Polis, G20 eylemlerini durdurmak için STK'ları telefonla arıyor

Polis, G20 eylemlerini durdurmak için STK'ları telefonla arıyor
Antalya polisi G20 süresince yapılacak eylem ve gösterileri durdurmak için harekete geçti. Güvenlik şube polisleri hafta sonu demokratik kitle örgütlerinin yapılacağı G20 eylemlerini engelleyebilmek için sendika, STK ve siyasi parti temsilcilerini arayıp vazgeçmelerini istiyor.

Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri, pazar günü G20 karşıtı eylem yapacak. Aydın Kanza Parkı'nda toplanacak olan sendika, STK ve siyasi parti üyeleri Cumhuriyet Meydanı'na yürüyecek. Meydanda Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklaması yapılacak. Bu eylemin duyurusu için Eğitim Sen Antalya Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Sendika, STK ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı toplantıda basın açıklamasını Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri adına Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk okudu.

Antalya Valiliği'nin G20 öncesinde şehrin bir bölümünü adeta 'yasak bölge' ilan etmesine, gözaltılar için kapalı spor salonlarının hazırlanmasına tepki gösteren Öztürk, "Buradan Antalya Valiliği'ne sesleniyoruz. Uygulanan açlık, yoksulluk ve vahşet politikalarına direnmek temel insani bir hak ve görevdir. Gerçekleştirilecek olan her türden demokratik eylemlere müdahale etmeyiniz. Böyle bir durumda demokratik bütün haklarımızı kullanacağımızı Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak belirtiyoruz." diye konuştu.

Antalya'da toplanacak G20 zirvesinde, dünyadaki açlığı, yoksulluğu, savaşı, şiddeti artıran, her türden insan hakkını yok sayan kararlar alınacağını savunan Öztürk, kendilerinin buna karşı çıkmak için pazar günü demokratik haklarını kullanarak eylem yapacaklarını belirtti. Emniyet güçlerinden bu eylemi gerçekleştirmemeleri yönünde 'telkin' aldıklarını dile getiren Öztürk, "Güvenlik şubesinden aradılar. 'Yürüyüş için yasal izin alın' dediler. Biz şimdiye kadar basın açıklamalarında yasal izin almadık. Bu bizim doğal, demokratik hakkımızdır. Bu demokratik hakkımızı kullanacağımızı söyledik, bu şekilde bilgi verdik. O yüzden onlara da sesleniyoruz. Halkın polisi olsunlar, zalimlerin polisi olmasınlar. Onlar da maaşlı çalışan memurlar sonuçta. Ama zalimlere hizmet eden yerde duruyorlar maalesef." ifadelerini kullandı.

Emniyet güçlerine 'zalimlerin değil, halkın polisi olun' çağrısında bulunan Kadir Öztürk, Emek ve Demokrasi Güçleri'nin yapacağı eylemlere polisin müdahale etmemesini istedi. Öztürk, polisin müdahalede bulunması halinde de eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayarak, "Biz her koşulda basın açıklaması yapacağız. Bu bizim en demokratik hakkımız. Şehrin bir bölgesi olağanüstü hal bölgesi ilan ediliyor ve buradaki emek ve demokrasi güçlerinin yapacağı demokratik hakkı engellemek devletin zulmüdür. Suç işliyordur devlet. Bizim en doğal hakkımız. Polis bize saldırırsa devlet suçludur." dedi.

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Cemal Canpolat da Antalya'da 'olağanüstü' bir durum yaşandığını, kente Türkiye'nin her yerinden binlerce polis getirildiğini kaydetti. Jandarmanın da görevlendirildiğine dikkat çeken Canpolat, "Ben kendim şahit oldum. Jandarma da dahil Burdur'dan buraya kadar olağanüstü tedbirler alınmış. Her kilometrede bir araç var. Kimi kimden koruyorlar. Böyle bir hakları da, lüksleri de yok. Hangi faşistlere hizmet ediyorlarsa normalleşsinler birazcık. Bu kenti gerim gerim gerdiler. Halkları nasıl kanlı katillerden koruyacaklarsa böyle. Rezillik var ortada." şeklinde konuştu. CİHAN
11 Kasım 2015 16:01
DİĞER HABERLER