Kısa adı Fedactio olan Aktif Dernekler Federasyonu Limburg temsilciliği ve Platform B Derneği’nin ev sahipliğinde yapılan iftarda, farklı dinlerin mensupları, siyasi parti temsilcileri, belediye başkan ve encümenler, spor ve sanat dünyasından isimler bir araya geldi.

Keza Ulaştırma ve Bayındırlık Bakanı Lydia Peeters, Hristiyan Demokrat parti eski başkanı ve yeni dönem AP milletvekili adayı Wouter Beke, liberal parti milletvekili Steven Coenegrachts, sosyalist parti milletvekili Ludwig Vandenhove da iftara katılan isimlerdi.

Bu yıl iftarın konuşmacısı PXL Yüksekokulu genel müdürü Ben Lambrechts idi. Lambrechts, konuşmasında okul olarak başarılarından ve çeşitlilige verdikleri önemden bahsetti. 

Limburg iftarında ayrıca Hollandalı standup ve kabare sanatçısı Jan Jaap van der Wal’da sahne aldı. Van der Wal, yaklaşan seçimleri tema olarak kullanarak özellikle siyasetçileri ti’ye aldı.

Sahne alan diger bir sanatçı ise Imaneul Boie oldu. Kum sanatçısı olan Boie, kum ile yaptıgı çizimlerde barışın ve birlikte yaşamanın önemine vurgu yaptı. 

Programın açılış konuşmasını yapan Platform B başkanı Bahattin Koçak özetle şunları anlattı:

“Platform B ve Fedactio, birlikteliği somutlaştıran ve teşvik eden kuruluşlardır. Biz barıştan, hoşgörüden ve diyalogdan yanayız. Her ikisinin de eğitim, girişimcilik, sosyal sorunlar ve topluluklar arasında köprüler kurma gibi toplumsal zorlukların üstesinden gelme vizyonu var. Misyonumuz Müslümanların Belçika toplumundaki olumlu rolünü güçlendirmek ve tanımaktır. Hoşgörü, diyalog, birlikte yaşamak mevsimsel değildir ve zamanı geldiğinde dolaptan çıkarılmamalıdır. Bunlar yılda iki kez giyebileceğiniz kıyafetler değil. Bunlar fiillerdir ve her daim işleme konulmalıdır. Fedactio ve Platform B, çeşitliliği kutlayan ve kucaklayan kuruluşlardır.

Farklı geçmişlerden, inançlardan, sektörlerden ve yaşlardan insanları bir araya getiriyoruz. Etrafınıza bir bakın. Bu salonun içerisindeki çeşililigi göreceksiniz. Burada siyasetçilerimiz, girişimcilerimiz, STK'larımız, sanatçılarımız, kültür dünyası, sivil toplumumuz, gençlerimiz, çalışanlarımız var. Burada fikirleri, ilgi alanları, yetenekleri ve tutkuları farklı olan insanlarımız var. Ama burada aynı zamanda değerlerinde, ideallerinde, hayallerinde, ilhamlarında birleşen insanlarımız da var.

Konuşmasında demokrasinin önemine de deginen Koçak, ‘Demokrasi, artan popülizm, jeopolitik gerilimler, dezenformasyon ve kutuplaşma nedeniyle baskı altında. Demokrasimizi korumalı, savunmalı ve güçlendirmeliyiz. Sesimizi duyurmalı, fikirlerimizi ifade etmeli, seçimlerimizi yapmalıyız. 2024 seçimlerine katılmalı, ülkemizin, kıtamızın ve dünyamızın geleceğinin belirlenmesinde üzerimize düşeni yapmalıyız.’ dedi.

Iftarın, İslam geleneğinin en önemli ve kutsal ritüellerinden biri oldugunu anlatan Bahattin Koçak. ‘Oruç, dua, tefekkür ve şükran zamanıdır. Aynı zamanda birlik, beraberlik ve dostluk zamanıdır. Ailemizle, komşularımızla, toplumumuzla ve dostlarımızla bağlarımızı güçlendirmenin zamanıdır. Iftarın ve Ramazan’ın özü birlikteliktir. Yalnız olmadığımız, birbirimize destek olduğumuz, birbirimize saygı duyduğumuz, birbirimize değer verdiğimiz duygudur. Daha büyük bir resmin parçası olduğumuz, ortak bir hedefimiz olduğu, ortak bir sorumluluğumuz olduğu duygudur. Bir aile olduğumuzun, insanlığın bir ailesi olduğumuzun duygusudur.’ dedi.

Konuşmasını, bir mesajla tamamlayan Koçak şunları söyledi: ‘Platform B ve Fedactio'nun birçok etkinliğine katılan kişilerden öğrendiğim bir mesajı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu mesajı başkalarıyla da paylaşmanızı diliyorum. Şöyleki: 

“Birlikte daha güçlüyüz. Birlikte daha iyiyiz. Birlikte daha güzeliz”.

Katılımcılardan bazıları duygularını şu şekilde ifade ettiler:

‘Ben de birçok iftar akşamına katıldım ve bunların bende her zaman derin bir etki bıraktığını söyleyebilirim. Müslüman kardeşlerimin sıcaklığını, misafirperverliğini, cömertliğini ve sevincini yaşadım. İslam kültürünün çeşitliliğini, zenginliğini, güzelliğini, bilgeliğini gördüm.’

‘Tüm bu deneyimler için minnettarım çünkü bunlar beni zenginleştirdi, aydınlattı ve ilham verdi. Bana düşündüğümüzden daha fazla ortak noktamızın olduğunu, beklediğimizden daha fazlasını başarabileceğimizi, sandığımızdan daha fazla katkıda bulunabileceğimizi öğrettiler’.