15 Temmuz darbe girişimi gecesinde Marmaris'te Tayyip Erdoğan'ın oteline baskın için gönderilen askerlerin yargılandığı davanın ikinci gün duruşması başladı.
Timde bulunan askerlerden Astsubay Başçavuş Zekeriya Kuzu, yakalandıktan sonra Muğla'da ifadesini baskı altında verdiğini belirterek "Polis ifadeyi önüme koydu, imzaladım; baskı altındaydım" dedi.
Kuzu ifadesinde, "İnsan kurtarmak için 30 yıldır eğitim aldım. Başarılı operasyonlar yaptım. 2006 yılından sonra da yıldızım parladı. Ben devletin çıkarlarını yaşadıklarıyla ispat etmiş bir insanım. Kişisel çıkarları için bazı kişiler hakkımda örgüt elemanı gibi ismimi çıkardı. Ben inançlı bir insanım, ülkücüyüm. Bazı kişilerin 30 Ağustos’ta ordudan atılacakları söyleniyordu. Bu şakaydı sonradan herkes konuşmaya başladı. Şakaydı ciddi oldu. F... üyeliğine gelince 1 dolarla başlayayım. İki oğlum vardır. Birisi benim soyadımı taşıdığı için tutuklandı diğeri de yurtdışında eğitim görüyordu ama bunlar olunca çıkamadı. Benim oğlumun para koleksiyonu vardı. Oğlum bana 1 dolar verdi. O 1 dolar oradan cüzdanımda kaldığını düşünüyorum."
''Ben bir baba olarak İzmir gibi bir yerde çocuğum uyuşturucuya bulaşmasın gibi kaygılarla, gittiği dershanedeki Arif’le tanıştım. Evlerine gittim ama sadece oğlunu düşünen bir baba olarak yardımcı olabilir diye. Arif’le zaman zaman sohbetler yapardık. Ama sadece baba olarak çocuğum için. İfademdeki risale okumak konusunu da ben kurguladım. Arif ve Yavuz isimli kişiyle de dini sohbetler yapmadım. Arif sadece Fethullah Gülen’in milliyetçi olduğunu söylüyordu. Diğer anlattıklarımı genel kültür ve aklımda kalan kırıntılara göre ben kurguladım” bilgisini verdi.
Üs imamı olduğu yönündeki iddialarla ilgili Kuzu, “Üs astsubayı olduğum için düşmanım çoktu. Çiğli imamı olduğum doğru değil. F...’cü değilim. Hiçbir zaman hiçbir kademesinde bulunmadım. Baskı altında bunları söyledim. İfademdeki 57 kişilik listedeki isimlerin bazılarını ben yazdım bazıları da emniyette bana yazılıp verildi. Avukatım da görme engelliydi. İfademin altında nereye imza atacağı ona gösterildi ve imzaladım" diye konuştu.
Kuzu, Muhsin Yazıcıoğlu kazasına kurtarmak için gitmek istemediği konusunda basında çıkan iddiaların da gerçek olmadığını söyledi.
Muğla E Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan sanıklar, sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri altında davanın görüldüğü Muğla Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'na getirildi. Sanıkların nakli sırasında bir polis helikopteriyle de havadan güvenlik önlemi alındı. Binanın bahçesine sokulan araçlardan indirilen sanıklar, jandarmaların eşliğinde salona alındı.
Duruşmanın ilk gününde iki numaralı sanık Gökhan Şahin Sönmezateş ve üç numaralı sanık Şükrü Seymen, mahkeme heyetince dinlenmişti. İki sanık da görev emrini Semih Terzi'den aldıklarını söylemişti