Emniyet teşkilatı bünyesinde kullanılan araçlara kaska yapılması istendi.Polisin kullandığı araçların kaskolu olmaması birçok sıkıntıyı da beraberinde getiriyor
Bunun en başında trafik kazalarında hasar gören aracın masrafının polislere ödettirilmesi geliyor. Bu yüzden araç kullanan polis ciddi anlamda ekonomik kayba uğruyor. Onlarca emniyet mensubu, kaza yaptıkları için yıllardır hasar parası ödüyor. Görev esnasında meydana gelen kazalarda şehit olan personelin kullandığı aracın tamir ya da HEK masrafları ile ölüm ve yaralanmalar nedeniyle açılan davalarla yüklenilen tazminatlar da şehidin geride kalan ailelere ödettirilebiliyor.
Tüm bu yükün polisin üzerinden kaldırılması için bir rapor hazırlandı. Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı'na teslim edilen "Emniyet Genel Müdürlüğü Hizmet Taşıtlarının Satın Alınması Yerine Hizmet Alımı Yoluyla Temin Edilmesi ve Mevcut Durumun İyileştirilmesi" adlı raporda güvenlik görevlilerinin kullandığı araçlara kasko yapılması istendi.
Hasar paralarının polisten istenmesinin ilginç bir örneği 22 Şubat 1997'de yaşandı. Mersin Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Ahlak Bürosu'nda görevli 30 yaşındaki Cemal Kurbanlı yönetimindeki sivil ekip otomobili, Saim Arpaç yönetimindeki tankere çarptı. Kazada 8'de 2 oranda kusurlu bulunan Kurbanlı ile Elbir görev şehidi sayıldı. İçişleri Bakanlığı ise İhsan Elbir'in eşi ve 2 çocuğuna ödediği 203 bin 173 YTL tazminatın kusura denk gelen yüzde 25'lik bölümünü geri istedi. Bu durum, hem evlatları şehit olan ailelerde travmalara neden oluyor, hem de güvenlik görevlilerinin kamu aracı kullanma arzusunun yok olmasına neden oluyor. Bu durumu dikkate alan Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı uygulamanın yeniden yapılandırılması için bir çalışma yaptı. Emniyet Genel Müdürlüğü Hizmet Taşıtlarının Satın Alınması Yerine Hizmet Alımı Yoluyla Temin Edilmesi ve Mevcut Durumun İyileştirilmesi" adıyla hazırlanan rapor 14 Mayıs 2008 tarihinde Emniyet yetkililerine sunuldu. Raporda adlı raporda, emniyet araçlarına yapılacak kaskonun sorunun ortadan kalkmasını sağlayacağına dikkat çekildi. Ancak geçtiğimiz Mayıs ayından bugüne geçen 7 aylık sürede konu ile ilgili bir gelişme yaşanmadı.
Halen ambulanslarda bulunan bu ayrıcalıktan itfaiyeciler de yararlanmak istiyor. Konu 2004 yılında sendikalarla yapılan toplu görüşmelerde de gündeme gelmiş ancak bu yine ödenek engeline takılmıştı. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası'nın 23 Mart 2007 tarihinde İçişleri Bakanlığı kanalıyla yaptığı ve içeriğinde "geçiş üstünlüğü, iş riski, personel mağduriyetlerine" vurgu yapılan müracaatına 26 Haziran 2007 tarihinde Maliye Bakanlığı, 12387 sayılı Maliye Bakanlığı'nın cevabi yazısında ihtiyari sigorta (kasko) için ödenek tahsisi öngörülmediğinden talebin mümkün olmadığı cevabını verdi.
"Çağın Polisi Dergisi"nin son sayısında problemi ele alan Strateji Geliştirme-Destek Şube Müdürü Mahmut Ocak, emniyet teşkilatının 6 ve yukarı yaştaki taşıtların toplam sayıya oranının yüzde 62.5 olduğuna dikkat çekti. Ocak, kesintisiz ve her koşulda kullanılan hizmet taşıtlarının yaptıkları kilometreler ve sürücü değişiklikleri nedeniyle diğer taşıtlara göre daha fazla yıprandığını ve bu durumdaki taşıtları kullanırken iş riski nedeniyle meydana gelen kazalardaki hasarların personele ödettirildiğini belirtti.
Teknolojinin gelişmesiyle meydana gelen hasarlardaki maliyetlerin arttığını hatırlatan 4. Sınıf Emniyet Müdürü Ocak, "Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ihtiyaca cevap vermemektedir. Dahası tek taraflı kazalarda bu güvenceye de sahip olmayan sürücülerimiz endişeyle görev yapmaktadır. Unutulmamalıdır ki polis kar yağdığında, buzlanma olduğunda ve benzeri durumlarda taşıt kullanmama lüksüne sahip değildir. Lükse değil, 'kasko sigorta' hakkına sahip olmak istiyoruz." diyor.
Hangi devlet mallarına kasko sigortası yapılabileceği "2008 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu"nun bazı ödeneklerin kullanımına ve harcamalara ilişkin esasları belirleyen E cetvelinin 20. maddesinde belirtildiğini anlatan Ocak, Sağlık Bakanlığı'na ait 112 acil ambulanslarının kasko sigortası giderlerinin döner sermaye bütçelerinden ödendiğini hatırlatıyor.
Cumhurbaşkanlığı ve TBMM hizmet taşıtları hariç genel bütçeye dahil tüm kamu taşıtlarına kasko sigortası yaptırılamadığını dile getiren Ocak bu konudaki sorunun büyüklüğünü şu sözlerle ortaya koydu: "Emniyet Genel Müdürlüğü kuvvesine kayıtlı Cumhurbaşkanlığı koruma hizmetlerinde kullanılan taşıtlar kasko sigortalı değildir. TBMM koruma hizmetlerinde kullanılan Emniyet Genel Müdürlüğü kuvvesine kayıtlı taşıtlara kasko sigorta yapılmaktadır. TRT Kurumu, hizmet alımı yoluyla taşıt edinmiş olsa da kuvvelerine kayıtlı az sayıdaki taşıta uzun yıllardır olduğu gibi kasko sigorta yaptırmaktadır. Kurum özel bütçeye sahip olup üst kurul tarafından denetlenen bir kamu kurumudur. Kamu iktisadi devlet teşekkülü olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) hizmet taşıtları da, Genel Yönetim Giderlerinden karşılanarak kasko sigorta yapılmaktadır. Eğer teşkilatımız hizmet taşıtlarına kasko sigorta yaptırılmasına izin verilmiyorsa, aynı taşıtlar, diğer kamu kurumlarında olduğu gibi hizmet alımı yoluyla edinilmelidir."
ESKİŞEHİR HUZUR SEVENLER DERNEĞİ'NİN UYGULAMASI ÖRNEK OLDU
Eskişehir Huzur Sevenler ve Destekleyenler Derneği'nin Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nün yaş ortalaması 2.5 olan muhtelif marka ve tipte 154 taşıtına kasko sigortası yaptırmasını örnek veren Ocak şunları söyledi: "2007 yılında kasko poliçe fiyatları toplamı 95.299,43 YTL'dir. Fakat kaza yapan taşıtlar için ödenen hasar bedeli 104.385 YTL'dir. 2006 yılı poliçe fiyatlarına ulaşılamamış olup o yılki ödenen hasar bedeli 118.314 YTL'dir. Bu ödemelerden iki örnek: 11.07.2007 tarihinde 26 A 0138 plaka sayılı hizmet taşıtı tek taraflı kaza yapmış, taşıtı kullanan personelimiz şehit olmuştur. Kaza raporuna göre tam kusurlu bulunan sürücünün kullanmış olduğu taşıt HEK konumuna düşerken, taşıt bedeli 12.000 YTL Milli Emlak Müdürlüğü'ne yatırılarak varislerinin mağduriyeti önlenmiştir. Ayrıca sigorta şirketi tarafından personelimizin eşine 5.000 YTL ödenmiştir. 09.07.2007 tarihinde 26 A 0046 plaka sayılı motosiklet, karıştığı kaza sonrası HEK'e düşmüşken, sigorta şirketince yapılan 11.000 YTL ile tamir edilerek kullanıma hazır hale getirilmiş ve personelimiz mağdur olmamıştır."
Kamu kurum ve kuruluşlarının taşıt kiralamalarında hazırladıkları şartnamelerde kasko şartı koymaları, yüklenici firmaların bu şartı hesap ederek fiyatlandırma yapmalarının mevzuatla çeliştiğini savunan Ocak, mevzuattaki düzenlemelerin kamu malını korumak, zarar verilmesi halinde tazmin edilmesini sağlamak için tesis edildiğini ve yerinde olduğunu kaydetti.
"Kamu hizmeti veren personel de aynı şekilde korunmalıdır." diyen Ocak, "Her türlü iklim ve coğrafi koşulda, gündüz ve gecede, yoğun trafik akışında taşıt kullanmanın zorunluluğu ve zorlukları da düşünülerek, özellikle olay yerine gidişlerde ve suçlu, zanlı takibinde meydana gelebilecek kazalara karşı yapılacak kasko sigortasının, personeli ne kadar koruyacağını ve onları nasıl motive edeceğini Eskişehir örneğiyle tahmin etmek güç değildir. Taşıt Kanununun 7. maddesinde 2005 yılında yapılan düzenlemeyle (Kurumların taşıt ihtiyaçlarını hizmet alımı suretiyle karşılamaları esastır.) Kamuda son birkaç yıldır taşıtların satın alınması yerine kiralanması neredeyse zorunlu hale getirilmiştir. Uygulama her geçen artmakta ve kısa bir süre sonra istisnalar haricinde, Emniyet hizmet taşıtları dışında kiralanmamış kamu taşıtının kalmayacağı düşünülmektedir. Çünkü Ankara ve Eskişehir Emniyet Müdürlüklerinin taşıt kiralama taleplerine, bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen Maliye Bakanlığınca cevap bile verilmemiştir." diye konuştu.
(CİHAN)