkış yaptıktan sonra F-16'dan atış yapılmaması için telsizle bağlantı kurmaya çalıştığını belirten Kapan, "Ancak kimseyle bağlantı kuramadım. Risk alarak kalkış yaptım. Temas sağlayana kadar bağlantı kurmaya çalıştım. Bağlantı kuruduğumda, kimi taşıdığımı ve gideceğimiz yeri bildirdim. Genelkurmay Başkanı Başbakanlığa indiğimizde bana teşekkür etti ve Akıncı'ya dönebileceğimizi söyledi. Ancak Akıncı'daki hareketlilik nedeniyle Etimesgut Havaalanına indim" diye konuştu. 

Etimesgut'ta beklerken gözaltına alındığını ve ağır işkencelere maruz kaldığını ileri süren Kapan'ın ifadesi devam ediyor.