Aracı fotoğraflayan başkanlar, karanlık ellerin Alevi evlerinin işaretlenmesi ve saldırılarla kaos planladığı görüşünde.
Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Ankara'ya giderken yolda uzun namlulu silahlarla saldırıya uğrayan Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün, sonrasında siyah, plakasız ve içerisi görülmeyen bir arabanın kendilerini 5 kilometre takip ettiğini açıkladı.
Düzgün, “Bir önümüze geçiyor bir arkamızdan takip ediyordu. Sonra kayboldu. Fotoğrafını çektik. Şikayet dilekçemizle birlikte savcılığa bu fotoğrafı da vereceğiz” dedi.
TOPLUMU GERMEYE ÇALIŞIYORLAR
“Ülkemizi germek isteyen karanlık güçler var” diyen Düzgün şöyle devam etti: “Karanlık güçlerin aklına ilk olarak Alevi toplumu geliyor.
Ortak yaşam ve barış talep ediyoruz. Ama birileri bundan rahatsız. Olaylar sonrası kurumlarımızdan telefon geliyor. Sakinleştiriyoruz. Alevi evleri işaretleniyor, evlerin önüne bomba süsü verilmiş paketler bırakılarak toplumumuz gerilmek isteniyor.”
30 İLDE EVLER İŞARETLENDİ
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir de siyah, plakasız bir aracın saldırıdan sonra kendilerini takip ettiğini söyledi.
Demir, “Türkiye'de 2 yıldır 30 ilde Aleviler'in evleri işaretleniyor. İnsanlarımız kaygılandırılıyor. Toplumumuz huzursuz edilerek kaos ortamına çekilmek isteniyor” dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun olay sonrasında kendilerini arayarak geçmiş olsun dileklerini ilettiğini de belirten Demir, “Başbakan Emniyet ve İçişleri Bakanlığı'na gerekli talimatları vereceğini söyledi. Bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘SOKAĞA DÖKÜLMEYİZ'
Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Cengiz Hortoğlu, Alevi dernek başkanlarının hedef alınmasının amacının Aleviler'in sokağa dökmesi olduğunu kaydetti. Aleviler'in 5060 yıldır benzer olaylarla karşılaştığını anlatan Hortoğlu şunları söyledi:
SAKİN AMA TEDİRGİNİZ
“Aleviler canlarını kaybetti, zaman zaman canlarını zor kurtardı. Provokatörler şunu bilmeli biz bu tür algı operasyonları ve provokasyonlarla sokağa dökülmeyiz. Kapılarımıza işaretler atılıyor, cemevlerini hedef alan eylemler tertip ediliyor. Sükuneti koruyacağız. Ancak tedirginiz. Hukuk devleti adı altında güven içinde yaşama arzumuz karşılanmıyor.”